25 Temmuz 2014
19 Temmuz 2012 tarihinde Suriye’nin Rojava Bölgesi’nde Kürtler ve Kürtlerle birlikte hareket eden diğer halklar tarihsel önemde bir devrim gerçekleştirdiler. Suriye iç savaşı sürerken kendi öz yönetimlerini oluşturdular ve bunu dünyaya ilan ettiler. Rojava Devrimi’nin 2. yıldönümünde bu devrimi boğmak için çaba gösterenler boş durmadı ve cihatçı örgütleri devreye koydular. El Kaide, El Nusra, IŞİD gibi cihatçı örgütlerin özellikle Rojava’ya yönelik saldırıları gerçekte Rojava Devrimini ve halkların öz yönetimini bozmaya dönük saldırılardır. Bu saldırıları kınıyoruz.
İnsan Hakları Derneğinin, Şubat 2013 Hatay Bölgesi, Ağustos 2013 Ceylanpınar-Serekaniye Bölgesi ve Ekim 2013 Türkiye Rojava sınır hattı raporlarında belirttiği ve yine İHD Şubelerinin raporlarında da belirtildiği gibi cihatçı örgütlerin Türkiye’yi lojistik üst olarak kullanıp değişik saldırılar gerçekleştirdikleri artık bilinmektedir.
Son dönemde Rojava’nın Kobane kantonuna yönelik IŞİD saldırılarının artması ile birlikte Türkiye Kürdistan’ındaki Kürtlerin Kobane ile aynı coğrafyada bulunan Suruç’ta ve Bilecik’te direniş çadırları oluşturarak destek vermelerine hükümetin izin vermeyip çadırları yaktırması karşısında halkın direnişi galip gelmiş ve şu anda özellikle Bilecik Ziyaret Köyü sınır hattında direniş devam etmektedir. Gerek 19-20 Temmuz 2014 tarihlerinde gerekse de sonraki süreçte İHD yöneticilerinin yoğun gözlemleri olmuş ve bu direnişlere tanıklık etmişlerdir. Bu kapsamda hazırlıkları devam eden kapsamlı bir rapor yakında kamuoyuna açıklanacaktır.
23 Temmuz 2014 tarihinde İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile birlikte İHD MYK üyeleri ve Şanlıurfa Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Bilecik İlçesi Ziyaret Köyü sınır hattındaki direniş noktası ziyaret edilmiştir. Heyetin direniş bölgesinde bulunan başta milletvekilleri olmak üzere diğer kişilerle yaptıkları görüşmelerde çok ilginç tespitler yapılmış ve çok güçlü iddialar ortaya konmuştur. Bunların en dikkat çekeni, sınır hattında bulunan Karkamış Baraj Gölü yanındaki Suriye’li sığınmacılara ait Karkamış Kampı ile ilgilidir. İddialara göre bu kamp, IŞİD militanlarına lojistik üst olarak kullanılmaktadır. Bu kamp kullanılarak Rojava’nın Kobane Kantonu’na Türkiye üzerinden saldırılar gerçekleştirilmektedir ve nitekim o bölgede direniş çadırı kurmak isteyen HDP-DBP heyetlerine asker tarafından sert müdahale edilmiş, çadırlar yakılmış, araçları imha edilmiş, çok yoğun gaz bombası ve plastik mermi kullanılmış, birçok insanın özel eşyası yağmalanmış ve büyük bir korku salınarak o bölgeden uzaklaşmaları istenmiştir. Oysa çadırların kurulmak istendiği bölgeyi gördüğümüzde, buranın bölgeye hakim bir tepe olduğu ve başta Karkamış Sığınmacı Kampı olmak üzere bölgedeki tüm hareketliliğin çıplak gözle görülüyor olduğu açıktır. Türkiye, IŞİD gibi cihatçı güçlerin sınır geçişlerini görülmemesi için sınır hattındaki çadırlara sürekli müdahale etmektedir. Olay başka türlü izah edilemez. Bu ziyaret ile ilgili raporda ayrıntılı olarak gözlemler ve tespitler yer alacaktır.
Sonuç olarak Türkiye Rojava sınır hattında cihatçı güçlerin Rojava’ya yönelik saldırılara göz yumulması savaş ve saldırı suçu kapsamında yargılama konusu yapılacak eylemlerdir. Bu eylemlere göz yuman ve destek veren tüm yetkilileri buradan bir kez daha uyarıyoruz. İleride Suriye ile ilgili kurulacak uluslararası ceza mahkemesi yargılamasında Türkiyeli yetkililerin de sorumluluğu açığa çıkacaktır. Bunun yanı sıra başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de barıştan, demokrasiden ve özgürlükten yana tüm kesimleri Rojava halkı ile dayanışmaya ve Türkiye Rojava sınır hattını sürekli olarak denetim altında tutmaya davet ediyoruz. Türkiye halklarına da hükümetin cihatçı örgütlerle olan ilişkisine dikkat çekmeye ve bu ilişkinin Türkiye’ye vereceği zararları düşünmeye davet ediyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ