Üzerinden geçen 7 yıla rağmen karanlıkta bırakılmakta ısrar edilen, failleri korunan 10 Ekim Katliamında tüm gerçekler ortaya çıkana, bütün sorumlular yargılanana, adalet sağlanana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Adalet mücadelesinin olmazsa olmazı hafızayı diri tutmak adına hatırlatmaya devam ediyoruz: 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da; IŞID üyesi oldukları, bağlantıları ve kimlikleri emniyet/istihbarat tarafından önceden bilinen ve iki canlı bomba ile gerçekleştirilen katliamda, “ Emek, Barış ve Demokrasi” için bir araya gelmiş yüzlerce barış elçisi katledildi.
10 gün evvel ihbar edilmesine ragmen, emniyet güçleri katliamı önlemediği gibi, patlamadan sonra yaralılara müdahaleyi geciktirerek, yardım etmek isteyenleri gaz sıkıp engelleyerek, bombanın verdiği zararı daha da büyüttü.
104 kişinin öldüğü, 391’i ağır 500’e yakın kişinin yaralandığı ve orada olan olmayan binlerce kişinin yüreğini parçalayan 10 Ekim Ankara Katliamı, kara bir sayfa olarak tarihe eklendi.
Diyarbakır ve Suruç katliamı sonrası ortaya çıkan ve savcılıkların da dikkatine sunulan katillerin kimlikleri ve bağlantılarına dair bilgiler göz ardı edilerek, örgüt bağlantıları gizlenerek, Ankara, Gaziantep ve İstanbul’da yeni katliamların yaşanmasına imkân yaratılmıştı.
Bu katliamları hazırlayanlar, 10 Ekim Ankara katliamı sanıkları hakkında açılan ve 3 yıl sonra 3 Ağustos 2018 tarihinde karara bağlanan dava sürecinde de etkinliklerini sürdürdüler; Davanın insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmesine engel oldular ve katliamın devlet içindeki sorumlularını yargılamadılar. Ancak, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ve katliama maruz kalanların ısrarlı mücadelesi neticesinde, IŞID üyesi tetikçilerin yargılandığı 17 si firari 36 sanıklı davada verilen kararda; 17 firari sanığın dosyası tefrik edilirken, Abdulmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakup Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Hacı Ali Durmaz isimli 9 sanık hakkında kasten öldürmek suçundan 100’er kez ve anayasayı ihlal suçundan 1’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan 10 bin 557 yıl hapis cezası verildi. Sanıklar Esin Altıntuğ, Hatice Akaltın, Abdulhamit Boz, Yakup Yıldırım ,Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Talha Güneş, Mehmedin Baraç ve Nihat Ürkmez hakkında “terör örgütü üyeliği” Erman Ekici için örgüt yöneticiliği olmak üzere tüm sanıklar ayrıca, silahlı örgüt yöneticisi/üyesi, silahlı patlayıcı madde bulundurmak/ taşımak suçlarından dolayı da değişik cezalarla cezalandırıldılar.
16 firari sanık için açılan davada ise, Suriye kamplarında oldukları belirlenen ve iadesi halen sağlanmayan firari sanıkların yanında, yakalanan Erman Ekici’nin tutuklu yargılandığı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 18. Duruşması 27 Aralık 2022 tarihinde yapılacak.
6 Ekim tarihinde görülen 17. duruşmada bir defa daha görüldüğü üzere; Katliamın siyasi bağlantıları, emniyet ve istihbarat içindeki bağlantıları halen korunuyor ve Ankara Katliamı halen adalet bekliyor.
10 Ekim Ankara Katliamının üzerinden tam 7 yıl geçti. Halktan gelen emek, barış ve demokrasi talebini yok etmeyi amaçlayan bu katliam, amacına ulaşamadı ama arkasında büyük bir acı bıraktı.
Amacına ulaşamadı, çünkü emekçiler, barış isteyenler, demokrasi isteyenler, adalet arayanlar hala buradayız. Davalarla, tutuklamalarla susturulmaya çalışılıyoruz ama buradayız ve taleplerimizin arkasındayız.
Biliyoruz ki;
- Davaya yapılan itirazlar ve temyiz talepleri yanında, firari sanıklar için tefrik edilen dosya bu davanın daha uzun yıllar devam edeceğini gösteriyor. Ve bu süreçte yürütülecek etkili bir mücadele ve sıkı bir takip; saklanan gerçeklerin ortaya çıkmasının ve bütün suçluların yargılanmalarının yolunu açmaya imkân verecek gücü içinde barındırıyor.
- IŞID’ tarafından planlanan katliamlar ve katliamlar arasındaki bağlantılar bilinmesine rağmen, halkı korumayan, saldırıları önlemeyen, suçluları ve bağlantılarını soruşturmayan tüm emniyet ve savcılık yetkilileri ile kaostan medet umarak ve muhalifleri yok ederek iktidarda kalmak amacıyla IŞID ve benzeri örgütlenmeleri destekleyen siyasi güç bu katliamdan sorumludur.
- Bu dava, İnsanlığa karşı bir suç davasıdır. İnsanlığa karşı suçlar zamanaşımına uğramaz. Katiller ve katliamın sorumluları ila nihayet yargılanmaktan ve hesap vermekten kurtulamayacaklar.
İnsan hakları, emek, barış ve demokrasi savunucuları olarak; 7. yılında, katliamda kaybettiklerimizi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Ve bir kez daha verdiğimiz sözü yineliyoruz;
Tüm suçlular yargı önünde hesap verinceye, adalet sağlanıncaya kadar bu davanın peşini bırakmayacağız!
İnsan hakları, emek, barış ve demokrasi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz!
UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ!
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi