26. YILINDA MADIMAK KATLİAMINI UNUTMADIK! UNUTTURMAYACAĞIZ!

2 Temmuz 1993 günü Türkiye tarihine bir utanç sayfası daha eklendi. 30 Haziran’da başlayan Pir Sultan anma etkinliğine katılmak üzere Sivas’a gelmiş aydınlar, sanatçılar ve etkinliği izlemeye gelenler yakılarak vahşice katledildiler. Orada, göstere göstere bir insanlık suçu işlendi.

Olay, önceki pek çok katliamda yaşananlardan farklı değildi; Hazırlıklar çok öncesinde başlatılmış, saldırganlar örgütlenmiş, etkinlik sırasında Kuran’a , Kabe’ye, Peygambere ve Müslümanların maneviyatına saldırıldığına dair asılsız söylentiler yayılmış, bu içerikte bildiriler dağıtılarak, yerel gazetelerde haberler yapılarak belli bir kesim kışkırtılmış, devlet güçleri bu saldırının katliama dönüşmesi için organize edilmişti.

Etkinliğin yapıldığı Kültür Merkezi’ne yapılan saldırı, konukların kaldığı Madımak oteline yönelmiş, parke taşları ile yapılan saldırının ardından otel ateşe verilmiş, tüm çıkış kapıları kapatılmış, içindekiler ölüme teslim edilmişken, dönemin Cumhurbaşkanı “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyin” buyurmuş, hükümettekiler olayı izlemekle yetinmiş,  otel çevresinde bulunan askerler saldırganlara müdahale etmemiş hatta bölgeyi terk etmişti.

O vahşi katliamda; biri 12 yaşında olmak üzere etkinliğe katılanlardan 33  can yakılarak katledildi.

2012 yılına kadar devam eden ve Sivas Davası olarak bilinen katliam davasında ise; Olay sonrası tutuklanan 124 saldırganın çoğuna  hafif cezalar  verilerek ağır tahrik indirimleri uygulandı. 33’ü hakkında  idam cezası verildi ancak bu ceza sonrasında müebbet hapse çevrildi. İdam cezası sanıklarından 8’i 1997 yılında tahliye edildi ve hiç yakalanmadılar. Mahkeme 2012 yılında, yakalanmayan 7 saldırgan hakkında  zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi ve dosyayı kapattı.

Ceza almasına rağmen yakalanmayan katiller arasında Refah Parti yöneticileri de vardı. Katillerin savunmanlığını yapan sekiz avukat ise sonrasında AKP’den milletvekili seçildi.

2 Temmuz 1993 tarihinde iktidarda SHP-DYP hükümeti bulunuyordu. Tansu Çiller başbakan, Erdal İnönü başbakan yardımcısıydı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner, Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’ di. Hiç biri bu katliamın hesabını vermedi.

Katliamın adresi, 33 insanın yakılarak katledildiği Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi yapılmasına izin vermeyenler,  katliam sırasında ölen iki saldırganın adını içeren “Bilim ve Kültür Merkezi” adıyla kullanılmasına ve  katliamın kutsanmasına izin vererek ne tarafta durduklarını bir kez daha göstermiş oldular.

“2 Temmuz İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü”

İnsan Hakları Derneği, 1-2 Kasım 2014 tarihinde yapılan 17. Olağan Genel Kurulunda, 2 Temmuz günü’nü  “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü” olarak ilan etti.

Unutmamak ve unutturmamak için, adalet için, yeni katliamların önlenebilmesi için kerelerce dile getirdiğimiz taleplerimizi Sivas/ Madımak Katliamında katledilen canlarımızı anarak, bir kez daha yineliyoruz.

  1. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan İnsanlığa Karşı Suçlar, hangi tarihte gerçekleştiğine bakılmaksızın insanlığa karşı suçlarda “zamanaşımı” söz konusu olmayacak şekilde  yeniden düzenlenmeli, Sivas davası yeni baştan ele alınmalı, cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, emniyet müdürü, vali dahil tüm sorumlulardan yargı önünde hesap sorulmalıdır.
  2. Devletin ve toplumun geçmişle yüzleşmesinin sağlanması bakımından Hakikat Komisyonu kurularak katliamın bağlantılarını da içeren gerçeğin açığa çıkarılması sağlanmalıdır.
  3. Madımak Oteli “Utanç Müzesi” yapılmalıdır.
  4. Gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve 2 Temmuz günü ulusal düzeyde “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Kınama Günü” olarak kabul edilmelidir.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi