OLAY:
12.07.2015 tarihi sabah saatlerinde MORKOÇ ailesinin de içinde bulunduğu 6 kişi Ardahan İli Göle ilçesi Avunder Ormanlık alanına pikniğe gittiği sırada araçlarının silahlı saldırıya uğraması, araçta bulunan bir kişinin yaşamını yitirmesi iki kişinin yaralanması ile sonuçlanan olayın yerel ve ulusal basında yer alması.
AMAÇ:
Meydana gelen bu olayların daha kapsamlı bir şekilde araştırılması gerektiği kanaatine varan İHD KARS Temsilciliğimiz resmi yetkililer, mağdurlar ve mağdurların aileleri, varsa görgü tanıkları ile görüşmek, araştırma ve incelemeler ile elde edilen bilgiler ışığında rapor hazırlamak, raporu ilgili ve yetkili kurum ve makamlara göndermek, kamuoyunun bilgilendirilmesi, çeşitli ulusal ve uluslararası mevzuatlarda güvence altına alınan hakların korunmasına katkıda bulunmak, olayların fail ya da hakkında gerekli soruşturmanın başlatılmasını talep etmek amacıyla bir heyetin oluşturulmasını kararlaştırmıştır.
İLK GİRİŞİMLER VE HEYET ÇALIŞMALARI
İHD Kars Temsilciliği bu olayların kamuoyuna yansıması neticesinde resen harekete geçmiştir.
Kars Temsilciliğimizden Ahmet ADIGÜZEL, Ziyaddin CAN ve Musa MİNGSAR 12 Temmuz Pazar günü Ardahan ili Göle ilçesine gitmiştir. Olayların yaşandığı ilçede gözlemler yapılmış ve Olayların gözlemine dayalı olarak elde edilen ön raporu doğrultusunda İl Temsilciliği Yönetimi tarafından değerlendirmeler ve incelemeler başlatılmıştır.
HEYETİN OLUŞUMU
İnsan Hakları Heyeti; İHD Kars Temsilcilisi Onur GÜNDOĞDU İHD Temsilcisi Ahmet ADIGÜZEL İHD Kars Temsilcisi Ömer ÇAPKURT’,İHD Kars Temsilciliği üyesi Ziyaddin CAN ve Musa MİNGSAR’dan oluşmuştur.
HEYETİN YAPTIĞI GÖRÜŞMELER
Resmi Kurum Ve Yetkililerle Görüşme:
Heyetimiz Göle ilçe Kaymakamlığına giderek randevu talebini iletmiş ve saat 16.00 olarak randevu verilmiştir. Hemen sonrasında tekrar heyetimiz aranarak kaymakam beyin yoğun olduğunu ve görüşme yapamayacağını iletilmiştir.
Ardahan valiliğinin meydana gelen olaydan hemen sonrasında basın açıklaması ile görüş ve düşüncelerini aktarmasından dolayı her hangi bir görüşme talebinde bulunulmamıştır.
(TANIK – MAĞDUR BEYANLARI)
TANIK ANLATIMLARI
Yalçın ALTAY: (Yardım istenilen şahıslardan biri) 12.07.2015 Günü Sabah 08.00 sularında Kurtuluş Morkoç (Araçta olan Şahıslardan Biri) beni aradı. “Biz pikniğe ormana gidiyorduk, Askerler aracı taradı Kanber Amca ile Sabri Morkoç ağır yaralandı, çabuk yetiş dedi. Nerede olduklarını sordum. Bana: “Okçu Yaylasında olduklarını söylediler”, ben de hemen 112 yi aradım, bu olayla ilgili yetkililere bilgi verdim. Hdp İlçe Eş Başkanını da aradım. Olayı aktardım. Hdp İlçe Eş Başkanı ile birlikte şahsıma ait olan araçla tarif edilen yere gitmeye başladık. Söyledikleri istikamete gittim. Tarif ettikleri yerde yoktular. Tekrar telefon ile görüşme yaparak araçla tarif edilen yere gitmeye başladık. Bu sefer Erzurum istikametinde Göle girişi, Göle Sosyal Bilimler Lisesi önünde olduklarını, ambulansın geldiğini söylediler. Bunun üzerine Biz yön değiştirdik bahsedilen yere geldik, geldiğimizde yaralılardan Sabri Morkoç’u sedye ile ambulansa aldıklarını gördüm. Ben de Kamber Morkoç’u arabama almak zorunda kaldım. Hastane çok yakındı sağlık personeli çok telaşlıydı araç yok mu diye sağlık görevlileri bağırıyordu. Bir sağlık personeli ile birlikte Kamber Morkoç’u aracıma bindirdim. Kamber Morkoç’un göğsünde kurşun yarası vardı zaten hastane çok yakındaydı, Aracımla Hastanenin önüne kadar götürdüm. Hastanenin önüne geldiğimizde sağlık görevlileri sedye getirip Kamber Morkoç’u hastaneye aldılar. Daha sonra Kamber Morkoç’un Ardahan’a sevk edildiğini öğrendim. Zaten hastanenin önüne varıp Kamber Morkoç’u sedyeye alacağımız zaman yaşamını yitirdiğini düşündüm. Aracı gördüğümde ön tarafındaki camlar parçalanmış sağ ve sol kapı ön camları patlamış ön cam bir kurşun isabet etmiş durumdaydı. Arka lastik de parçalanmıştı.
Orhan PALAVAN : ( HDP İlçe Eş Başkanı )
Yalçın arkadaş bana telefon açtı, ben Hdp Göle ilçe binasındaydım. Aracıyla geldi beni aldı tarif edilen yere gitmeye başladık, tarif edilen yerde olamadıklarını gördük zaten gitmeden önce ambulans çağırmıştık. İkinci sefer telefon açtığımızda Göle girişinde olduklarını söyledikler. Kendi imkânları ile patlak tekerlek ile gelmişler zaten biz geldiğimizde bir ambulans gelmişti bir yaralıyı biz kendi aracımıza aldık hastaneye götürdük. Hastane müdürü ile görüştük. Sabri Morkoç’un durumu ağırdı. Ardahan devlet hastanesine sevk edildi Kamber Amcanın kalbi çalışmıyordu. Doktorlar yoğun bir çaba içine girmişlerdi, tabi olay duyulunca halk hastanenin önüne toplanmıştı. Kamber Amca yaşamını yitirmişti. Halkın tepkisini çekmemek için ambulansla Ardahan a gönderdiler. Daha sonra vefat etiği yönünde haber aldık.
Alkan AKIN ( kurşunlanan aracın şoförü ):
Yayladan çıktık, Göle ‘ye saat 08.00 gibi vardık ve piknik için bir şeyler aldık. Ben Sabri Morkoç, Kurtuluş Morkoç, Kamber Morkoç Emine ve Harika Morkoç birlikte gideceğimiz arabaya bindik. Erzurum istikametinden Avunder Yayla yolundan piknik alanına doğru gittik. Bu arada ben yolu karıştırdım. Su almak için çeşme aradım. Ben en son 6 yıl önce gittiğim için yolu karıştırdım, bir yokuştan sonra inişte virajlı bir yola girdim tam virajı geçmeden tek bir el sesi geldi ve o anda durdum. Durmamla birlikte yoğun ateş başladı. Sonra aracı geri vitese aldım. Geriye doğru giderken bir el bombası ilk durduğum yere düştü. İlk başta çaprazdan ateş açılıyor gibi hissettim. Bomba atıldıktan sonra takriben 100 metre geri geri gittim. Tabi o esnada yoğun ateş başladı. Kurşunlar genellikle sağdan geliyordu. Geri geri gidişim 600-700 metre kadar devam etti. Daha sonrasında dönüş yapabileceğim bir yer buldum manevra yaparak Göle’ye doğru hareket ettim. Zaten o sırada ateş kesilmişti. İlk ateşte Kamber Morkoç göğsünden vurulmuştu. Kızı panik halindeydi. Ben hiç panik yapmadım. Daha sonraki yoğun ateş sırasında Sabri Morkoç vuruldu, ateş açılırken bize herhangi bir ihtar yapılmadı.
Ben yaralıları bir an önce hastaneye götürme telaşı içindeydim. Araçta iki yaralı vardı Benim de yüzümün çeşitli yerlerinde yaralar vardı. Anayol girişinde iki polis yolumu kesti. Önce kimliğimi istediler. Ben kimliğimi boş ver yaralılar var ambulans çağırın dedim.
Onlar bana yaralılardan haberimiz var dediler ve kimliğimi aldılar. Kendilerini takip etmemi istediler. Tüm bunları yaparken bize silahlarını doğrultmuşlardı. Silah uzun namluluydu. Askerlerde gördüğüm silahlara benzer bir silahtı. Ayrıca araçlarıyla önüme geçtiler ve takip etmemi istediler. Bir an arkamı döndüm Sabri nasılsın dedim, Sabri; ‘’hızlı sür durumum iyi değil’’ dedi. O esnada önümdeki, silahlı olan kişilerin kullandığı sivil aracı geçtim. Geçerken müdahalede bulunmadılar. Hastaneye yakın bir yerde lastiğimin patlak olmasından dolayı durdum. Arkamdan gelen polislere tekrar ambulans çağırmalarını istedim. Onlar hastaneye doğru gidiyorlardı. Oradan kayboldular kullandıkları araç siyah bir araçtı. Ben bu şahsıları görsem tanırım. Kirli sakallı sivil polislerdi. Yaralılar hastaneye gönderildikten sonra ben aracın önünde kaldım. Kendimi iyi hissettiğimden dolayı hastaneye gitmedim. Daha sonra çekici geldi aracımı aldı götürdü. İlçeden gelen polis ekipleri beni doğrudan ilçe emniyet müdürlüğüne götürdüler ve sorgu odasına aldılar. Sorgu odasında yolda alınan kimliğimin masa üstünde olduğunu gördüm.
Gittiğimiz yer Qero Suyu herkesçe bilinen piknik alanıdır. Ziyaret ve gezi amaçlı da gidilir.
Harika Morkoç ( Yaşamını yitirten şahsın kızı ):
O gün Qero Çeşmesine piknik için gidiyorduk. Herkesin gidip geldiği bir yerdir. Araba ilerlerken bir sesle irkildik. Sesle ile birlikte arabayı kullanan şoför arabayı geri vitese atarak geriye gitmeye başladı. Biraz geriye gittikten sonra bir bomba sesi geldi. Her yer toz duman içinde kaldı. Bu esnada can havli ile bizler araç içinde koltukların arasına uzandık. O anda kurşun sesleri çoğaldı. Yağmur gibi yağıyordu. Genellikle sağ taraftan kurşun geliyordu. Hiç bir şey göremiyordum. Babam uyarıyordu. Kendinizi koruyun diye. Sabri’nin yaralı olduğunu duydum. Sabri tökezledi. Kurtuluş Sabri’yi koltukların arasına yavaşça yatırdı. İlk etapta gözlerim karardığı için Sabri’nin yarasını fark etmedim. Araç geri geri gidiyordu. Annem, babamın vurulduğunu söyledi. Ben babama doğru gittim. Babamın göğsünden vurulduğunu gördüm. O andan sonra Alkan abiye yalvarıyordum, hızlı git babamı kurtaralım diye. Sonra geri giderken şoför aracımızın yönünü Göle ye doğru çevirdi. Hızlandık. Göle’nin girişine yaklaştığımızda iki silahlı sivil önümüzü kesti. Adımızı biliyorlardı. Nereden geldiğimizi bildiklerini söylediler.
İlk önce Lider Morkoç’un aracı mı diye sordular. Lider kardeşimdi ve yayladaydı. Alkan abi aracın kendisine ait olduğunu söyledi ve onun kimliğini aldılar. Bizi takip edin dediler. Alkan Abi onları belli bir süre takip etti. Yaralılar olduğu için hızlı sürmesini istedik. Önümüzdeki bizi durduran aracı geçtik: Daha sonra bizi tekrar durdurdular. Biz ambulans çağırın dedik. Sabri acele edin iyi değilim diyordu. Babam dan da ses seda yoktu. Bizi durdurduktan sonra silahlı kişilere ambulansa haber verin diye feryat ettim. Telefonla arama yaptılar veya ben öyle sandık.. Ambulans geldi zaten hastane yakındı. Bu arada polisler bizi durdurmadan önce Yalçın Altay’dan yardım istemiştik. Hastaneye gittik müşahede odasına aldılar. Babamın durumunu sordum. Durumunun ağır olduğunu söylediler. Hastaneden yarım saat bekletildikten sonra Ardahan’a sevk edildi. Biz de başka bir araçla Ardahan a gittik. Orada doktorlardan biri babamın durumunun iyiye doğru gittiğini söyledi. Polisler babamı görmeme engel oluyorlardı. Ben babamı göremiyordum. Doktorlardan sürekli bilgi almaya çakışıyordum. Babamla iki doktor ilgileniyordu. Doktorlardan biri daha sonra babamın yaşama ihtimalinin olmadığını söyledi. Sabri’yi de Erzurum’a sevk ettiler. Belli bir süre sonra her iki doktor a da ulaşamadım. Temizlik görevlisi yanıma gelerek babamın hayatını kaybettiğini ve Trabzon a otopsiye götürdüklerini söylediler.
Emine Morkoç (Kamber Morkoç’un eşi ):
Biz pikniğe gidiyorduk. Bizim zararımız kimseye yoktu. Qero suyuna gidiyorduk. ,piknik için yiyecek almıştık. Eşimle birlikte aracın önünde oturuyorduk. Silah sesiyle birlikte kolu eşimin omzumdan düştü. Bana kızım yaşıyor mu diye soruyordu. Korkma kızın yaşıyor dedim. Kamber’in dili dişlerinin arasında kalmıştı. Ağzını açarak dilini dişlerinin arasından çıkardım. Kızıma döndüm, baban yaralandı dedim. Cam parçaları yüzüme çarpmış, yaralanmıştım. Harika eşarbıyla babasını göğsüne tampon yaptı. O esnada ambulans çağırmak için kurtuluş telefonla konuşuyordu. Aracımız geri geri gidiyordu. Sonra şoför aracın yönünü Göle’ye doğru çevirdi. Daha sonra Göle girişine yakın bir yerde iki silahlı sivil kişiler önümüzü kesti. Ambulans çağırın dediğimiz halde bizi oyalıyorlardı. Daha sonra eşimle Sabri’yi alıp hastaneye götürdüler. Ben yalnız kaldım. Yürüyerek hastaneye yetiştim. Önümüzü kesen bu iki silahlı kişiden biri kel uzun boylu mavi kot pantolonlu, diğeri kirli sakallı yine mavi kot pantolonlu uzun boylu biriydi. Güzel bir Türkçe konuşuyorlardı. Bakımlıydılar.
Kurtuluş MORKOÇ ( Araçta bulunan şahıslardan biri ):
Sabah saatlerinde pikniğe gitmek üzere karınca ormanına gittik. Su arıyorduk. Birden silah sesi ile birlikte el bombası atıldı. Uzun süre ateş altında kaldık. Araçta altı kişiydik, yaralılarımız vardı. Göle girişinde iki sivil polis önümüzü kesti, sizden haberimiz var, nereden geldiğinizi biliyoruz dediler. Kendilerini takip etmemizi istediler. Daha öncesinde Yalçın ALTAY’dan yardım istemiştim. Göle girişinde ambulans yaralılarımızı aldı götürdü. Ben şu an Erzurum da Sabri Morkoç un refakatçisi olarak bulunuyorum.
Heyetimizin Gözlemleri;
1-09.07.2015 tarihi itibarı ile söz konusu mevki’nin Ardahan Ve Erzurum valiliklerince ortaklaşa başlatmış oldukları operasyon bölgesi olması nedeni ile Güvenlik güçlerinin kontrolünde olduğu bir alan olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla güvenlik güçlerinin hâkim olduğu ve operasyon amaçlı kontrol altında tutulan bir bölgede devlet güçleri dışında başka bir gücün olma olasılığının mümkün olamayacağı kanaatine varılmıştır
2-Bahse söz konusu olan 75 M 0623 plakalı Ford Transit markalı yolcu minibüsünde sağ ön camın üst kısmında kurşun izi, sağ arka lastiğinin patlak ve parçalanmış olduğu, sağ yan kaportasında çok sayıda kurşun izi olduğu, sağ camlarının paramparça olduğu tespit edilmiş ve sağ taraftan giren kurşun izlerinin aracın sol kaportası ve camlarından çıktığı gözlemlenmiştir.
KANAAT ve SONUÇ
Kanaat; Heyetimiz, resmi yetkililer, mağdurlar ve görgü tanıklarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda;
1-Olayın yaşandığı bölgenin her iki ilin sınırları arasında kalması gerekçesi ile olay yeri incelemesi yapılmamış olup, Soruşturma mercileri arasındaki yetki kargaşasının sona erdirilerek derhal olay yeri incelemesinin yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
2-Olay yeri ile ilgili inceleme ve delillerin tespitinin yapılmamış/yapılmıyor olması, meydana gelen bu durumun örtbas edileceği şüphesini yaratmaktadır.
3-Olay yeri incelemesi yapılmadan, deliller toplanmadan Ardahan Valiliği’nin alelacele kamuoyuna açıklama yapma telaşı ile araçta 4 kişi olduğunu belirtmiş ve silahlı saldırının kim tarafından yapıldığını açıklamıştır.
Oysaki araçta 6 kişi bulunmaktadır, olayla ilgili hiçbir inceleme yapılmadığı açıkça görülmektedir. Kamuoyunu yanlış yönlendiren bu yaklaşım aynı zamanda fail yâda failleri saklandığı kaygısını bizde uyandırmaktadır.
Ahmet ADIGÜZEL İHD KARS TEMSİLCİLİĞİ ÜYESİ
Ziyadin CAN İHD KARS TEMSİLCİLİĞİ ÜYESİ
Musa MİNGSAR İHD KARS TEMSİLCİLİĞİ ÜYESİ
Ömer ÇAPKURT İHD KARS TEMSİLCİLİĞİ ÜYESİ
Onur GÜNDOĞDU İHD KARS TEMSİLCİLİĞİ ÜYESİ