DEVLETİN ŞEFKATLİ ADALETİ KÜRT ÇOCUKLARINA 2008 YILINDA YILLARA VARAN HAPİS CEZALARI VEREREK ULAŞTI
Yaptığımız araştırma sonucunda sadece ulaşabildiğimiz dosyalarda 2008 yılında yaşları 14 ile 17 yaş arası 16 Kürt çocuğuna örgüt propagandası yapmak ve örgüt üyesi olmak suçlarından toplam 37 yıl 3 ay hapis cezaları verildi.
Çocuklarla ilgili hazırlanan dosyaları incelediğimizde alınan sanık beyanları çocuk koruma hükümleri gereğince sosyal hizmet uzmanı huzurunda alınması gerekirken bu kuralın ihlal edildiğini görmekteyiz.
Bu yaşta örgüt ve amacını bilmeleri mümkün olmadığı gibi örgüt talimatı ile bu suçu işlemleri mümkün olmadığı kanısındayız. Bu konularda Adli tıptan alınan raporların yetersiz olduğunu yıllardır söylemekteyiz. Yasa gereği çocuklar hakkında isnat olunan suçun anlam ve sonuçlarını kavrayıp kavrayamadığını anlamak için farik ve mümeyyiz raporları aldırılmıştır. Ancak bu raporlar sadece adli tıp doktorunun ayaküstü ve hiçbir inceleme yapılmadan alınmış raporlardır. Bu raporlar alınırken herhangi bir psikolog, pedagog veya çocuğun ruh halini anlayacak kimse olmadan alınmış raporlardır. Bu nedenle genellikle bu rapor alma sürecinin kapsamlı olarak ele alınması ve konu ile ilgili uzman görüşünün muhakkak alınması gerekir. Kanun uygulayıcıları başka alternatiflerinin olmadığını ve çocukları caydırmanın tek yolunun ceza vermek olduğunu düşünüyorlar. Elimizdeki en şiddetli tepkiyi verirsek diğerleri cayar, hafif tepki verirsek cesaret verici olur düşüncesiyle veriliyor bu kararlar.
Yine dosyaları incelediğimizde verilen bu kararlarla AİHM kararları ihlal edildiğini, tutuklu bulunan çocukların uygun ve makul sürede de tahliye edilmediklerini, uzun süre cezaevinde tutulduklarını da görmekteyiz.
1990 yılların ortalarından itibaren OHAL Valisi 430 sayılı KHK ile 4.000 civarında yerleşim yerini buralarda yaşayanların iradeleri dışında boşalttı. Çocuklar aileleriyle birlikte metropollere geldiler. Hep dışlanan bu çocukların devletten beklentileri, devletin onlara şefkat elini uzatmasıydı. Bu çocuklar devleti hep polis ve askeri güç olarak gördü. 28 Mart 2006 Diyarbakır olaylarında polise taş atan çocuklara dair Başbakanın “Çocuk da olsa kadın olsa gereken yapılacaktır” söyleminin de bu cezaların verilmesinde etkili olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü ne zaman bir devlet yetkilisi konuşsa mahkemeler bu konjoktüre uygun kararlar veriyor. Çocukların kafalarını, kollarını kıran, onlara acımasızca şiddet uygulayan polis uygulamalarına raporlarla, tanıklarla, fotoğraflarla yapılan suç duyuruları sonuçsuz kalırken, çocuklara bu kadar cezanın verilmesi engisizyon dönemini çağrıştırmaktadır.
1) 25.11.2007 yılında Adana’da PKK’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla yapılan gösteriye katıldığı gerekçesiyle 29.11.2007 tarihinde tutuklanarak cezaevine konulan A. T’ye (17) 17.04.2008 tarihinde Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmasında örgüt üyeliği sucundan 7 yıl 6 ay, örgüt propagandası yapma suçundan da 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiştir.
2) 9 Şubat 2008 tarihinde Adana Gülbahçe Mahallesinde yasal bir dernek olan Özgür Yurttaş Derneği’nin açılış töreninin ardından yapılan gösteriye katıldığı gerekçesiyle Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yangılanan T. T’ye(16) 30.10.2008 tarihinde görülen son duruşmasında, örgüt üyeliği suçundan 7 yıl 6 hapis cezası verilmiştir.
3) Yine aynı olaydan dolayı Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan M. M. (14 yaşında) A. B (16 Yaşında) ve S. T’ye(13 Yaşında)24.11.2008 tarihinde görülen son duruşmalarında örgüt üyeliği suçlarından 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmiştir.
Yukarıda isimlerini belirttiğimiz kişilerle ilgili açılan davanın gelişimi şöyledir. Siz konusu kişiler 9 Şubat 2008 tarihinde yasal bir dernek olan Özgür Yurttaş Derneği’nin kongresine katıldıktan sonra verilen müzik dinletisine katılırlar. Sonrasında da bir korsan gösteri düzenlenir. Bu gösteriye katıldıkları gerekçesiyle iki gün sonra gözaltına alınırlar. Dosyadaki fotoğraflar kongre esnasında çekilen resimlerdir. Gösteriye katıldıklarına kanıt olarak gösterilecek hiçbir durum da yoktur. Ayrıca gösteriye katıldıkları kabul edilse bile, örgüt tarafından kendilerine verilen bir talimat olup olmadığı belirlenemediğinden, eylem olsa olsa bir gösteri yürüyüşü olarak nitelendirilebilir. Ancak mantık olarak bu çocuklara verebilecekleri en ağır ceza verilmesi mantığıyla hareket edildiğini düşünüyoruz.
4) M. G (16 Yaşında), H. D (17 Yaşında), A. T(17 Yaşında) Abdullah Öcalan’ın yakalanışı yıldönümü dolayısıyla 15.02.2008 tarihinde Adana Şakirpaşa mahallesinde yapılan gösteriye katıldıkları gerekçesiyle aynı gün gözaltına alınırlar. Daha sonra sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuluyorlar. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11.09.2008 tarihinde görülen karar duruşmasında örgüt üyeliği suçlarından 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yaşlarının küçük olması sebebiyle verilen cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün indirilmiştir.
5) A. T (16 Yaşında), S. T (17 Yaşında) 23.03.2008 günü Adana Mimar Sinan Açık Hava tiyatrosunda yapılan Newroz mitinginde yasadışı slogan atmak, Abdullah Öcalan’ın resmini taşıyarak örgüt propagandası yapmak gerekçesiyle 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ nde 17.11.2008 tarihinde görülen karar duruşmasında örgüt propagandası yapma suçundan 1 yıl hapis cezası verilmiştir.
6) V.Ç (17 Yaşında) ve Ö Ç (17 Yaşında) Adana Barbaros mahallesinde edibese kampanyası çerçevesinde 04.12.2007 tarihinde saat 20.00 sularında lastik yakıp slogan atmak ve polislere taş atıkları gerekçesiyle 26.12.2007 tarihinde gözaltına alınıp 29.12.2007tarihindede tutuklanarak cezaevine konulmuşlardır. Haklarında örgüt üyeliğinden dava açılmıştır. Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 03.06.2008 tarihinde görülen karar duruşmasında örgüt üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezası verilir. Yaşlarının küçük olması ve iyi halden dolayı bu ceza 4 yıl 2 aya indirilmiştir.
7) M. A. A (17 yaşında) Örgüt propagandası yapmak suçundan 28.11.2007 tarihinde tutuklanmıştır. 11.02.2008 tarihinde tahliye edilmiş ve 04.06.2008 tarihinde Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son karar duruşmasında propaganda sucundan bir yıl ceza verilmiştir.
8) B.Y (16 yaşında) 28.11.2007 tarihinde PKK’nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yapılan gösteriye katılıp lastik yakarak slogan attığı gerekçesiyle örgüt propagandası yapmak iddiasıyla 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında dava açılmıştır. B.Y’ye 13.02.200 tarihinde görülen karar duruşmasında propagandadan bir yıl ceza verilmiştir.
9) M. M (15 yaşında) ve M. K (16 yaşında) 14.07.2008 tarihinde DTP’nin bağımsız milletvekili Nazmi Gür’e destek amaçlı düzenlediği mitinge katılarak yasadışı slogan atarak örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle haklarında 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava 29.05.2008 tarihinde karara bağlandı. M. M ve M.K’ya örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle 1 yıl hapis cezası verilmiştir.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ ADANA ŞUBESİ