HESABI SORULAMAMIŞ BİR KATLİAM 30 YAŞINDA…

Bugün 24 Aralık 2008. Bir yandan dünyadaki küresel kriz emekçi hakları kasıp kavururken, bir yandan da krizin yükünü emekçilere ödetmeye hazırlanan egemenlerin büyük soygun ve çıkar politikalarını uygulamak için kolları sıvadığı, yeni karşı devrimleri örmeye başladığı günlerdeyiz.

Ek olarak, kendi kanlı tarihiyle yüzleşmeyi asla istemeyen yönetimlerin ve devletin; halkların hesaplaşmayı gündemleştiren bütün çabalarını baskı, provokasyon demagoji ve bastırmalarla yok ettiği bir ülkedeyiz. Örneğin Emek ve demokrasi güçleri, Yunanistan’da bir göstericinin polisçe öldürülmesini demokratik kazanımlarından elde ettiği büyük bir dirençle ve kitleselleşen büyük gösterilerle protesto ederek hükümete meydanı dar ederken, ülkemizde sadece 2008 yılında polis kurşunu ve işkenceyle öldürülen insan sayısının 36’yı bulması; geçmişiyle hesaplaşamayan bir ülke olmamızın sonuçlarından biridir.

Böylesi bir ortamda, 30.yılında bir kez daha hesabı sorulmamış Maraş katliamını protesto etmek ve katliam sanıklarını lanetlemek için bir aradayız. Ülkeyi adım adım bir askeri darbe ortamına çekmek isteyen egemen güçlerin, CİA, MİT, Kontrgerillanın sinsi planıyla ve resmi- sivil faşist güçlerle birlikte tezgâhlayarak 19–24 Aralık 1978’de Maraş’ta gerçekleştirdiği katliamın üzerinden 30 yıl geçti. Ülkemizdeki demokrasi mücadelesi tarihi açısından en önemli kırılma noktalarından biri olan bu faşist katliamda vurularak, yakılarak, kesilerek çoğu Alevi 114 insanımız yaşamını kaybetti, binlerce ev ve işyeri yakıldı, yıkıldı, talan edildi. O günün gazeteleri adeta bir soykırım gibi başlığıyla olayları verdiler.

Eli kanlı faşist katiller, 70’li yılların ikinci yarısından itibaren, ülkenin dört bir yanında aydınlara, bilim adamlarına, sanatçılara, etkili politikacılara, sendikacılara, gazetecilere, öğrencilere yönelik suikastlar gerçekleştirip emekten yana olan insanları susturmaya yöneldiler.  Bir yandan da 1 Mayıs 1997 Taksim Katliamı, 16 Mart İstanbul Üniversitesi Katliamı, Bahçelievler, Balgat, Tepecik, Sivas, Çorum, Maraş, Malatya katliamlarını tertipleyerek yüzlerce insanın katline sebep oldular. Ve yaşanan faşist katliamların hepsinde yalan ve demagoji hep aynıydı; komünistler veya solcular camileri yaktılar veya bombaladılar.

Bugün cenderesine sıkışıp kaldığımız 12 Eylül Darbe Düzeni o günkü planların bir eseridir. Ve sistemli katliamlarına hiç ara vermeksizin devam etmektedir. 1993’deki Madımak Katliamı, 19 Aralık Cezaevi operasyonları, Susurluk, Şemdinli, Yüksekova, Ergenekon gibi sayısız olay, provokasyon, çeteleşme ve katliam hep bu planın örgütlü planlı eylemleridir. Ve bu sistemin aydınlatmayı bekleyen diğer bütün katliamları gibi Maraş katliamı da mutlaka aydınlatılmalıdır. Ülkemizin emekten demokrasiden yana bütün güçleri, üzerinden geçen 30 yıla rağmen, Maraş Katliamı’nı unutmadı, unutturmayacaktır.

Aradan otuz yıl geçmiş olsa da, Maraş katliamında yitirdiğimiz canlarımız için, Maraş katliamının aydınlatılmasına yönelik olarak konuya ilişkin devletin gizli belgelerinin açıklanmasını talep ediyoruz. Katliamların üzerinin zamanaşımı örtüsü ile örtülmesine izin vermeyeceğimizi dile getiriyoruz.

Maraş katliamının, devletin bir yerlerindeki birileri tarafından organize edildiği, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in çekmecesinden çıkan “Maraş katliamını MİT’in içindeki MHP kanadı organize etti”  bilgi notu, yıllardan beri savunmakta olduğumuz tezde yanılmadığımızı göstermektedir.
Maraş’ta faşist katillerin öldürdüğü bütün insanlarımızı sevgiyle saygıyla anıyoruz. Maraşlar unutulmadı unutulmayacak. Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek.

Darbe Karşıtı Platform adına çağrıcı kurumlar:
Alevi Bektaşi Federasyonu, Devrimci 78’liler Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri


Destekleyen Kurumlar: İHD Genel Merkezi, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Halkevleri, ÖDP, SDP, EMEP, DTP, 68’liler Dayanışma Derneği, 78’liler Federasyonu, AKA DER, Petrol İş Ankara Şube, Ankara Aydın Sanatçı Girişimi, Ankara 78’liler Derneği, Güney Dergisi,

Bir cevap yazın