İnsan Hakları Derneği altı yaşına bastı. 1946 ve 1962 tarihlerinde aynı amaçla kurulan iki derneğin üç ayı ancak bulan ömürleri göz önüne alınırsa, altınca yıla girmiş olmak sevindirici bir olay sayılabilir. Ama biz bu yeni çalışma yılına sevinerek giremiyoruz. İçinde yaşadığımız devlet ülkede bir boydan boya dehşet saçıyor. Sorgusuz sualsiz insanlar öldürülüyor. İnsanların can güvenliği tehdit altında. Son altı ay içinde emniyet sorgulama yerlerinde 13 kuşkulu ölüm olayı var. İşkence bir sorgulama ve baskı aracı olarak sistematik biçimde bütün hızıyla sürüyor. Şube binaları ve üyelerimizin otomobilleri bombalanıyor. Karanlık güçler işbaşında, hukuk ve adalet işlevini yitirmiş bulunuyor. Toplum yarına endişeyle bakıyor. Bir iç savaş görüntüsü içindeyiz. İşte altıncı yıla bu koşullarda girdik. Sevincimiz boğazımıza düğümlendi.
Genel Yönetim Kurulu üyeleri, şube başkan ve yöneticileri, bu olumsuz gelişmeleri değerlendirmek ve yapılması gereken işleri görüşmek üzere bir araya geldi. Toplantı sonunda Diyarbakır’da inceleme yapmak üzere bir heyet gönderilmesi, İçişleri Bakanına sorunların ve önerilen iletilmesi, ulusal ve uluslararası kuruluşlara dayanışma çağrısında bulunulması, olup bitenlerin deklerasyon, broşür ve bülten özel sayısıyla kamuoyuna duyurulması gibi eylemlerin yaşama geçirilmesi kararlaştırıldı.
Bu tablo içinde Türkiye’nin insan hakları açısından sicili bozuk ülkeler arasından kurtulması olası değil. Çıkarılacak bir insan hakları haritasında siyaha çalan renklerin baskın olacağını söylemek abartma sayılmaz. İnsan hakları düşmanlarıyla başa çıkmak zor. Altıncı yılında Türkiye’yi bu durumda görmenin üzüntüsünü yaşıyoruz, ama savaşımızı kararlı bir biçimde yürütme azmimiz ve umudumuzdan Hiçbir şey kaybetmiş değiliz.
Altıncı yılda tüm insan hakları savunucularına yeniden merhaba.
Nevzat Helvacı
İHD Genel Başkanı