Hakkari, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması yoluyla halk iradesinin gasp edilmesi toplumda ciddi bir itiraz ortaya çıkarmış ve iktidarın kayyım politikasından vazgeçerek demokrasiye dönmesi çağrıları yapılmıştır; halende bu talepler devam etmektedir.
Öte yandan bu politikanın Kürt Meselesinin barışçıl ve demokratik yollardan çözümünü zorlaştırdığı, kayyım politikasından geri dönülmesi gerektiği derneğimiz tarafından da defalarca ifade edilmiştir.
Tüm bu toplumsal itirazlar ve demokrasi çağrıları ortadayken içişleri bakanlığınca Dersim ve Ovacık belediyelerine de kayyım atanmıştır. Kayyım düzenlemesi 2016 yılındaki darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL koşullarında 674 sayılı Cumhurbaşkanlığı KHK’sı ile iktidarın yaptığı bir düzenlemedir. Olağan kanun yapma yolları by-pas edilerek iktidarın muhalifleri sindirme, bastırma aracı olarak kullandığı bir düzenleme halini almıştır. Kayyım uygulaması hukukun üstünlüğü ilkesi, ile demokratik işleyişin askıya alınmasına, halk iradesinin yok sayılmasına yol açan bir araca dönüşmüş durumdadır. Kayyım atamak için iktidar belediye başkanlarına hukuk kurallarını hiçe sayarak soruşturmalar açmaktadır. Bu hukuksuzluğa rağmen yerine kayyım atanan hiçbir belediye başkanına yargı mercilerince verilmiş kesinleşmiş bir hüküm de söz konusu değildir. Bu yönüyle hem belediye başkanlarının masumiyet karinesi ihlal edilmekte hem de olağanüstü hal koşullarını aşan biçimde iktidar yetki kullanmaktadır. Öte yandan halkın seçim yoluyla yönetime katılma hakki da yok edilmektedir. İdarenin her türlü iş ve işleminin yargı denetiminde olmasını düzenleyen anayasal güvenceler de ortadan kaldırılmaktadır.
İnsan Hakları Derneği olarak bir kez daha iktidarı kayyım politikasından vazgeçmeye, belediye başkanlarını görevlerine iade etmeye ve halk iradesine saygı duymaya çağırıyoruz
İnsan Hakları Derneği