Şiddetten Arınmış Üniversiteler İstiyoruz

Son üç gündür Mersin Üniversitesi ve Malatya Battalgazi Öğrenci Yurdunda meydana gelen şiddet olayları kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Mersin Üniversitesinde karşıt görüşlü öğrenciler arasında başlayan tartışmanın kavgaya dönüşmesi, akabinde polisin de olayların üzerine şiddet kullanarak gitmesi ve saldırıya uğrayan 65 öğrenciyi döverek gözaltına alması gerilimi tırmandırmıştır.

Üniversiteler birer bilim yuvası olması gerektiği gibi aynı zamanda temel hak ve özgürlüklerin demokratik bir şekilde kullanılabildiği örnek bir topluluk olmak durumundadır. Üniversitelerde gerçekleşecek herhangi bir negatif veya pozitif  gelişme, toplumun genelini de  etkilemektedir. Bu vesileyle başta üniversite yönetimleri olmak üzere, akademisyenlerin ve öğrencilerin temel hak ve özgürlüklere karşı daha saygılı davranmasını bekliyoruz. Üniversitelerde hangi görüşten olursa olsun herkesin barışçıl amaçlarla örgütlenme, toplanma, açıklama yapma haklarının güvence altına alınması gerekir. Bu hususta özellikle öğrencilerin birbirlerine karşı daha hoşgörülü davranmaları, üniversite yönetimlerinin de ayrımcılık yapmadan herkesin bu haklarını özgürce kullanabilmeleri konusunda olanak yaratması gerekmektedir. Bu çerçevede, üniversitelerde ve öğrenci yurtlarında yaşanan şiddet olaylarının her şeyden önce insan hakları kültürüne zarar verdiği düşüncesindeyiz. Özellikle saldırıların Kürt kökenli öğrenciler üzerinde yoğunlaşması, durumu daha vahim kılmaktadır. En nihayetinde üniversitelerde yaşanacak olası bir etnik çatışma, toplumun geneline kısa sürede yayılabilecek bir yangının kıvılcımına dönüşebilir. Bu vesileyle bütün üniversite öğrencilerini daha sağ duyulu davranmaya davet ediyoruz.

Polisin üniversitelere yönelik baskısı ve üniversiteler içerisinde uyguladığı şiddet ise başlı başına bir insan hakları ihlalidir. Üniversitelerin polisler tarafından basılması, gaz bombaları ve coplarla öğrencilere yönelik aşırı şiddet kullanılması kabul edilemezdir. Polisiye tedbirler, olayları körüklemek dışında hiçbir işe yaramayacaktır. Bu nedenle; Üniversite yönetimlerinin her kargaşada polisi kampüse davet etmek yerine bu gibi durumlarda Sivil Toplum Örgütlerinden de yardım istemesinin daha akılcı olacağı inancındayız.

Başta öğrenciler olmak üzere, toplumu daha serinkanlı hareket ederek demokratik tepkilerimizi barışçıl yol ve yöntemler dışına çıkmadan ifade etmeye, üniversite yönetimleri ve kolluk görevlilerini de ayrımcı politikalar yaparak olayları derinleştirmek yerine daha akılcı ve demokratik uygulamalara davet ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın