Kadına Yönelik Şiddet Vahşet Boyutunda Devam Ediyor

 16.02.2015

Mersin’in Tarsus İlçesinde 3 gün boyunca kendisinden haber alınamayan 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın önce bıçaklandığı ve sonra da cesedinin yakıldığı ortaya çıktı. Buradan Özgecan’ın ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Üniversite öğrencisi olan Özgecan Aslan; evine giderken bindiği minibüsten arkadaşı inince yalnız kaldı. Minibüs şoförü tek kadın yolcu kalınca farklı bir yola saparak, tenha bir yerde durup, cinsel saldırıya yeltenerek bu vahşeti gerçekleştirmiştir. Özgecan’ın cesedini ortadan kaldırmak için babası ve arkadaşından yardım alarak bir dere yatağında yakmışlardır.

Türkiye de kadınlara yönelik şiddet kelimelerle ifade edilmeyecek boyutlara ulaşmış durumdadır. İHD verilerine göre 2014 yılında erkeklerin saldırısı sonucu 296 kadın öldürüldü, 776 kadın yaralandı, 39 kadın intihar etti

Kadınlar tacize, tecavüze uğramakta, intihara sürüklenmektedir. Öldürülen kadınlarla ilgili artık ‘Bir yakını’ tarafından katledildi demek istemiyoruz. Bunlar devleti yöneten siyasal iktidarın hukukun ve bir bütün devlet politikasının yansımalarıdır.

Cumhurbaşkanının ‘Kadın-erkek eşitliği insan fıtratına terstir, kürtaj yasağına yeltenmek, en az üç çocuk, en yüksek kariyer annelik kariyeri’ söylemleri, yine toplantıda konuşan kadını dinlemeye tahammül edemeyen, ‘kibarca!’ dışarıya alınmasını isteyen Aileden Sorumlu Kadın Bakan’ın yaklaşımı, cinayeti gerçekleştiren hemen hemen bütün erkeklerin tahrik ve iyi hal indiriminden yararlanarak 3-5 yıl hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılmaları, bir Vakıf yöneticisi olan zatın ‘6 yaşındaki kız çocuğu ile evlenebilir fetvası vermesi, çocuğa yönelik cinsel istismara din kılıfı uydurmaya çalışarak meşrulaştıran bu anlayışa karşı soruşturma dahi açılmamış olması…

Kadınlar evlerine kapansın, çocuk doğursun, erkek soyunu sürdürsün, ucuz iş gücü olarak kullanılsın, köle olarak pazarlara sürülsün, kapansın vs. yaklaşım ve söylemler, kadın katliamlarının vahşice devam etmesine neden olmaktadır.

Siyasi çıkarlarını pekiştirmek için avaz avaz bağıran hükümet yetkililerinin bu vahşet karşısında uzun süre sessiz kalmaları, her çevreden kadınların yoğun tepkileri karşısında siyasetçilerin alelacele arka arkaya açıklama yapmaları çok dikkat çekicidir.

Kadına ve çocuğa karşı şiddet uygulayan, cinsel istismarda bulunanlara verilen cezaların ne olduğunu bilmezcesine, idam cezasını ve uç noktalarda tartışmalar yürütenlerin amacının gündemi değiştirmek, yaklaşan seçimlerin malzemesi yapmak olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır.

Hatırlatmak isteriz ki; bu vahşet haberlerde yayınlanırken, Sivas ve Diyarbakır’da iki kadın daha öldürüldü.

Siyasal iktidara sesleniyoruz.

Kör, sağır ve dilsizleri oynamaktan vazgeçin, gerekli tedbirleri alın,

İsyandayız. Kadına yönelik gerçekleşen katliamlara karşı isyan etmeye devam edeceğiz.

İHD Merkez Kadın Komisyonu

Bir cevap yazın