12 HAZİRAN 2011 GÜNÜ YAPILAN MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ GÖZLEM RAPORU

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD)

12 HAZİRAN 2011 GÜNÜ YAPILAN MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ GÖZLEM RAPORU
(Kısa Rapor)

I. GİRİŞ

İnsan Hakları Derneği, kurulduğu 1986 yılından beri Türkiye’de gerçekleştirilen milletvekilliği genel seçimlerini, yerel yönetim seçimlerini ve halk oylamalarını gözlemleyerek sonuçları hakkında açıklamalar yapan, raporlar yayımlayan, bu hususlarda Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi ile AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Departmanı ile görüş alışverişinde bulunan, devletten, hükümetten ve siyasi partilerden bağımsız gönüllü bir sivil insan hakları örgütüdür.

Seçimleri izleyip, gözlem yapma amacımız seçimlerin siyaset yapma hakkı ve seçimlere katılma hakkı bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğini, dezavantajlı grupların seçimlere katılımının sağlanıp sağlanmadığını, seçimlerin adil bir ortamda olup-olmadığını ve sandık güvenliğinin gerçekleşip gerçekleşmediğini izlemek ve kamuoyuna açıklamaktır.

Hazırlamış olduğumuz bu rapor 12 Haziran 2011 günü yapılan seçimlerin gözlemi ile ilgili olup, seçim takviminin başladığı 14 Marttan seçimin yapıldığı 12 Hazirana kadar geçen 3 aylık süreyle ilgili “Kişi Güvenliği ve Özgürlüğü”, “Toplantı ve Gösteri Hakkı”, “İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü”, “Yaşam Hakkı”, “Vücut Dokunulmazlığının Korunması Hakkı” gibi temel haklar konusunda kampanya süresince yaşanan ihlaller, Anayasa ve yasalardan kaynaklanan “Seçme ve Seçilme Hakkı” ihlalleri, “Seçimin Finansmanı”, “Seçimlerde Seçim Kampanyaları Ve Medyanın Tutumu”, “kadın erkek eşitliği”, “seçim idaresinden kaynaklanan ihlaller ve “YSK’nın Tutumu” gibi konularda değerlendirme raporumuz daha sonra hazırlanarak kamuoyuna sunulacaktır.

Bu raporumuz özet mahiyette olup, ayrıca şube raporları tanzim edilip rapor ekine konulacak ve kamuoyuna sunulacaktır.

     II.       İHD SEÇİM GÖZLEM HEYETLERİNİN OLUŞTURULMASI

 İHD, 12 Haziran 2011 günü yapılan milletvekili genel seçimlerini bağımsız bir sivil toplum örgütü olarak gözlemci statüsünde izlemek için  02.06.2011 günü Yüksek Seçim Kurulu’na başvuruda bulunmuştur. YSK’nın 02.06.2011 tarih ve 827 sayılı kararında 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda sivil toplum örgütlerinin gözlemci olacağına dair hüküm bulunmadığı belirtilerek talebimiz reddedilmiştir.

İHD buna rağmen 30 ilin ( Adana, Adıyaman, Ankara, Aydın, Balıkesir, Batman, Bitlis, Bursa, Bingöl, Çanakkale, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Hakkari, İstanbul, İzmir, Malatya, Mersin, Muğla, Mardin, Muş, Sakarya, Siirt, Şanlıurfa, Van, Erzurum, Kocaeli, Tunceli (Dersim) ve Manisa) İl Seçim Kurulu Başkanlıklarına bilgilendirme yazısı yazarak bu illerde bağımsız seçim gözlemciliği yapacağını belirtmiş ve seçim gözlemcisi olacak üye ve yöneticilerinin isimlerini ve iletişim telefonlarını bildirmiştir. Ayrıca bu illerin il valiliklerine de bilgilendirme yazısı gönderilmiştir. İHD bu 30 ilin yanı sıra Iğdır ve Şırnak’ta da herhangi bir bildirimde bulunmadan oradaki temsilcilik yöneticileri vasıtasıyla seçim gözleminde bulunmuştur. İHD’nin seçim gözlemi yapan üye ve yönetici sayısı toplam 537 kişidir.
İHD Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mersin, Hatay, Trabzon, Van, İzmir ve İstanbul’da Eşit Haklar Derneği başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütü(54) ile birlikte izleme yapmıştır.

III. SEÇİM GÜNÜ SEÇİM GÖZLEM HEYETLERİNE SEÇİM İDARESİNİN YAKLAŞIMI

Seçim gözlem heyetlerimizden İzmir Torbalı ilçesinde gözlem yapmak isteyen İHD İzmir Şube Yönetim Kurulu üyeleri Mesut Tufan ve İsmail Gerçek polis tarafından gözaltına alınmış, kimlik kontrolleri yapılmış daha sonra serbest bırakılarak gözlem yapmaları engellenmiştir. Siirt, Batman, Van, Batman ve Bingöl illerinde İHD gözlemcilerine bazı seçim bölgelerinde polis tarafından engellemeler çıkarılmıştır. Adıyaman ilinde sadece Besni ilçesinde seçim heyetinin çalışmaları engellenmiştir. Bunun dışında kalan diğer illerde İHD Seçim Gözlem Heyetinin çalışma yapmasına ciddi sayılabilecek engeller çıkarılmamıştır.
Kamu idaresi dışında Bingöl ili Karlıova ilçesi 11 Mart İlköğretim Okulunda İHD Bingöl seçim heyetinden şube başkanımız Nihat Aksoy, Üyelerimiz Cigerhun İnce ve Mustafa Taşkın AKP’lilerin sözlü saldırısına maruz kalmış, Nihat Aksoy darp edilmiştir.

Batman ilinde İHD Seçim Gözlem Heyetine zorluk çıkarılırken AKP heyetiyle birlikte sandıkları dolaşan Malezya’dan gelen seçim gözlem heyetine hiçbir zorluk çıkarılmadığı gözlemlenmiştir.

IV. SEÇİM GÖZLEM HEYETLERİNİN TESPİTLERİ

Seçim gözlem heyetlerimiz aşağıda belirtilen 11 hususta ve seçim gözlemi için oluşturduğumuz oy verme sürecini izleme formu ile oy sayım sürecini izleme formunda belirtilen hususlara göre seçim gözlemi yapmışlardır.

1- Seçim yapılan yerlerde bulunan mevsimlik işçiler, tarım işçileri, şantiyelerdeki inşaat işçileri, turizm sektöründe çalışan işçilerin seçmen kaydının olup olmadığı, bulundukları yerde oy kullanıp kullanmadıklarının tespiti;
A) MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ YÖNÜNDEN

İZMİR ilindeki seçim gözlemcilerinin gözlem yaptığı yerlerden Menemen ilçesi Ulukent beldesinde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan Gaziantep’ten gelen 50 tarım işçisinin oy kullanamadığı tespit edilmiştir. Çünkü seçmen kütükleri Antep’te bulunmaktadır.

ADIYAMAN ilinde mevsimlik işçiler bulundukları yerlerde oy kullanamamışlardır. Bazı işçiler kayıtlı oldukları illere giderek oy kullanmışlardır.

ADANA ili Karataş ilçesi Tuzla beldesinde Çavuşlu Köyü civarında çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçilerinin bulundukları yerde oy kullanamadığı tespit edilmiştir.

BURSA ilinde mevsimlik tarım işçilerinin bulundukları yerde seçmen kayıtlarının olmadığı gözlemlenmiştir.

ANKARA ili Polatlı ilçesinde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan 1200 civarında işçinin bulunduğu yerde oy kullanamadığı gözlemlenmiştir.

B) ŞANTİYELERDE ÇALIŞAN İNŞAAT İŞÇİLER YÖNÜNDEN

İZMİR ili Karşıyaka ilçesi Evka 2 Konut bölgesi Soyak Sitesinde çalışan 300 inşaat işçisi bulunduğu yerde oy kullanamamıştır. Ayrıca İzmir ili Menemen ilçesi Ulukent Beldesinde çalışan 30 kadar inşaat işçisinin oy kullanmak için Diyarbakır’a gittiği tespit edildi.

ANKARA ilinde  bir inşaat firmasında yapılan tespitte burada çalışan 47 inşaat işçisinin seçmen kütüğünün Ankara’da bulunmaması nedeniyle oy kullanamadıkları tespit edilmiştir.

C) TURİZM SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN İŞÇİLER YÖNÜNDEN

MUĞLA ili Marmaris ilçesindeki turizm tesislerinde yapılan gözlemde sayısı 3000 ile 5000 arasındaki işçinin seçmen kaydının Muğla’da bulunmaması nedeniyle oy kullanamadıkları tespit edilmiştir.

Bu başlık altında belirtilen mevsimlik tarım işçilerinin, şantiyelerdeki inşaat işçilerinin ve turizm sektöründe çalışan işçilerin çalıştıkları yerde seçmen kayıtları olmadığı için oy kullanamadıkları gözlemlenmiştir. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre seçmen kütükleri oluşturulduğundan belli bir süre için daimi ikametgahı dışına giden bu tip işçilerin oy kullanmalarının sağlanması için YSK’nın gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Gözlem raporumuzdaki tespitler örnek mahiyetindedir. Bu örnekleri Türkiye geneline uyguladığımızda yüz binlerce işçinin seçmen olarak oy kullanamadığı sonucu çıkmaktadır. Seçmen kütüklerinin oluşturulması ile ilgili sistemde bu durum gözetilerek gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

2- Huzurevlerinde yaşayanlar oy kullanıyor mu? Huzurevlerinde seçim sandığı kurulmuş mu? Nasıl oy kullanıyorlar, Kendi iradeleri ile oy kullanabiliyorlar mı?

Seçim gözlem heyetlerimizin tespitlerine göre Ankara Keçiören Huzurevi ve İzmir Gürçeşme Huzurevi dışında diğer illerde huzurevlerinde seçim sandığı kurulmadığı tespit edilmiştir. Genellikle huzurevindeki yaşlılar görevliler veya yakınları eşliğinde araçlarla seçim sandıklarına götürülerek oy kullanmışlardır. Birçok yaşlı rahatsızlığı nedeniyle gidemediğini beyan etmiştir.

Huzurevlerinde kalan yaşlıların seçmen kaydının huzurevi olarak gösterilip huzurevlerinde seçmen sandığı kurulması gerekmektedir. Çünkü bu yaşlılar sürekli olarak huzurevlerinde kalmaktadırlar. YSK’nın bir sonraki seçime kadar bu problemi
çözmesi gerekmektedir.

3- Hastanelerde yatan hastalar için hastanede seçim sandığı var mı, bu kişiler oy kullanabiliyor mu?

Seçim gözle4m heyetlerimizin büyük çoğunluğunun yapmış olduğu tespitlerde hastanelerin hiçbirine seçim sandığı kurulmadığı, yatan hastaların durumu müsait olanların izin alarak gidip oy kullanabildikler, ancak çok büyük bir çoğunluğunun gidip oyunu kullanamadığı tespit edilmiştir. Örneğin; Gaziantep ilinde Tıp Fakültesi hastanesinde yatan 515 hastadan oy kullanmaya giden olmadığı, Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesinde yatan 400 hastadan sadece 20’sinin oy kullanmaya gidebildiği, 25 Aralık Devlet Hastanesinde yatan 126 hastadan 30 civarında kişinin oy kullanmaya gidebildiği, bunun dışındaki hastane ve özel hastanelerde yatan 500 civarında hastadan sadece 200’ünün oy kullanmaya gidebildiği tespit edilmiştir. Gaziantep örnek olarak verilmiştir. Türkiye’deki kamu ve özel hastanelerde yatan  belki de sayısı 100 bini geçen hastadan sadece yüzde 10 ile yüzde yirmisi arasındaki bir grubun oy kullanabildiği düşünüldüğünde, hastanede yatan hastalar için de bulundukları hastanede oy kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

4- Öğrenci yurtlarında kalanlar için seçim sandığı kurulmuş mu, bu kişiler oy kullanabiliyor mu?

Seçim gözlem heyetlerimizin yapmış olduğu tespitlerde öğrenci yurtlarında seçim sandığı kurulmadığı gözlemlenmiştir. Örneğin Gaziantep ilinde bulunan öğrenci yurtlarında yapılan tespitte 320 öğrencinin oy kullanmadığı görülmüştür. Yine Çanakkale ilinde kredi yurtlar kurumuna bağlı kız öğrenci yurdunda kalan 50 ile 60 arasındaki kız öğrencinin oy kullanamadığı görülmüştür.

Kredi Yurtlar Kurumunun verilerine göre tüm Türkiye’de kamu ve özel öğrenci yurtlarında yaklaşık 800 bin civarında öğrenci kalmaktadır. Öğrenci yurtlarına seçim sandığı kurulmaması nedeniyle (seçimin yapıldığı 12 Haziran günü, Türkiye’deki üniversitelerin öğrenime devam ettiği bilinmektedir.) bu öğrencilerin çok büyük bir kısmının oy kullanma hakkından mahrum edildiği gözlemlenmiştir. Çünkü öğrencilerin çok büyük bir kısmı ailelerinin olduğu yerde seçmen kütüklerine yazılmışlardır. Öğrenci yurdunun bulunduğu yerde seçmen kaydı olan öğrencilerin de çeşitli nedenlerle oy kullanmaya gitmedikleri gözlemlenmiştir. Bu kadar büyük bir genç seçmen kitlesinin oy kullanabilmesi için mutlaka öğrenci yurtlarına seçim sandığı kurulması gerekmektedir. YSK’nın bu sorunu da çözme sorumluluğu bulunmaktadır.

5- Kadın sığınma merkezlerinde kalan kadınlar için seçim sandığı kurulmuş mu, bu kişiler güvenli bir ortamda ve yeri belli olmayacak şekilde oy kullanabiliyor mu?

Gözlem heyetlerimizin tespitlerine göre Türkiye’deki hiçbir kadın sığınma merkezinde seçim sandığı kurulmamıştır. Kadın sığınma evlerinin yerinin gizliliği nedeniyle bizzat tespitte bulunduğumuz kadın sığınma merkezlerinde seçim sandığı kurulmadığı bazı heyet üyelerimizce gözlemlenmiştir. Burada tespit ettiğimiz yerlerin isimlerini vermeyeceğiz. Bazı kadın sığınma merkezlerinde kalan kadınların oy kullanmak için sığınma merkezini terk ettiği ve bu şekilde güvenliğini tehlikeye düşürdüğü de gözlemlenmiştir.

Kadın sığınma merkezi yerlerinin deşifre edilmeyecek şekilde YSK tarafından sandık kurulmasının sağlanması gerekmektedir.

6- Engellilerin oy kullanıp kullanmadıkları, oy kullanma yerlerinin engellilerin ulaşmasına uygun olup olmadığı, engellilerin seçmen kaydının yapılıp yapılmadığı

Bedensel engellilerin oy kullanabilmesi için birçok okulda gerekli rampa düzeneğinin olmadığı, bedensel engelli seçmen kaydının yetersiz olması nedeniyle bu kişilerin büyük çoğunluğunu sandıklarının giriş kat yerine üst katlarda olduğu, okullarda asansör olmadığı için bu kişilerin üst katlara çıkamadığı ve bu şekilde birçoğunun oyunu kullanamadığı tespit edilmiştir. Örneğin; Malatya merkez Başharık mahallesinde bulunan ilköğretim okulları ve Ahmet Akıncı-Gazi Yeşiltepe Lisesinde okul girişi için rampa bulunmadığı, engellilerin bazılarının sırtta taşınarak sandığa götürüldüğü, 1469 numaralı sandıkta oy kullanmaya gelen F.T. isimli engelli kişinin oy kullanımı esnasına düşüp yaralandığı tespit edilmiştir. Türkiye’deki okullarda engellilerin ulaşımını sağlayacak rampaların bulunmaması kanaatimizce tam bir aymazlıktır. Milli Eğitim Bakanlığının bu yaz döneminde tüm okullarda gerekli tespitleri yaptırıp en kısa sürede engellilerin ulaşımını sağlayacak rampa düzeneklerini yaptırması gerekmektedir.

Görme engellilerin oyunu bizzat kendisinin kullanabilmesi için görme engelli seçmen kaydının yapılıp oy pusulasının kabartmalı olarak hazırlanması gerekmektedir. Mevcut uygulamada görme engelliler ya sandık başkanının refakatinde ya da bir yakını ile birlikte kabine girip oy kullanmıştır. Bu sakıncanın bir an önce kaldırılması gerekmektedir.

YSK’nın verilerinden anladığımız kadarıyla Türkiye’de 67 bin zihinsel engelli seçmen kaydı bulunmaktadır. Bu trajikomik durumun bir an önce düzeltilerek zihinsel engellilerinin seçmen kaydının silinmesi gerekmektedir.

Ülkemizde engelli tanımı dar yapılmaktadır. Oysa kronik hastalığı bulunanlar da engelli kategorisine alınmalı ve buna uygun seçmen kayıtları yenilenmelidir.

7- Okuma yazma bilmeyenlerin oy kullanıp kullanmadığı, kullanıyorlarsa nasıl kullandıkları, doğru yönlendirilip yönlendirilmediklerinin tespiti

Oy pusulasında siyasi partilerin amblemlerinin renkli olarak basılması okuma yazma bilmeyenler açısından kolaylık sağlamıştır. Ancak bağımsız adayların tanınmasını sağlayacak amblem veya logolarının olmaması büyük bir eksikliktir. Okuma yazma bilmeyenler açısından bu eksikliğin bundan sonraki seçimlerde giderilmesi gerekmektedir. Uygulamada gözlem heyetlerimizin tespitine göre sandık başkanlarının refakatinde ya da yakınlarının refakatinde oy kullanmışlardır. Bazı sandıklarda ise bu kişilere yardımcı olunmadığı gözlemlenmiştir. Örneğin; Erzurum ili Palandöken ilçesi Abdurrahman Gazi İlköğretim okulunda 1271 nolu sandıkta okuma yazma bilmeyen bir seçmene yardımcı olunmamıştır. Tek başına oy kullanması söylenmiştir.

8- Türkçe bilmeyenlerin nasıl oy kullandığı, görevlilerin yardımcı olup olmadığı, oyunu etkileyecek bir durumun olup olmadığı

Türkçe bilmeyenler genellikle birinci dereceden akrabalarının yardımı ile oy kullanmışlardır. Örneğin; Hatay ilinde tespitler mevcuttur. Ancak bazı yerlerde sandık başkanı refakatinde oy kullandırılmıştır.

9- Göçebe durumunda olan Roman ve diğer yurttaşların bulundukları yerde oy kullanma imkânına sahip olup olmadıklarının tespit edilmesi

Gözlem heyetlerimizin gözlemlerinde göçebe durumunda olan grupların çok büyük bir çoğunluğunun seçmen kaydının olmadığı ya da adrese dayalı nüfus kayıt işlemi yapıldığı sırada nerede iseler o bölgelere kaydedildikleri, bu nedenle bulunduklar yerde oy kullanamadıkları gözlemlenmiştir. Örneğin; Gaziantep ilinde göçebe olarak yaşayan 80 kişilik bir gruptan sadece 4 kişinin oy kullanabildiği tespit edilmiştir. Göçebe çadırlarının bulunduğu yerlerde seçim sandığı kurularak bu kişilerin oy kullanmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir.

10- Oy kullanma yerinde ve okul bahçesinde veya önlerinde aşırı güvenlik önleminin alınıp alınmadığının tespiti

Seçim gözlemi yaptığımız illerden Mersin’de ve Tarsus ilçesinde, Adana’da, Aydın’da, Manisa’da Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerdeki seçim sandıklarının bulunduğu okullarda aşırı güvenlik önlemi alındığı tespit edilmiştir. Adeta okullar polis kuşatması altında kalmıştır. Bunun dışında seçim gözlemi yaptığımız Siirt merkezde, Diyarbakır’da, Adıyaman’da, Bingöl’de, Van’da, Batman’da, Hakkari’de, Iğdır’da çok yoğun bir polis yığınağı altında seçmenin oy kullandığı gözlemlenmiştir. Bu bölgelerde polisler seçim sandığına 15 metre uzakta durma kuralını da sıklıkla ihlal etmişlerdir. Örneğin; Hakkari’de özellikle köylerde askerin YSK kararlarına uygun olarak davrandığı ancak şehir merkezi ile ilçe merkezlerindeki polis bölgelerinde polisin YSK kararlarına aykırı olacak şekilde davrandığı tespit edilmiştir. Diyarbakır’da okullardaki her sınıf kapısına bir polis memuru bırakılmış, oy vermeye gidenler polisin birkaç metre uzağında oy kullanmışlardır.Bu durum özellikle Kürtlere yönelik bir ayrımcılık olarak karşımıza çıkmıştır. İçişleri Bakanlığının, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun desteklediği bağımsız adaylara oy verilebilecek seçim çevrelerinde aşırı güvenlik önlemi alarak seçmen üzerinde olumsuz etki yaratmaya çalıştığı görülmüştür. Ortaya çıkan tablo seçim idaresinin olumsuz bir manzara yaratmasına sebep olmuştur. Ancak seçim sonuçları açıklandıktan sonra kutlama yapmak isteyen Şırnak ve Siirt halkı üzerine aşırı güç kullanılarak müdahalede bulunulması ağır insan hakkı ihlallerine neden olmuştur.
Seçim sonuçları açıklandıktan sonra kutlamalara müdahale olmuştur. Tarsus ilçesi Barbaros Mahallesi ile Şahin Mahallesi arasında kutlama yapan Ertuğrul Kürkçü taraftarları silahlı saldırıya uğramış, 1997 doğumlu Mehmet Altın silahla sol bacağından yaralanmıştır.

Oy sayım sonuçlarını öğrenmek ve destekledikleri adayları İbrahim Binici ile birlikte olmak isteyen seçmenler Şanlıurfa Adliyesi önüne gitmek isteyince polisin aşırı güç kullanımına maruz kalmışlardır. Çok sayıda seçmen yaramanmış ve gözaltına alınmıştır.
Hakkari’de seçim sonuçlarını kutlamak isteyen seçmenlerin konvoy geçisi sırasında polis tarafından taşlandıkları gözlemlenmiştir.

Siirt’te seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra BDP İl binası önünde kutlama yapmak isteyen seçmenlere polis saldırısı olmuştur. Bu saldırıda, 11 kişi yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır. Gözaltına alınmaktan korkan çok sayıda kişi de hastaneye gidememiştir. BDP il binasına da gaz bombası atılmıştır.

Özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde seçimi kazan bağımsız adayların seçim zaferlerini bile kutlamalarına tahammül edemeyen siyasal iktidarın polis marifetiyle bu açık saldırıları tam bir baskıcı ve ayırımcı uygulamadır. Ankara’da AKP ve CHP önünde kutlama yapan kitle için her şeyin seferber edildiği Türkiye’de, Hakkari’de, Siirt’te, Şanlıurfa’da polis saldırısı olması Kürtlere yapılan ayırımcı baskı politikasının tipik bir gösterisi olmuştur.

11- Güvenlik kuvvetlerinin veya başkaca kişi ve grupların insanlara baskı yapıp yapmadığı gibi konularda tespitler yapılması

Bir üst maddede belirtilen yerlerdeki aşırı güvenlik önlemi seçmen iradesini değiştirmeye yönelik baskı oluşturma amaçlı yapılmıştır.

Van ilinde seçmenlerin okullara üst araması ve kimlik kontrolü yapılarak alınması tam anlamıyla bir seçim skandalıdır. Bu davranış Van’daki seçmenlere baskı olarak değerlendirilmektedir. Mersin’de emniyet tarafından arananların listesinin sandık kurulu başkanlarına verilip bu kişilerin oy kullanmaya geldiklerinde polise haber verilmesinin istenilmesi hem sandık kurulu başkanlarına baskı olarak değerlendirilmiş hem de oy kullanmaya gelen vatandaşın seçme hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca sandık kurulu başkanlarının emrinde olması gereken polisin, sandık kurulu başkanlarına emir vermesi ikinci bir seçim skandalıdır. YSK ve İl Seçim Kurullarının bu konularda sandık kurulu başkanlarını eğitmesi gerekmektedir. Bu seçimlerde İçişleri Bakanlığı tarafsız bir seçim idaresi sergileyememiştir. Örneğin; Ağrı ili Doğubeyazıt ilçesinde Avukat Özal Türkmen özel harekat polisleri tarafından darp edilmiş ve hakarete uğramıştır. Aynı ilçede bazı sandık başkanları da özel harekat polislerinin hakaretine uğramıştır. Özel harekat polislerinin sandık çevresinde görevlendirilmesi kanaatimizce seçmen üzerinde baskı yaratmaya dönük en tipik uygulamalardan birisidir.

Tunceli ilinde bazı sandık bölgelerinde, askerlerin ve bunların yakınlarının seçim günü CHP’ye oy verilmesi yönünde propaganda yaptıklarına dair seçim gözlem heyetimizin tanıklıkları bulunmaktadır.

 

 12-Kadın Erkek Eşitliği Yönünden

Gözlem yaptığımız illerde istisnalar dışında sandık kurulu başkanlarının erkeklerden oluştuğu, sandık kurulu üyelerinin de çoğunlukla erkek olduğu tespit edilmiştir.

Bazı yerlerde kadınların eşlerinin zorlaması sonucu eşleri ile birlikte oy kullandıkları gözlemlenmiştir. Bu duruma sandık başkanlarının müdahale etmemesi sorun yaratmıştır. Böylece kadının seçme hakkı ihlal edilmiştir.

    13-Oy Pusulası Yönünden

Oy pusulasında, bağımsız adayların isimlerinin küçük puntolarla yazıldığı, bağımsız adayları tanıtacak fotoğraf ya da amblem ya da logo gibi işaretlerin bulunmadığı, bu durumun siyasi partilerle seçime giren bağımsız adaylar aleyhine bir sonuç yarattığı tespit edilmiştir. Ayrıca görme engelliler için kabartmalı oy pusulası basılmamıştır.

 14- Siyasi Parti ve Bağımsız Aday Müşahidlerinin Seçimi Gözlemlemesi

Aşırı güvenlik önlemi alınan yerlerde özellikle bağımsız aday müşahidlerine polis tarafından zorluklar çıkarıldığı ve sandık bölgesine alınmadıkları gözlemlenmiştir. Ancak seçim kurullarına yapılan şikayetler sonucu bu tip ihlaller genellikle giderilmiştir. Bunun dışında Malatya ili Beydağı beldesi Elmalı İlköğretim Okulu’nda görevli bağımsız aday müşahidleri Ayhan Yener ve Gaffar Bayram askerler tarafından gözaltına alınmış, bu kişiler dışındaki Kemal Eren ve Ferhat Çankaya isimli müşahidler de darp edilmiştir. Tarsus ilçesinde Çukurova, Fevzi Çakmak ve İstiklal İlköğretim Okullarında bağımsız aday müşahidelerinin sandık çevresinde görev yapmalarına polisler tarafından izin verilmemiştir. Ayrıca Tarsus Polatlı Köyü İlköğretim Okulundaki bağımsız aday müşahidleri de jandarma tarafından engellenmiştir. Şanlıurfa merkezde bağımsız aday müşahidlerinden 8 kişi gözaltına alınmıştır.

 15- Partilerin Kampanya Materyalleri

Oy verme yerlerinde siyasi partilerin kampanya materyalleri görülmemiştir. Ancak şehirlerin cadde ve sokaklarında siyasi partilerin kampanya materyalleri ile sıklıkla karşılaşılmıştır.

          16- Toplu Oy Kullanımı Yönünden
 Oy verme yerlerinin bazılarında toplu oy kullandırma veya bir kişinin diğer seçmenler adına toplu oy kullandığına dair seçim gözlemcilerinin tespitleri olmuştur. Örneğin;Siirt merkez Çöl köyünde korucubaşının toplu oy kullanma girişimi nedeni ile çıkan kavga, Şanlıurfa Viranşehir Sakalar Köyü’de toplu oy kullanılması,Şanlıurfa Merkez Altunlı köyünde Faik Dağlı’nın sandığı kendi evine götürerek toplu oy kullandığı iddiası, Toplu oy kullanımı genellikle korucu köylerinde karşılaşılan bir vakıadır. Bu seçimlerde bu tip vakalar azalmıştır.

17- Seçim Sandığı yerlerinin Tespiti ve Sandıkların Yerlerinin Değiştirilmesi veya Taşınması
Malatya ilinde bazı okullara fazla sayıda sandık kurularak seçmen yığılmasına sebep olunduğu, bazılarına ise sandık kurulmadığı görülmüştür. Örneğin. Abdulkadir Eriş İlköğretim, Özel İdare İlköğretim ve Zübeyde Hanım kız Meslek Lisesi’ne fazla sayıda sandık kurulmuştur. Hatta Özel İdare İlköğretim okulunda 1371 ve 1377  nolu sandıklar koridora kurulmuştur. Buna karşın Kemal Özalper İlköğretim Okulu ile Turgut Özal Lisesine az sayıda sandık kurulmuştur. Bunun dışında, Bingöl Merkez Yelsen Köyünün 1344 nolu seçim sandığı Dikmen Köyüne taşınması tespit edilmiştir. Adaklı İlçesi Kırkpınar Köyünün 1040 nolu sandığı Elmadüzü Köyüne taşındığından kadınlar oy kullanamamışlardır. Sadece bu iki köy değil, Bingöl merkez köyleri ve ilçelere bağlı onlarca köy seçim sandığı “güvenlik” gerekçesiyle başka köylere taşındığı gözlemlenmiştir.

 18- Sandık Kurullarının Oluşumu Bakımından

Sandık Kurulu Başkanlarının çok büyük bir kısmının erkeklerden seçildiği, sandık kurulu üyelerinin çoğunluğunun erkek olduğu gözlemlenmiştir. Sandık kurulları oluşturulurken kurul üyelerinin Van ilinde ağırlıklı olarak Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Eğitim-Bir-Sen sendikasına üye öğretmenler arasından seçildiği Eğitim-Sen Van Şubesinin Van Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yaptığı müracaattan anlaşılmıştır. Ayrıca Şanlıurfa ilinde de benzer şekilde aynı sendikaya üye öğretmenlerin ağırlıklı olduğu sandık kurulları oluşturulduğu gözlemlenmiştir.

V. SONUÇ VE ÖNERİLER

1- Bu seçimlerde özellikle Kürt seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı seçim çevrelerinde ve sandık bölgelerinde aşırı güvenlik önlemleri alınarak seçmen üzerinde baskı ve korku yaratacak davranışa sebep olunmuştur. Seçim idaresi bu yönüyle eşit ve adil davranmamıştır. Buna rağmen seçmen iradesini sandığa yansıtmayı başarmıştır.
2- Seçimlerin sivil toplum örgütleri tarafından izlenmesi yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. İHD Seçim Gözlem Heyetlerinin sandık bölgelerinde bulunması birçok ihlalin yaşanmasına engel olmuştur. Sivil toplum örgütü seçim gözlemcilerinin ihlallerin önlenmesindeki caydırıcı rolü unutulmamalıdır.
3- Seçim sistemimiz ve uygulamalarımızdaki eksiklikler oldukça fazladır.
a) %10 seçim barajı, temsilde adalet ilkesine aykırıdır, kaldırılmalıdır.
b) 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanun,Siyasi Partiler Kanunu ve Milletvekili Seçimi Kanunu darbe döneminden kalma kanunlardır. Seçmen iradesini özgür ortamda sandığa yansıtacak ve seçilme hakkını güvence alacak şekilde yeniden yapılmalıdırlar.
c) Dezavantajlı grupların oy kullanabilmesi için seçmen kayıtlarının yeniden düzenlenmesi ve dezavantajlı grupların bulunduğu yerlerde oy kullanması sağlanmalıdır. Türkiye’deki hapishanelerde seçim sandığı kurulabiliyorsa, huzurevlerinde, hastanelerde, kadın sığınma merkezlerinde, öğrenci yurtlarında mutlaka sandık kurulmalı ve bu kesimin oyunu kullanabilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca mevsimlik tarım işçileri ile büyük şantiyelerdeki inşaat işçilerinin ve turizm bölgelerindeki sezonluk turizm işçilerinin oy kullanmasını sağlamak için bunların bulunduğu yerde seçmen kaydı yapılmalı ve buralara en yakın yerlerde oy kullanmaları sağlanmalıdır. Göçebe durumunda yaşayan seçmenlerin oy kullanması için de gerekli tedbirler alınmalıdır.
d) Engellilerin oy kullanabilmesini sağlayabilmek için bir sonraki seçime hazırlık olması bakımından şimdiden “Engelli Seçmen Kaydı” işlemlerine başlanmalıdır. Okullardaki engelli erişimini engelleyen fiziki düzensizlikler giderilmelidir.
e) Oy pusulası, siyasi partiler ve bağımsız adaylar arasında eşitsizliğe sebep olmayacak şekilde belirlenmeli, bağımsız adayların da fotoğraf, amblem veya logo kullanmasına izin verilmelidir. Ayrıca görme engellilerin oy kullanabilmesini sağlamak için kabartmalı oy pusulası basılmalıdır.
4- Sandık kurulları oluşturulurken kadın-erkek eşitliği sağlanmalı, öğretmenler arasında sendikasına göre ayrım yapılmamalıdır.
5- Sandık Kurulu Başkanları bilgilendirilerek sandık çevresinde kendi izinleri olmadan güvenlik kuvveti bulunamayacağı belirtilmelidir.
6- Herhangi bir etnik veya inanç grubuna yönelik olarak olağanüstü güvenlik tedbirleri alınmamalı, bu şekilde ayrımcılık uygulamalarına son verilmelidir.
7- Her sandık bölgesinde mutlaka siyasi parti ve bağımsız aday müşahidinin yer alması sağlanmalıdır. Bu şekilde toplu oy kullandırmalar, kadınların iradesini baskı altına almaya çalışan eşlerin davranışları, korucuların müdahaleleri, güvenlik kuvvetlerinin müdahaleleri gibi harici müdahaleler engellenebilir. Genellikle müşahidlerin olmadığı sandıklarda sorun yaşanmaktadır.
8- Seçim sandıklarının yerleri güvenlik nedeniyle değiştirilmemeli, herkesin en yakın olduğu okulda oy kullanabilmesi sağlanmalıdır.
9- Seçim sonrası yapılan kutlamalara polis ve jandarma müdahalesi kesinlikle yapılmamalıdır.

 

İNSAN HAKLAR DERNEĞİ

 

Bir cevap yazın