“ŞİDDETE SON”

Güvenlik güçleri tarafından öldürülen 14 örgüt mensubu ile ilgili cenaze törenleri sırasında ve sonrasında yaşanan ve Diyarbakır’da başlayıp ülkenin her tarafında yayılma eğilimi gösteren olaylar, başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını ve iç barışı tehdit ediyor.

Sadece hafta sonunda; Kızıltepe’de 2, İstanbul’da 3 olmak üzere 5 yurttaşımız olaylar sırasında yaşamını yitirdi. Herkesin sağduyulu davranması ve yeni olayları tahrik edecek eylemlerden kaçınması gerekirken, şiddet giderek tırmandırılıyor. Yerleşim yerlerine bomba konulması ya da ulaşım araçlarının yakılıp, tahrip edilmesi, bunların sonucu olarak insanların yaşamını yitirmesine neden olunması hiçbir gerekçe ile kabul edilemez, açıklanamaz. Şiddet hiçbir zaman çözüm olmamıştır, olamaz da. Şiddet, karşı şiddeti doğurmaktan ve kaos ortamı yaratmaktan başka bir sonuç getirmez. Her türlü şiddet olaylarını kınıyor ve yeni yaşamlar yitirilmeden DERHAL şiddet eylemlerine son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.

Öte yandan, Hükümetin çareyi baskı yasalarında arayan tutumunu ve sorunları sadece “güvenlik” boyutuna indirgeyen yaklaşımı da üzüntü ve kaygı vericidir. Başta Başbakan olmak üzere Hükümetin en sorumlu mevkilerindeki yetkililerin, etkilerini ve doğuracağı sonuçları göz önünde tutmadan yaptıkları sert açıklamalar, olaylara müdahalelerde hukuk devleti ilkesinden uzaklaşılmasına, aşırı güç kullanılmasına ve orantısız sonuçlara zemin hazırlamaktadır.

Nitekim, gösterilere müdahalelerde ateşli silahlar kullanılması, aralarında çocukların da bulunduğu ölümlere neden olunması kaygılarımızı doğrulamaktadır. Giderek, güvenlik güçlerinin yaklaşımı ve müdahalelerde kullanılan araçlar; müdahalelerin olayların önlenmesi amacını aşan, güç gösterisine dönüşmektedir.

Son günlerde yaşanan üzücü olayların ve bunların nedenlerinin sağlıklı bir şekilde tartışılması ve bunların tekrarlanmaması için neler yapılması gerektiğinin masaya yatırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Yapılabilecek en büyük hata, sorunları tek boyutlu olarak ele almak ve geçmişte denenmiş olan ve hiçbir işe yaramadığı anlaşılmış olan eski yöntemlere geri dönmek olacaktır.

Tekrar etmek istiyoruz, HER TÜRLÜ ŞİDDETE DERHAL SON VERİLMELİDİR. BOMBALAMA VE SALDIRI OLAYLARI HİÇ BİR NEDENLE HOŞ GÖRÜLEMEZ, KABUL EDİLEMEZ.

Başta Hükümet olmak üzere, devlet kurumları ve yetkilileri; tüm ülke sorunlarını demokratik ve barışçıl yollarla, hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ve insan haklarını ihlal etmeden çözüm bulmakla yükümlüdür. Toplumsal olaylara müdahalede aşırı güç ve amacı aşan araçlar kullanılmasına derhal son verilmelidir. Olaylara müdahale sırasında ateşli silahlar ve amacı aşan araçlar kullanılması sonucu meydana gelen ölümler için derhal soruşturma başlatılmalı, sorumlular tespit edilmelidir. Başbakan ve Hükümet yetkilileri olay yerlerine gidip, herkese sağduyu çağrısında bulunmalı, ortamın yumuşatılmasına ilişkin yöntem ve davranışlar geliştirmelidir. Toplumdaki gerginliği arttırıcı sertlik gösterilerinden özenle kaçınılmalıdır.