Bugün 28 şubat 2010, ülkemiz bu güne kadar sorgulanmayan, yargılanmayan 4 cü darbesini 13 yıl önce 28 şubat 1997 yılında acı bir şekilde yaşamıştı.
Toplum olarak seyirci kaldığımız bu durum karşısında, darbeciler, işlerine bu tarihten sonra da kesintisiz bir şekilde devam ettiler.
Darbeciler, Bu topraklarda Demokrasinin ve İnsan Haklarının hayat bulmaması için, parlamenter sistemi alabildiğine işlevsizleştirdiler. Kendilerine kukla parlamentolar yarattılar.
Cuntacılar, 27 nisan 2007 de de Muhtıra vererek parlamentoyu hiçe sayarak evrensel hukuku ayaklar altına aldılar. Bugün, sıcak bir şekilde devam eden yargılamaları ibretle izlemekteyiz. Umuyor ve diliyoruz ki insan haklarına dayalı evrensel hukukun ve parlamenter sistemin bu topraklarda da yeşerip boy atacağı günler yakın olur.
Ülkemizin sorunları savaş gemilerinden talimatlar vererek çözülemez. Bu yaklaşımlar 28 şubat süreçlerinin bin yıl daha sürmesinin yolunu açar.
28 şubat süreçleri HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ yaklaşımıyla aşılabilir.
Askeriyle-Siviliyle, Alevisiyle-Sunnisiyle,
Türküyle-Kürdüyle-Rumuyla-Ermenisiyle-Çingenesiyle,
Dindarıyla-Dinsiziyle, Sağcısıyla-Solcusuyla hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi ancak İnsan Haklarından aldığı rüzgarla yelkenlerini şişirebilir.
27 Mayıslar, 12 Martlar, 12 Eylüller, 28 şubatlar ve 27 Nisanların bir daha yaşanmaması için bu cuntaları gerçekleştirmiş olan kurum yargılanmalı ve Türkiye halklarından özür dilemelidir.
| İHD Çanakkale Şubesi | Memur-Sen Çanakkale Şubesi |
