Narin Güran Davası’nın Takipçisiyiz!

21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır’da evinin önünden kaybolduktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ancak 8 Eylül 2024 tarihinde bir dere ağzında cenazesi gömülü olarak bulunan Narin Güran davasını takip ediyoruz. Dosyada bulunan iddianameye baktığımızda soruşturma makamının Narin’in kaybolduğu ilk günden itibaren özensiz ve öngörüsüz davrandığını düşünmekteyiz. Çok uzun bir süre cinayetin faili olduğu şüphesi ile şu anda cezaevinde tutuklu bulunan şahısların soruşturmayı manipüle ettikleri, dosyanın tüm aşamalarından anlaşılmaktadır.

Narin Güran’ın, katledilmesine ilişkin soruşturma sonrasında hazırlanan iddianame maalesef faili belli olmayan bir cinayet suçunu oluşturmaktadır. Yapılan soruşturma sonucunda, soruşturma sırasında gösterilen öngörüsüzlük ve özensizlik nedeniyle birçok delilin yok olduğu ve yok edildiği ortadadır. Bu nedenle de soruşturmanın yasanın gerektirdiği bir biçimde sürdürülemediği aşikardır.

Özellikle Güran ailesinin iktidara yakın bir aile olmasının ortaya çıkmasıyla birlikte soruşturmada gösterilen öngörüsüzlük ve özensizlik daha da şüpheli bir hale gelmektedir. Küçük bir kız çocuğunun ölümünden söz etmekteyiz. Maalesef yargı makamı Türkiye Cumhuriyeti’nin altına imza attığı sözleşmeler ve özellikle Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tüm hükümleri adeta ihlal eder bir biçimde soruşturma yürütmüştür.

İnsan Hakları Derneği olarak, Narin Güran’ın katledilmesiyle ilgili açılan davada taraf olmak üzere İHD Diyarbakır Şubesi tarafından katılma talebinde bulunacağız. Katılma talebimizin kabul edilip edilmemesinden bağımsız olarak davayı sonuna kadar izleyeceğimizi belirtmek isteriz.

Artık tüm yetki mahkemededir. Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nin, bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirerek, tüm delilleri eksiksiz toplayarak failin belirlenmesi konusunda net bir sonuca ulaşma noktasında gerekli özeni göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin bu kadar yoğun olarak işlendiği bu coğrafyada maalesef ki yargının erkek egemen ve yerleşik ahlak anlayışının esas alan bakış açısı büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle de yargı makamında da Narin Güran cinayetinin gerçek faillerinin ortaya çıkarılması konusunda özenli ve hukuki dayanakları esas alan bir yargılama yapmaya davet ediyoruz.

İnsan Hakları Derneği