15 Temmuz Darbe Kalkışması ve OHAL Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri Bilançosu

19 Ekim 2016

 15 TEMMUZ DARBE KALKIŞMASI VE OHAL SÜRECİNDE YAŞANAN HAK İHLALLERİ BİLANÇOSU

 (15 Temmuz 2016 – 15 Ekim 2016 arası yaşanan hak ihlalleri İHD merkez ve şubelerine ulaşan bilgiler, hükümet yetkililerinin açıklamaları ve basından elde edilen verilerle hazırlanmıştır.)

YAŞAM HAKKI İHLALERİ

15-16 Temmuz 2016 tarihlerinde (Darbe kalkışması sürecinde) 67’sinin polis ve asker, 174’ünün ise sivil vatandaşlar olduğu 241 kişi darbeciler tarafından öldürüldüğü açıklandı. Yine darbeciler tarafından bu iki günde 2.144 kişinin saldırlar sonucu yaralandığı açıklandı.

Darbe kalkışmasının bastırılmasında 24 askerin öldürüldüğü hükümet tarafından açıklandı.

GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR

27 Eylül 2016 tarihinde Adalet Bakanının yaptığı açıklamaya göre darbeye kalkışma ve akabinde Fetullah Gülen Örgütü’ne üye oldukları iddiası ile 70 bin 50 kişi hakkında adli işlem yapıldığı, bu kişilerden 58 bin 862 kişinin gözaltına alındığı, 31 bin 48 kişinin tutuklandığını açıkladı. Tutuklananların arasında 2 bin 385 hakim ve savcı, 6 bin 488 asker, 7 bin 16 emniyet mensubu bulunuyor. Adli kontrol kararı verilen şüphelilerin sayısı 22 bin 305 iken, 5 bin 509 kişi serbest kaldı, Tutuklananlardan 638 kişi tahliye edildi. 15 Ekim 2016 tarihinden beri aralıksız olarak gözaltı ve tutuklamalar devam ettiğinden dolayı darbe ve FT örgütü ile ilişkili oldukları iddiası nedeni ile tutuklu sayısının 35 binin üzerine çıktığını belirtebiliriz.

Bu süreçte toplumsal muhalefet gruplarına ve özellikle de HDP ve DBP üye ve yöneticilerine yönelik gözaltı ve tutuklamalar ise aralıksız olarak sürmektedir. Bu konuda ayrıca açıklama yapılacaktır.

Gözaltına alınanların spor salonlarında çıplak ve ters kelepçe ile uzun süre bekletilmeleri, aç ve susuz bırakılmaları, darp edilmiş kişilerin görüntülerinin TV’lere servis edilmesi ve gösterilmesi işkence ve kötü muamele iddialarının oldukça güçlü olduğunu ortaya koymuştur. Ancak bu konuda etkili soruşturma açılmamıştır.

5 Ağustos 2016’da 15 Temmuz 2016’daki askeri darbe girişiminin ardından kamu çalışanlarına yönelik başlatılan “FETÖ/PDY Örgütü Soruşturması” kapsamında 23 Temmuz 2016’da İstanbul’da gözaltına alınan Ümraniye Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin tarih öğretmeni Gökhan Açıkkolu’nun 14 gündür gözaltında tutulduğu İl Emniyet Müdürlüğü’nde kalp krizi geçirdiği iddia edildi. Hastaneye kaldırılan Gökhan Açıkkolu burada yaşamını yitirdi.

 CEZAEVLERİNDE ÖLÜM VE YARALANMALAR/İNTİHAR İDDİALARI

18 Temmuz 2016’da Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 2016 yılının Mart ayında düzenlenen operasyon sonucu “yasadışı örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanan ve Kalkandere (Rize) L Tipi Cezaevi’ne gönderilen DBP İlçe Örgütü yöneticisi Segvan Yaman’ın tutulduğu koğuşta intihar ettiği iddia edildi. 21 Temmuz’2016’da, Rize E Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta mahpus Sekvan Yaman’ın 18 Temmuz tarihinde intihar ettiği iddialarına tepki gösteren ağabey Ekrem Yaman, kardeşinin vücudu ve boynunda gördüğü izlerin daha çok öldürüldüğüne işaret ettiğinin altını çizerek, kardeşinin cezaevindeki baskıların dışında herhangi bir sorunu olmadığını kaydetti. Anne Bijan Yaman ise insan hakları savunucularına “Mücadelemize destek verin ve oğlumun ölümünü ortaya çıkarın” çağrısında bulundu.

19 Temmuz 2016’da Sincan Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu Hasan Hayri Alp, geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti.

Yurtta Sulh Konseyi tarafından 15 Temmuz 2016’da düzenlenen darbe girişiminde yer aldığı iddiasıyla ardından İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs” suçundan tutuklanan Yarbay İsmail Çakmak’ın Silivri (İstanbul) L Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunduğu koğuşta 23 Temmuz 2016’da kendisini çarşafla astığı iddia edildi.

1 Eylül 2016’da “FETÖ/PDY Soruşturması” kapsamında İzmir’de 31 Ağustos 2016’da tutuklanarak Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderilen 5 kişiden gardiyan Ömer Çubuklu’nun cezaevinde tek başına tutulduğu geçici kabul bölümünde ayakkabı ve eşofman bağcığı ile kendisini asıp intihar ettiği iddia edildi.

Bursa’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Savcısı 47 yaşındaki Seyfettin Yiğit, 15 Eylül tarihinde cezaevi tuvaletinde iple asılmış olarak bulundu.

 

KAPATILAN EĞİTİM KURUMLARI

– 1061 anaokulu, ilk ve orta öğrenim okulu ve lise kapatılmıştır.

– 15 Özel Üniversite kapatılmıştır.

– 113 Yurt ve Pansiyon kapatılmıştır.

KAPATILAN SAĞLIK MERKEZLERİ

– 35 Sağlık merkezi ve hastane kapatılmıştır.

KAPATILAN DERNEK, SENDİKA VE VAKIFLAR

– 1125 dernek kapatılmıştır.

– 104 Vakıf kapatılmıştır.

– 19 Sendika kapatılmıştır.

KAYYUM ATANAN BELEDİYELER

35 Belediyeye Kayyum atanmıştır.

KAPATILAN  (YAYINI DURDURULAN) BASIN YAYIN ORGANLARI

FT Örgütü ile ilişkili olarak 16 TV kanalı, 45 Gazete,  15 Dergi,  3 Haber ajansı, 23 Radyo, 29 Yayınevi ve dağıtım kanalı kapatılmıştır.

Bunun dışında OHAL KHK’larının verdiği yetki ile sol, sosyalist ve Kürtçe başta olmak üzere çok dili yayın yapan 12 TV ile 11 radyo kanalı kapatıldı, bu kanalların kapatılması sonrası yayınlarını sürdürdükleri internet sitelerin de BTK tarafından erişime engellendi. TV kanalların bir bölümünün mallarına el konuldu.

Ayrıca Özgür Gündem gazetesi kapatıldı.

TUTUKLU GAZETECİLER

 Halen Türkiye Cezaevlerinde 128 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak bulunmaktadır.

KAMUDA GÖREVDEN ALINAN/UZAKLAŞTIRILAN/İHRAÇ EDİLENLER

OHAL KHK’ları ekindeki listelerde isimleri belirtilmek üzere bugüne kadar 42.957 sivil kamu görevlisi

158’i general olmak üzere 3.534 asker,

10.029 en emniyet müdüründen polis memuruna dek değişik unvanda polis

Olmak üzere toplam 56.520 kişi kamu görevinden çıkarıldı.

HSYK kararı ile bugüne kadar 3.456 hâkim ve savcı meslekten çıkarıldı.

OHAL KHK’larının verdiği yetki ile başta Mili Savunma Bakanlığı olmak üzere kamu kurumlarından kurul veya bakan onayı ile binlerce kamu görevlisi meslekten çıkarıldı. Bunların sayısı tam olarak henüz tespit edilmemiştir.

OHAL KHK’larının verdiği yetki ile kamu görevinden çıkarılanlar dışında halen yaklaşık 11.000 öğretmen ile 12.000 civarında polis açığa alınmış olup bu süreç devam etmektedir.

ÖZEL SEKTÖRDE İŞSİZ BIRAKILANLAR

OHAL KHK’ları ile kapatılan eğitim kurumları, hastaneler ve diğer kurumlarda çalışan 10 binlerce insan işsiz kaldı. Ayrıca özel eğitim kurumlarında çalışan 30 bine yakın öğretmenin çalışma belgesi iptal edildi.

PASAPORT İPTALLERİ

OHAL KHK7larının verdiği yetki ile 56 bin kişinin pasaportunun iptal edildiği öğrenilmiştir. Pasaport iptalleri devam etmektedir.

DİĞER

OHAL KHK’larının verdiği yetki ile özelikle FT Örgütü üyesi olduğu iddiası ile hakkında soruşturma açılıp tutuklama veya yakalama kararı çıkarılanlar hakkında mal varlığına el koyma kararları verilmekte ve böylece ekonomik olarak ağır yaptırımlar uygulanmaktadır

TOPLANTI VE GÖSTERİ YASAKLARI

OHAL kanunu gerekçe gösterilerek başta Diyarbakır, Ankara gibi kentler olmak üzere bir çok kentte tüm toplantı ve gösteri ile basın açıklamaları yapılması yasaklanmıştır.

UZUN GÖZALTI(30 gün) UYGULAMASI

 23 Temmuz 2016 tarihinde çıkarılan 667 sayılı OHAL KHK’sı ile gözaltı süresi 30 güne kadar çıkarılmıştır.

668 sayılı OHAL KHK’sı ile de gözaltının ilk 5 günü avukatla görüş yasağı getirilmiştir.

CEZAEVLERİ

17 Ağustos 2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 671 sayılı OHAL KHK’sının 32. Maddesi ile 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a geçici 32. Madde eklenerek, adli suçluların büyük çoğunluğunun yararlanacağı şekilde şartla salıverme süresi 2/3’den ½’ye indirilmiş ve cezalarının son 1 yılı kalanların yararlanacağı denetimli serbestlikle ilgili düzenlemedeki süre, cezalarının son 2 yılı kalanlar biçiminde, genişletilerek adeta “örtülü OHAL affı “çıkarılmıştır.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan 10 binlerce tutukluya yönelik OHAL de gerekçe gösterilerek farklı bir uygulamaya gidildi. Özellikle tutuklanan general ve askerler ağırlıklı olarak Sincan Cezaevi yerleşkesine nakledildi ve cezaevinde tutulan siyasi ile adli tutukluların tamamı diğer cezaevlerine dağıtıldı. Cezaevinin güvenliği de jandarmadan alınarak özel harekât polislerine verildi. Bu arada darbecilerin İç Anadolu’daki diğer kimi cezaevlerine de götürüldükleri öğrenildi.

Cezaevlerinde yer kalmadığı için darbecilerin götürüldüğü cezaevlerinde kapalı spor salonlarının koğuşa çevrilerek orada tutuklukları ve açık spor alanlarının da söz konusu tutuklular için havalandırmaya dönüştürüldüğü öğrenildi. Yine darbecilerin getirilmesi ile birlikte başta spor olmak üzere, atölye, ortak sohbet gibi pek çok etkinlik iptal edildi.

Edinilen bilgilere göre, hem Sincan hem de diğer cezaevlerindeki diğer mahpuslarla normal cezaevi yönetimi ve personelinin değil, özel gönderilen birimler ilgilenmeye başladı. Ayrıca tutuklanan askerlerin halen sık sık, ifadeye götürüldükleri öğrenildi.

Yine darbe sonrası cezaevlerinde yapılan değişikliklerden biri de, cezaevi girişlerinde daha önce Jandarmaya yaptırılan GBT kontrollerinin Jandarmadan alınması oldu. Kimi cezaevlerinde bu sorumluluk doğrudan gardiyanlara verildi ve GBT’ler sistem üzerinden yapılmaya başlandı. GBT’nin Jandarma’dan alınmış olması, hükümetin askere güvenmediğinin göstergesi oldu.

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan istatistiklere göre, 31 Mart 2016 tarihi itibariyle Türkiye cezaevlerinde 26 bin 482’si tutuklu 161 bin 165’i hükümlü olmak üzere toplamda 187 bin 647 kişi tutuluyordu. Son tutuklamalarla birlikte cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 220 bine dayandı. Yine aynı verilerine göre, Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi 183 bin civarındaydı. Buna göre, 31 Mart 2016 itibariyle 4 bin 647 kişi olan kapasite fazlası tutuklu ve hükümlü sayısı son tutuklanmalarla birlikte 30 bini geçti. Bunun için birçok cezaevlerinde mahpuslar yerlerde yatmaya başlarken, 3 kişilik olan F tipi hücrelere de ranzalar eklenerek, 6 kişilik hücrelere dönüştürüldü. Bu da hem kullanım alanı açısından mahpuslara önemli sorunlar getirirken, sağlık ve hijyen açısından da sıkıntılara neden oldu.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın