ŞAHİNTEPE KARACAÖREN VELİBABA CEMEVİ’NE YAPILAN SALDIRI OLAYI İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU

ŞAHİNTEPE KARACAÖREN VELİBABA CEMEVİ’NE YAPILAN SALDIRI OLAYI İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU
28 ARALIK 2010

İHD İSTANBUL ŞUBESİ

OLAY
Basında; İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, Altınşehir-Şahintepe’de bulunan Karacaören Veli Baba Cemevi’ne, 26 Aralık 2010 tarihinde yaklaşık yüz kişilik bir gösterici grup tarafından saldırıda bulunduğu, göstericilerinin yüzleri maskeli olduğu, yapılan taşlı saldırıda cemevinin camları kırılmış ve maddi hasara yol açtığı iddiaları yer almıştır.

HEYET 
Olayla ilgili Alevi örgüt temsilcilerinin verdiği beyanatlar ile medyada yer alan haberlerin birbiriyle çelişen ciddi farklılıklar taşıması İHD tarafından kaygı verici olarak değerlendirilmiştir.

Olayın basından duyulması üzerine İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi olarak bir heyet oluşturulup, olayın objektif bir şekilde incelenmesi için yerinde bir inceleme yapılmasına kararlaştırılmıştır.

Heyet; İnsan Hakları Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Rıza Dalkılıç, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hulusi Zeybel, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Gök ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Ali Koçyiğit’ten oluşmaktadır.

HEYETİN YAPTIĞI İNCELEME VE GÖRÜŞMELER
1) Cemevi’nin birinci katta bulunan ve caddeye bakan camlarının tamamen kırıldığı,   çerçevelerin kullanılamayacak kadar zarar gördüğü görülmüştür.

2) Kadir Savaş (Karacaören Veli Baba Cem ve Kültür Derneği Başkanı): Olay, 26 Aralık 2010 Pazar günü, Saat; 19.30-20.00 sularında meydana gelmiştir. Tahmini olarak 50-100 kişilik gösterici bir grup sokaktan geçerken ellerinde bulunan taşları Cemevinin camlarına atarak hızlı bir şekilde dağılmışlardır. Yani olay 2-3 dakika içinde oluyor. İçerde sadece 5-6 kişi bulunuyor.  Aynı gün Halkalı’da bir düğünümüz vardı. İnsanlarımızın çoğu bu düğünde olduğu için burada az insan vardı. Telefonlarla haber verilmesi üzerine epeyce insan toplandı. Oluşan heyecanı sağduyulu davranarak önlemeye çalıştık ve bunda da başarılı olduk. Olayların farklı yöne çekilmesini bu şekilde önlemiş olduk. Olay ile ilgili hiçbir kesimi suçlamıyoruz. Basının farklı yönlere çekip, haber yapmasını anlamış değiliz. Mesela, ‘bayrak’la ilgili yapılan haberler tamamen yalan ve yanlıştır. Bu konuda daha önce de hiçbir tartışma yaşanmadı. Basının kaynağından ve birinci ağızdan bilgi toplamadan böyle davranmasını doğru bulmuyoruz. Bu bölgede birlikte yaşadığımız Kürt vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz olmadı. Buradaki esnafın %80’i Kürt kökenli insanlardır. Biz alış-verişimizi bunlarla yapıyoruz. Yani aramızda bir Alevi-Kürt ayrımı veya çatışması söz konusu değildir. Böylesi bir ayırım veya çatışmanın çıkma zemini yoktur. Bundan sonra da böylesi bir gelişmenin olabileceğini düşünmüyoruz.

3) Diyarbakırlılar Derneği Üyesi: Bu bölgede Alevilere yönelik benzer girişim şimdiye kadar hiç olmadı. Olmasının da zemini yoktu. Olay günü toplanan kalabalık bizim derneğin bulunduğu yöne doğru geldiğinde, biz ve cemevi yöneticileri birlikte kalabalığı sakinleştirmeye çalıştık. Daha sonra kalabalık başka bir sokağa girerek orada bulunan Vanlılar Derneği’nin camlarını taşlamış. Cemevi yöneticileri ile birbirimizi tanıyoruz ve iyi ilişkilerimiz var. Bu olayda sivil giyimli polislerin kışkırtma yaptığını düşünüyoruz. Benzer olayların yaşanması mümkün değildir.

HEYETİN YAPTIĞI TESPİTLER

  • Yaşanan olay, Türkiye’nin tarihsel süreci incelendiğinde, yeni bir “provokasyon” girişimi olduğu izlenimini vermektedir. 6-7 Eylül olayları, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi olayları incelendiğinde, benzer yeni bir denemenin ayak sesleri tespitini yapmak abartı değildir.
  • Medyanın bir kısmı da olayı, “Kürtler cemevine saldırdı, bayrağı indirmek istedi” biçiminde yalan ve yanlış haber yaparak, denenmek istenen oyunda rol almış gibi bir görüntü vermesi düşündürücüdür.
  • Ancak, gerek Kürtlerin gerekse Alevilerin örgütlü olması ve bu örgüt yöneticilerinin tezgâhlanmak istenen “provokasyonun” farkında olmaları önemli bir gelişmedir. Olayların farklı bir yöne çekilmek istenmesinin önü bu örgüt yöneticilerinin tutumları ve duyarlılıkları sayesinde engellenmiştir.
  • Görüşebildiğimiz kişiler ve yapılan basın açıklamalarından da anlaşılacağı gibi bu bölgede Kürt-Alevi çatışması çıkarmanın zemini zayıf gibi görünmektedir. Ancak, benzer girişimlerin farklı yerlerde denenmek isteneceği unutulmamalıdır. Bunun için toplumun farklı kesimlerinin daha fazla diyalog içinde bulunmaları ve ortak çalışmalar yapmaları önemlidir. Özellikle İHD, toplumun bu farklı kesimlerini bir araya getirmede ve aralarında diyalog kurmalarını sağlamada görev üstlenmelidir.

Rıza Dalkılıç

Hulusi Zeybel

Ali Gök

Ali Koçyiğit

İHD MYK Üyesi

İHD İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi

İHD İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi

İHD İstanbul Şube Denetleme Kurulu Üyesi

Bir cevap yazın