Eskişehir’de Gezi Parkı eyleminde 2 Haziran Pazar gecesi polisin sıktığı biber gazından kaçtığı ara sokakta sivil giysili 5-6 kişinin saldırısına uğrayarak beyin kanaması geçiren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
“Kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğrayan Ali İsmail Korkmaz hayatını kaybetti” ne kadar acımasızca, ne kadar insafsızca, ne kadar zalimce, ne kadar utanmazca, ne kadar kolayca yazdı bu cümleyi malum basın, hükmünü de cümlenin başına koyarak; “kimliği belirsiz kişiler”.
İyi biliyorsunuz bu kişilerin kimliklerinin her daim “belirsiz” olacağını, kameraların her ne hikmetse Ethem’in vurulma anında olduğu gibi Ali’nin vurulma anında da ağaçlara yönleneceğini, ya da kayıtta olmayacağını, ya da bir takım çapulcuların o kameraları da kırdığını falan…
Hoş kimliği belli olana ne oldu ki…
19 yaşındayım tıpkı sizin 19 yaşında olan oğlunuz, kızınız, kardeşiniz gibi, utanmadınız mı bana öldürmek için saldırırken, bana insanlıktan uzak canavarca hislerle ölsün diye saldırırken ağzınızdan akan salyaları gördüm ve ben utandım sizin insanlığınızdan. Darbelerinizden sonra bir kez daha öldüm utancımdan…
İnsan Hakları Savunucuları da, artık insanların ölümleri ile ilgili açıklama yapmaktan hicap duyuyor, öldürülen insanların belli faillerinin korunmasından utanıyor, ellerinde silah, satır, pala gibi aletlerle güvenlik güçlerine yardım eden, yardım ederken sırtı sıvazlanan, bu insanların sırtını sıvazlayan insanlardan utanıyor, ölümlerin ağırlığından bahsetmeye gerek bile duymayan, öldürenlere “iyi çocuklar” muamelesi yapan bu zihniyetten utanıyor…
Her kim ki, bu zalimane ve insanlık davranış ve uygulamaların oluşmasına emir ve destek veriyor, derhal görevinden ayrılmalıdır.
Her kim ki, bu gencecik insanların ölümlerine duyarsız kalıyor, daha fazla kan dökülmesine engel olmak bir yana, benim kamu malım, benim alış veriş merkezim, benim egom ve önemli olan da bu bunlar kim ölürse ölsün diyorsa derhal görevini aklıselim insanlara devrederek bu vahşete son vermelidir.
İnsan hakları savunucuları her türlü zalimane ve insanlık dışı muamelenin karşısında olacaktır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
