Açlık Grevi İzleme Raporu

Türkiye hapishanelerinde uzun bir süredir tecrit uygulamaları, işkence ve kötü muameleler, sürgünler, keyfi disiplin cezaları, mahpusların sağlık sorunlarının zamanında ve etkili bir şekilde çözülmemesi, ağır hasta mahpusların tedavi edilmemesinin yanı sıra hapishanelerde hücrelerde tutulmaları, idari gözlem kurulu kararları ile mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, infaz yakmalar, hapishanelerin kötü fiziki yapısı ve koşulları gibi sıralayabileceğimiz hak ihlalleri artarak devam etmektedir.  Gerek bu genel sorunların gerekse başta İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda süregelen tecridin sonlandırılması ve Kürt meselesine demokratik çözüm talebiyle ülke genelinde farklı hapishanelerde tutulan birçok mahpus, 27 Kasım 2023 tarihinde, süreli dönüşümlü açlık grevi eylemlerine başladıklarını duyurmuşlardır.

Yaşanan bu gelişme üzerine Merkezi Açlık Grevleri İzleme Takip Koordinasyonu kurulmuştur. Açlık grevleri başlandıktan hemen sonra mahpusların bizzat, vekilleri veya aileleri tarafından açlık grevleri izleme ve takip koordinasyonu bileşenlerine yapılan başvurulara istinaden, kurumlar tarafından açlık grevlerinin izlenmesi, mahpus taleplerinin öğrenilmesi ve greve giren mahpusların sağlık durumlarının izlenmesi bakımından hapishane ziyaretleri yapılmış, mahpuslarla görüşmeler gerçekleştirilmiş, gerçekleştirilen bu görüşmeler neticesinde tespit edilen hususlar rapor haline getirilmiştir.

Açlık grevinin başlamasından bugüne kadar tespit edebildiği kadarıyla 91 hapishanede en az 1997 mahpus açlık grevi eylemi yapmıştır. Açlık grevleri en az 5 en fazla 15’er günlük periyotlarla gerçekleştirilmiştir.

AÇLIK GREVLERİ İLE İLGİLİ TESPİT VE GÖZLEMLERİMİZ

  1. Rutin Sağlık Kontrolleri yapılmadığı;Açlık grevinde olan mahpusların bazı hapishanelerde günlük sağlık kontrolleri hiç yapılmadığı, sağlık kontrollerinin yapıldığı hapishanelerde de revir hekimi tarafından yapılmadığı, bazen sağlık memuru ve bazen de görevli İnfaz koruma memurlarınca yapıldığı,
  2. Greve uygun iaşeler verilmediği;Grevde olan mahpusların bazı hapishanelerde hiç iaşe verilmediği, bazı hapishanelerde de tuz, şeker ve karbonat verilirken, yoğurt, meyve suyu vb. iaşeler verilmediği,
  3. Vitamin ihtiyacının karşılanmadığı;Açlık grevine giren mahpuslar için B1 vitamini hayati önem taşırken, bazı hapishanelerde ise B1 veya B12 komplex vitamini hiç verilmediği,
  4. Mahpuslara farklı disiplin cezaları verildiği;Açlık grevleri nedeniyle disiplin soruşturmaları açılmış, greve giren mahpuslara disiplin cezaları verilmiş, “kültürel ve spor etkinliklerinden alıkoyma” disiplin cezaları verildiği gibi bazı hapishanelerde “haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama” şeklinde disiplin cezaları verildiği,
  5. Açlık grevi yapan mahpusların “tecrit” uygulamasına maruz kaldığı;Özellikle bazı hapishanelerde açlık grevi yapan mahpusların diğer mahpuslardan uzaklaştırıldığı ve ayrı bir koğuşa (bölüme) alındığı,

Şeklinde tespitlerin yapıldığı, açlık grevine giren mahpuslara her hapishanenin yaklaşımının farklı olduğu, greve uygun sağlık kontrolleri yapılmadığı, greve uygun iaşeler verilmediği ve greve giren mahpusun derhal disiplin soruşturmalarına maruz kaldığı mahpusların aktarımları ile anlaşılmıştır.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Anayasa 17/3 ve AİHS 3. maddesinde hükümlünün hangi ceza nedeni ile ilgili olursa olsun gayri insani yahut haysiyet kırıcı bir ceza infazına ve muamelesine tabi tutulamayacağı, yine sözleşmenin “özgürlük ve kişi güvenliği, hakkı” ile ilgili 5/1-a bendinde mahkûmiyet üzerine, usulü dairesinde hapsedilmesi gerektiği; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 2. maddesinde ise ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacağı ve ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet veya sosyal köken ve siyasi veya diğer fikir yahut düşünceler ile diğer toplumsal konumlar yönünden ayrım yapılamayacağı düzenlenmiştir.

27.11.2023 tarihinden itibaren açlık grevine başlayan mahpusların süreçleri yakından takip edilmiş ve bir takım sonuç ve önerilere ulaşılmıştır;

  1. Açlık grevi yapan mahpusların hapishane hekimi tarafından, greve giren her bir mahpus için bir sağlık dosyası oluşturulmalı, ilgili mahpusun bütün sağlık verileri (boy, kilo, tansiyon, şeker, nabız ve varsa kronik hastalıkları, kullandığı ilaçlar) tespit edilmeli ve grev süresince her gün kontroller yapılarak oluşan farklılıklar not edilmelidir.
  2. Açlık grevi yapan mahpusların, hapishane hekimi tarafından, grevin bırakılması yönünden dayatma ve ikna yöntemlerine başvurmadan ve hasta-hekim gizliliğine riayet edilerek açlık grevi yönünden tıbbi bilgilendirme yapılmalı ve bu yönde bilgilendirme onam formunun da sağlık dosyası arasına alınmalıdır.
  3. Açlık grevine giren mahpusların talebi doğrultusunda grev süresince tüketilecek iaşeler “tuz, şeker, karbonat, meyve suyu, ayran ve yoğurt vb.” günlük olarak yeteri kadar verilmelidir.
  4. Açlık grevine giren mahpusların uzun süre aç kalmalarından ötürü nörolojik bozukluklar şeklinde Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanma ihtimalleri oldukça yüksek olduğundan B1 vitaminin kesinlikle verilmesi gerekmektedir (Günlük 2 tablet şeklinde toplam 500 mg B1 vitamini alınmalıdır).
  5. Açlık grevi yapan mahpusların açıklanan 1, 2, 3 ve 4 numaralı hususlarda yeterli bilgiye sahip olmaları için sağlık hakları bağlamında Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanmış “Açlık Grevi Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Konular”adlı bilgi notunun mahpuslara ulaştırılmasının engellenmemesi gerekmektedir. Hapishane idaresi bu bilgi notunu isteyen her mahpusa vermelidir.
  6. Açlık grevine giren mahpusların sağlık kontrollerinin bağımsız hekimlerce yapılabilmesi amacıyla bu doğrultuda kurulacak komisyonların hapishaneler girişlerine izin verilmelidir.
  7. Dünya Tabipleri Birliği’nin Açlık Grevi Eylemcileriyle İlgili Malta Bildirgesi’nde0F[1] yer verildiği gibi “Açlık grevleri genellikle taleplerini başka yollardan ortaya koyma imkânları bulunmayan kişilerin başvurdukları bir protesto biçimidir. Hükümlüler ve tutuklular önemli bir süre için besin almayı reddederek, yetkililerin kamuoyundaki görünümüne olumsuz bir yön katarak belirli hedeflere ulaşmak isteyebilirler.” Bireysel yapılabileceği gibi kalabalık gruplar halinde de yapılır. Dolayısıyla Anayasanın 26.maddesi bağlamında hapishane işleyişine zarar vermeyen, süre gelen hapishane yaşamını zorlaştırmayan, sadece kendisine uzatılan yemeği yememek suretiyle sessiz protesto ile kendini ve karşı olduğu davranışı ifade etme yetisini ve bedensel özerkliğini kullanan mahpusun korunan bu alanına müdahalenin hak olabilmesi için bozulan düzenin ne olduğu ve ifade özgürlüğüne üstün kamu adına dengenin bozulduğunu gösteren bir hal aldığının açıkça neler olduğunun ortaya konulması gerekmektedir. Aksi takdirde şiddetsiz ve zararsız bir hak kullanımına karşı “Açlık grevi yapmak” şeklinde ifade edilen eylem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. ve 10. maddesinde yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında korunduğu düşünüldüğünde anayasanın düşünce ve kanaat hürriyeti başlıklı 25. ve düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin yer aldığı 26. maddesi kapsamında değerlendirilmesi öncelikli bir zorunluluktur. Dolayısıyla hapishane düzen ve işleyişine hiçbir zararı olmayan bu pasif eylemden ötürü mahpuslara disiplin soruşturmaları açılmamalıdır. Açılan disiplin soruşturmalarının derhal geri çekilmesi gerekmektedir.

Raporun tamamı içim: Açlık Grevleri İzleme Raporu

  • Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
  • Çağdaş Hukukçular Derneği
  • İnsan Hakları Derneği
  • Özgürlük İçin Hukukçular Derneği
  • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
  • Med-Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu
  • Türk Tabipler Birliği-İnsan Hakları Kolu
  • Türk İnsan Hakları Vakfı

[1] https://www.wma.net/policies-post/wma-declaration-of-malta-on-hunger-strikers/ para. 1