Her iki cezaevinde açlık grevleri ölüme gidiyor.Sorunun çözümü için Adalet Bakanı ve diğer yetkililer nezdinde yaptığımız görüşmelerden sonuç alamadık. Adalet Bakanı Sayın Seyfi Oktay ile 16 Ekim 1992 günü uzun bir görüşme yaptık. Görüşme sonucunda tutuklu ve hükümlülerin 25 maddeden oluşan isteklerinin çözümüne ilişkin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Zeki Güngör ile Genel Sekreter Yardımcımız Yusuf Alataş’ın birlikte yürüttüğü çalışma dün sonuçlandı.
Uluslararası standartlara uygun ve daha önce kazanılmış haklı isteklerin çoğu,yönetimce uygun görülmemiştir.Görüşme sonucunda tutuklu ve hükümlülerin 25 maddeden oluşan isteklerinin10’unun kabul edilebileceği,7’sinin tartışılabileceği ,geri kalan 10 maddenin de kabul edilemeyeceği bildirilmiştir.
Derneğimiz çabalarını sürdürecektir.
Açlık grevleri ölüm sınırına gelmiştir.Daha önceki direnişlerden de bilinmektedir ki,açlık grevinin 30.gününden sonra vücutta giderilemeyecek arazlar olmaktadır.Rehabilitasyon merkezlerine başvuran yüzlerce insanda görülen sağlık sorunları açlık grevlerinin izlerini taşımaktadır.
Adalet Bakanı Sayın Seyfi Oktay’ın girişimleri sorunu çözebilir.Ne var ki Sayın Bakan’ın bugüne değin tutumu “Devlet geri adım atmaz ,devletin prestiji esastır” gibi hukuk devleti ile bağdaşmayan bir yaklaşımda ısrarlıdır.
Demokratik hukuk devleti ,hangi koşullar altında olursa olsun,insanların yaşama hakkını korumakla yükümlüdür.Yarın cezaevlerinde ölüm ile bitecek bir sonucun hiçbir gerekçesi olamaz. Yükümlülük ve sorumluluk önce Adalet Bakanının sonra da yönetimindir.
Biz sorunun çözümü için her türlü çabayı göstereceğiz. Herkesi de çaba göstermeye ve yaşam hakkının korunması için elbirliği yapmaya çağırıyoruz. Ölümlere seyirci kalmayalım.