Kişinin, kendi oluşunun onuru ve kendi oluşundan utanmayışının yansıması olan ve yalnızca LGBTİ bireylerin değil, binlerce destekçinin de katıldığı LGBTİ Onur Haftası etkinliklerinin final eylemi olan ve 13. Onur Yürüyüşüne tüm gün yapılan polis müdahalesini kınıyoruz.
Bütün olarak herkesin toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü vardır, yapılan müdahalenin ulusal ve sosyal medyada yayınlanan görüntülerinden de anlaşıldığı üzere LGBTİ Onur Haftası Etkinliği final yürüyüşüne yapılan bu müdahale, bizzat devlet yetkilileri eliyle, tahammülsüzlüğün körüklenmesi, ayrımcılık ve nefret duygularının açığa çıkarılması olarak değerlendirilmelidir.
İstanbul Valiliğinin yapmış olduğu açıklama da; “Sosyal medya ve basın organlarından edinilen bilgilere göre 28 Haziran 2015 Pazar günü LGBT Onur Yürüyüşü adı altında bazı grupların Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi üzerinde yürüyüş ve eylem yapacakları, ayrıca bazı grupların da buna tepki gösterebileceklerine dair duyumlar alınması üzerine, anılan bölgelerde gerekli güvenlik tedbirleri alınmıştır.” denilmektedir.
İstanbul valiliğinin “provokasyon endişesiyle!” yaptığı müdahale asıl tepkinin kendilerinden geldiğinin kanıtıdır. Güvenlik tedbirlerinin “biber gazı, tazyikli su ve güvenlik güçlerinin ellerinde ki tüm müdahale malzemeleri” ile alındığı bir ülke olmanın ayıbını ne yazık ki bir kez daha yaşadık.
LGBTİ Onur Haftası vesilesiyle Türkiye’de ki ayrımcılığın temelleri içerisine cinsel yönelim ve cinsel kimlik hakkının alınarak, LGBTİ’lere yönelik ayrımcılığa son verilmesini talep ediyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
