İsrail Devleti’nin bir askerini kurtarma bahanesiyle Filistin’e yönelik başlattığı, aynı “gerekçeyle” Lübnan’ı da kapsayan saldırısı, her türlü insanlık değerinin, uluslar arası hukukun ve teamüllerin inkarıdır. Bu saldırı aynı zamanda BM 1577 konvansiyonunun ek protokolündeki ilkelerin ihlalidir. Zira “sivillere karşı açlık bir savaş yöntemi olarak kullanılmakta” , “sivil halkın yaşam koşullarını tahrip edilmektedir. Besbelli ki bu “oransız ve ölçüsüz” bir saldırıdır.
Toprakları Siyonist rejim tarafından işgal altında tutulmaya devam ettiği sürece, Filistin halkının mücadeleleri haklı bir mücadeledir.
Toprakları Siyonist rejim tarafından işgal altında tutulmaya devam ettiği sürece, Filistin halkının mücadeleleri haklı bir mücadeledir.
Amaç asla askerleri kurtarmak değildir. Söz konusu olan 2002 de Ariel Sharon’un yaptığını yapmaktadır. Bu tür gerekçeler Siyonist rejimin Kolonyalist yayılmasını “meşrulaştırma” ve kabullendirme işlevi görüyor. Böylece Filistin’in varlığı ve haklarını muhafaza ederek muhtemel bir barış olanağı yok edilmek isteniyor.
Filistin Halkının Hamas’a oy verdiği, “yanlış oy kullanma suçu” işlediği için cezalandırılması, “insani yardımların” kesilmesi, demokratik seçimler sonucu kurulmuş bir hükümetin “meşru” muhatap sayılmaması batılıların demokrasi anlayışı hakkında da fikir vermektedir.
İsrail bu saldırıları ABD ve AB’den aldığı açık çekle yapmaktadır. Bu dünya barışını korumaktan söz edenlerin neyin peşinde olduklarının da bir göstergesidir.
Saldırılar karşısında BM’nin suskunluğu ve Arap Rejimlerinin tepkisizliği ve aczi düşündürücüdür.
Biz aşağıda imzası bulunan kurum yöneticisi, temsilcisi ve şahsiyetler:
1- Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırıların derhal durdurulmasını;
2- İsrail’in kolonyalist yayılmaya son vermesini ve 1967’deki sınırlara çekilmesini;
3- Filistinli bakan ve milletvekillerinin derhal serbest bırakılmasını;
4- Filistin halkının vazgeçilmez self-determinasyon hakkının tanınmasını;
5- Bölgenin kalıcı barışa kavuşması için herkesin üzerine düşeni yapmasını;
6- Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin daha cesur ve kararlı olarak Filistin halkını ve meşru Filistin hükümetini desteklemesini istiyoruz.
2- İsrail’in kolonyalist yayılmaya son vermesini ve 1967’deki sınırlara çekilmesini;
3- Filistinli bakan ve milletvekillerinin derhal serbest bırakılmasını;
4- Filistin halkının vazgeçilmez self-determinasyon hakkının tanınmasını;
5- Bölgenin kalıcı barışa kavuşması için herkesin üzerine düşeni yapmasını;
6- Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin daha cesur ve kararlı olarak Filistin halkını ve meşru Filistin hükümetini desteklemesini istiyoruz.
Unutmamak gerekir ki orada katledilen sadece masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar, siviller değil insanlık onuru, hepimizin onuru ve geleceğidir.
Saygılarımızla,
Özgür Üniversite Başkanı
Özgür Üniversite Başkanı
Fikret Başkaya
|
Fikret Başkaya
|
Yusuf Alataş
|
Yavuz Önen
TİHV Başkanı |
Ayhan Bilgen
|
Çağdaş Hukukçular Derneği |
