2 Temmuz 1993’te Sivas’a, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’ne giden canlarımızdan 33’ü, Madımak Oteli’nde yakılarak katledildi. 28 yıldır süren bu davada gerçekler ortaya çıkmadı, katliamın gerçek suçluları yakalanıp hesap vermedi. Sivas Katliamı ana davası 2012 yılında zaman aşımına uğratıldı, davada firari üç sanık yurtdışında olduğu için dosya kapatılamadı; dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. Üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen hala tam olarak aydınlatılmamış olan bu katliamda yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla, sevgiyle anıyoruz.
Din ve inanç özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi evrensel insan hakları prensiplerini yok sayan ve yine farklılıkları çoğulculuk unsuru olarak görmeyip tekçi, baskıcı bir sistemi tesis etmek ve daim kılmak isteyen politikalar ve uygulamalar Sivas Madımak Katliamına yol açmıştır. Ayrıca, yaşanan katliamın tüm boyutları ile etkili bir şekilde soruşturulmaması ve bazı failler ve gerçek sorumluların bulunup, yargı önüne çıkarılmaması da acıların sağaltılmayıp aksine artmasına yol açmıştır. Fail ve sorumluların korunması cezasızlık politikasının bir yansımasıdır.
Sivas Madımak’ta yaşanan katliamına ilişkin hakikatin ortaya çıkarılması, geçmişle gerçek bir yüzleşme sürecinin yaşanması ve en önemlisi baskıcı zihniyetin değişmesi gerekmektedir. Bu zihniyet değişikliğinin yapılması ise insan haklarının prensiplerinin tamamen yaşama geçirilmesi ile mümkündür.
İHD olarak, Sivas Madımak katliamında yaşamını yitiren insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor ve hakikatin ortaya çıkarılması mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade ediyoruz.
İnsan Hakları Derneği