Kürt Sorunu’nun demokratik ve barışçıl yoldan çözülmesi için çaba sarfeden siyasetçiler üzerindeki yargı yolu baskı uygulamalarının ardından ölümle tehditler gelmiş, son olarak da bu uygulamalar fiziki saldırı ile bir üst seviyeye çıkmıştır.
Dün Samsun’da Muş Bulanık’ta göstericilerin üzerine ateş eden ve 2 kişinin ölümünden sorumlu olan Geçici Köy Korucusu’nun yapılan yargılamasının ilk duruşmasını izlemeye giden kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk ve içerisinde milletvekillerinin de bulunduğu BDP heyetine saldırı yapıldı. Bu saldırıda, Sayın Ahmet Türk darp edildi ve burnu kırıldı. Bu saldırıyı gerçekleştiren tetikçiyi ve arkasındaki azmettiriciler ile gerekli güvenlik tedbirlerini almayıp olaya seyirci kalan güvenlik güçlerini kınıyoruz.
Bu olaydan birkaç gün önce de, 10 Nisan günü İstanbul Kadıköy’de “Sivil ve Demokratik Anayasa İstiyoruz” mitinginde Ahmet Türk’ün içerisinde bulunduğu kalabalığa polis tarafından biber gazlı saldırı yapılmıştı. BDP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Baydemir’e yapılan ölüm tehditleri ve suikast ihbarları ile ilgili de gerekli tedbirler alınmamıştı.
Bugün bir yılını dolduran ve kamuoyunda adına “KCK Operasyonu” denilen seri polis operasyonlarında tutuklanan siyasetçilerle ilgili hala dava açılmamış, 1400’ün üzerinde kişinin mağduriyeti devam ettirilmiştir.
AKP hükümeti ne yapıyor veya ne yapmak istiyor? Türkiye’yi 90’lı yıllardaki ateş çemberine geri mi götürmek istiyor ya da içi boş demokratikleşme laflarıyla bir oyalama süreci yaşatıp gerilim stratejisi ile birlikte, gerilim ortamında seçimlere mi gitmek istiyor? Öyle ya, Türkiye yeterince kamplaştı ve milliyetçileşti. Demokratikleşmeyi getireceğim diye iktidara gelen AKP’nin içine düştüğü durum, adeta milliyetçiliğe ve militarizme teslim olmak!
Hükümet, bir an önce sorumluluklarını hatırlamalı ve gerekli tedbirleri almalıdır. Ergenekon, soruşturma ve dava süreçlerinde “devlet içindeki çetelerle mücadele ediyorum” diyen hükümetin, tamamen kendine bağlı polis teşkilatı içindeki çetelerle mücadelesi ne zaman başlayacak? Trabzon-Samsun hattındaki çeteleşme ile mücadele edemeyen hükümet güven vermemektedir.
Kürt Sorunu’nun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesini isteyen siyasetçiler üzerindeki her türlü baskı ve saldırılara biran önce son verilmelidir.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
