Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine Karşı
Özgür İradenizle 16. Maddeyi Reddetme Hakkınızı Kullanmalısınız!
“Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 16. Maddesi ile TCK’nın “Devlet Sırlarına karşı Suçlar ve Casusluk” suçlarının düzenlendiği 7. Bölüme eklenmesi teklif edilen 339/A maddesi ile “Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme” adı altında yeni bir suç türü oluşturulmakta ve ihlal edilmesi durumunda da üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Hukuk prensiplerini bir kez daha aşındırmaya yönelik bu yasa teklifi maalesef Anayasa Komisyonundan geçmiş ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmuştur.
Sayın Milletvekilleri,
Bu yasa teklifi; “iç veya dış siyasal yararlar”, “yabancı bir organizasyon”, “stratejik çıkarlar”, “talimat” vb. belirsiz kavramlarla donatılmıştır. Halen kanunlarımızda yer alan casusluk eylemlerinin dışında kalan hangi eylemin bu suça gireceği belirsizdir ve dolayısıyla öngörülemezdir. Bu nedenle, suç ve cezaların kanuniliği evrensel prensiplerine aykırıdır.
Bu tür muğlak düzenlemeler, ifade ve bilgi edinme özgürlüğünü tehdit eder. İnsan hakları hukuku; ifade özgürlüğüne yapılacak kısıtlamaların yasal bir dayanağı olması, belirli bir amaca hizmet etmesi ve demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı olması gerektiğini belirtir. “Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine” gibi geniş ve muğlak bir çerçeve; gazeteciler, medya kuruluşları, insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri gibi grupların ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü haklarını ortadan kaldıracak sonuçlar yaratacaktır.
İnsan hakları hukukuna göre, devletlerin güvenlik gerekçesiyle temel hak ve özgürlüklere getirdiği kısıtlamalar, isnat edilen suç ile orantılı olmalı ve minimum düzeyde uygulanmalıdır. Ancak bu düzenleme, yurt içi veya yurt dışı “siyasal yararlara” karşı işlenen fiillerin “stratejik çıkarlar doğrultusunda” yapıldığı iddiasıyla ağır cezalar öngörmekte ve cezalandırmanın kapsamını oldukça genişletmektedir. Bu tür genişletici düzenlemeler, cezaların orantılı ve makul ölçüde olup olmadığı konusunda endişe yaratmaktadır.
Muğlak tanımlar içeren yasaların, hükümet karşıtı görüşleri savunan kişi ve grupların keyfi şekilde yargılanmasına yol açtığı herkesin malumudur. “Yabancı devletin veya organizasyonun talimatı” gibi ifadeler, siyasi iktidarların hoşuna gitmeyen veya çıkarlarına aykırı düşen eleştirilerin kriminalize edilmesinin yolunu açmaktadır. Bu durum, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Düzenleme ayrıca demokratik tartışma zemininde yaratacağı caydırıcı etki ile demokratik toplum düzenini sarsacaktır.
Türkiye’deki insan hakları savunucuları önemli bir baskı ve engelleme biçimi olarak yargısal tacizle karşı karşıyadır. Farklı kanunlardaki[1] hükümler üzerinden asılsız ceza soruşturmaları ve kovuşturmalarıyla, hukuksuz ve keyfi gözaltı ve tutuklamalara maruz kalmaktadır.
Türkiye’nin bu düzenlemeye ihtiyacı yoktur. Kötü örnek, örnek olmaz. Rusya ve Gürcistan örnekleri ortadadır. Beklentimiz, bu örnekleri benimsemekten ziyade, bağlı olduğumuz Avrupa Konseyi’nin ve Birleşmiş Milletler’in standartlarını esas alan, hukukun üstünlüğü prensiplerine sahip çıkan ve insan hak ve özgürlüklerini koruyan bir demokratik toplum düzeninin yaratılması için çalışmaktır. Venedik Komisyonu’nun Gürcistan’da 21 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe giren benzer yasa üzerine hazırladığı ve 24 Haziran 2024 tarihinde kamuoyu ile paylaştığı acil görüşleri doğrultusunda, yasa taslağının kanunilik, meşruiyet, gereklilik, oranlılık ve ayrımcılığın önlenmesi açılarından yürürlükteki Türkiye mevzuatına ve hukuka açıkça aykırı olduğu da görülmektedir. Bu taslak reddedilmelidir.
İnsan Hakları Savunucuları olarak;
14 Kasım tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak bu düzenlemenin yasalaşmaması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olan ve hukukun üstünlüğü prensiplerine sahip çıkan her milletvekilinin öncelikli bir sorumluluğu bulunduğunu hatırlatıyor ve demokratik sorumluluklarının gereği olarak bu yasa maddesini reddetme hakkını özgür iradeleriyle kullanmak için Genel Kurul’da bulunmaya davet ediyoruz.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği-Hak İnisiyatifi Derneği-İnsan Hakları Derneği-İnsan Hakları Gündemi Derneği- Yurttaşlık Derneği
[1] Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Dezenformasyon Yasası, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun, Dernekler Kanunu, Yardım Toplama Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu vb.