07.05.2013
İHD Hasta mahpusların sorunlarını anlatırken cezaevlerinin ölüm evi olduğunu insanların yaşamlarının çürütüldüğünü söylemektedir.
Şimdi sıra kimde diye defalarca sormuştur yetkili makamlara.
07.05.2013 gece yarısı gelen acı haber ile yine bir yaşam söndü. Belki de yaşamının son günlerini ailesi ile geçirme fırsatı varken yine cezaevi duvarları gibi sağır kaldı yetkili makamlar.
İRFAN ESKİBAĞ Bolu F Tipi Cezaevi’nde kaldığı dönemde sarılık hastalığı teşhisi konularak Ocak 2011’de tedavisinin yapılması için Ankara’ya sevk edildi. Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nden tedavi olmak için sık sık hastaneye gidiyordu. İrfan Eskibağ’a, Haziran 2011’de götürüldüğü Ankara Numune Hastanesi’nde pankreas kanseri teşhisi konuldu. Ameliyat edilen İrfan Eskibağ’a ışın ve kemoterapi tedavisi uygulandı. 10 yıldır cezaevinde olan 41 yaşındaki İrfan Eskibağ’ın en son kaldırıldığı hastanede 3 gün boyunca tedavi altına alındığı kaydedildi. Doktorların “Cezaevinden çıkması gerektiği” yönünde rapor verdiği İrfan Eskibağ’ın, hastalığına dair raporlarının İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği; ancak halen yanıtlanmadığını da biliyoruz.
Tespitlerimize göre halen hapishanelerde 121’i ağırlaşmış, 108’i acil tedaviye ihtiyacı olan toplam 230 ağır olmak üzere 411 hasta mahpus vardır. Gün geçtikçe hapishanelerdeki hasta mahpusların durumu giderek ağırlaşmakta, her geçen gün ölümlerin artacağından büyük kaygı duymaktayız.
Tüm çabanıza rağmen İrfan Eskibağ’ın yaşamını yitirmesi biz insan hakları savunucularını derin bir üzüntüye boğmuştur. Başta ailesi olmak üzere tüm arkadaşlarının üzüntüsünü paylaşmaktayız.
Buradan kamuoyuna ve hükümete sesleniyoruz: Şimdi sıra kimde, hangi mahpusun ölümünü seyredeceksiniz, Daha fazla ne kadar seyirci kalacaksınız! Hepinizi duyarlı olmaya ve vicdanlarınızın sesini dinlemeye davet ediyoruz!
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ