İNSAN HAKLARI DERNEĞİ GENEL SEKRETERİ AKIN BİRDAL CEZAEVLERİNDEKİ SON AÇLIK GREVLERİYLE İLGİLİ BİR AÇIKLAMA YAPARAK “CEZAEVLERİNDEKİ BASKI VE UYGULAMALARA KARŞI DUYARSIZLIK, DİDAR ŞENSOY'UN ÖLÜMÜ İLE DE GİDERİLEMEDİ” DEDİ
Bartın Cezaevinde hükümlülerin 23. gününü dolduran açlık grevi ile ilgili olarak Adalet Bakanı ile görüşmek için Ankara’ya gelen hükümlü yakınlarının Derneği ziyaret etmeleri nedeniyle bir açıklama yapan Dernek Genel Sekreteri Birdal “19 EYLÜL’de GENEL AF İÇİN KAMPANYA BAŞLATACAĞIZ. CEZAEVLERİNDEKİ KANAYAN YARA ANCAK GENEL BİR AFLA SARILABİLECEKTİR" dedi.
Birdal'ın açıklaması şöyle: Bartın özel Tip Cezaevindeki hükümlü 40 kişinin açlık grevinin bugün 23. günü. Eskişehir, Bursa, Metris ve Antalya'da da açlık grevleri sürüyor. Hükümlü ve tutukluları açlık grevine iten nedenleri bilmeyen, duymayan kalmadı. Sivil ve askeri cezaevlerinin kapılarının basın üyelerine açılması da durumu değiştirmedi. Kapıların açılması bildirimli olmasına karşılık, cezaevlerinin fiziki koşulları ve uygulamaları gizlenemedi. En son, derneğimizin kurucularından ve insan haklerinin yılmaz mücadelecisi Didar Şensoy'un bu yolda yitirilişi de, cezaevlerindeki baskı ve uygulamalara karşı duyarsız yönetim çevrelerinin ilgisini çekemedi.
Cezaevlerindeki insanlık onuruna aykırı uygulamaların gerekçesi yönetmelik ve tüzükler olamaz. Olsa bile, bir gecede yasa değişiklikleri yapan iktidar, tüzük ve yönetmeliklerin kısa sürede değiştirilemeyeceğine sığınamaz. Kaldı ki, cezaevlerindeki direnişlerin bir çoğu cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Yine cezaevlerindeki insanca isteklerin bir çoğu bakanlık talimatıyla bir günde giderilebilecek isteklerdir.
Bartın özel Tip cezaevindeki sorunlarda 3 yıldır gündemdedir. Bütün girişimler sonuçsuz kalmıştır. Sağlığa aykırı olan içme ve kullanma suyu değiştirilememiştir. Son iki ay içinde Bartın Cezaevine nakli yapılan kadın hükümlülerden Gülay Kerimoğlu, Zeliha Zapçı ve Semire Rende zorla "cinsel temas" kontrolüne gönderilmişlerdir. İnsan kişiliğine ve onuruna aykırı bu uygulamalara karşı direnenler ya hücre cezasına çarptırılmakta ya da infazları yakılmaktadır.
Demokrasi, insan haklarıyla ve demokratik hukuk kurallarıyla bir bütündür. Birinin eksikliği demokrasinin yerleştiği ve yerleşeceği savını inandırıcı kılmayacaktır.
İnsan Hakları Derneği olarak, cezaevlerindeki uygulamaların uluslararası hukuk kurallarına, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi normlarına uygunluğunun sağlanması yolunda, dün olduğu gibi bugün ve yarın da çabamızı sürdüreceğiz. Ancak, cezaevleri koşullarının ve uygulamalarının çağ dışı ve insan haklarına aykırılığını gözönünde bulunduran derneğimiz yedi yıldır kanayan bu yaranın bir GENEL AF'la sarılabileceğine inanmaktadır. Bu nedenle 19 Eylül’de bir GENEL AF KAMPANYASI'nı başlatıyoruz. Kampanya süresince zindanlara dönüşen cezaevlerinin boşaltılması yolunda her türlü etkinlik gösterilecektir.