İŞKENCE GÖRENLERLE DAYANIŞMA GÜNÜ

Bu gün, "26 HAZİRAN, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İŞKENCE GÖRENLERLE DAYANIŞMA GÜNÜ".

Bizler de, İnsan Hakları Derneği (İHD) yönetici ve üyeleri olarak bir kez daha, BİR İNSANLIK SUÇU OLAN İŞKENCEYE karşı çıkmak, işkencecileri kamuoyu önünde mahkum etmek ve işkence mağdurları ile dayanışma duygularımızı yüksek sesle haykırmak istiyoruz.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 5., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. ve Anayasamızın 17. maddeleri işkenceyi, kötü muameleyi ve onur kırıcı cezayı yasaklamıştır. Ülkemizde son dönemlerde işkencenin önlenmesi ve işkence yapanların cezalandırılması yönünde olumlu bazı adımlar atıldığı görülmekle birlikte; işkence olaylarının devam ettiği, işkencecilerin korunduğu ve bu amaçla idari ve yasal her türlü olanakların işkenceciler lehine kullanıldığı da bir gerçektir. Bunun en son örneği Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Yargıtay 8. Dairesi'nin aleyhteki bozma kararına rağmen, işkencecilerin cezalarının ertelenmesine karar verilmiş olmasıdır. Bir diğer önemli örnek de, Silopi ilçesinde gözaltındaki bir kişiyi işkence sonucunda öldürenlerin 5 yıl 4 ay gibi son derece komik bir cezaya mahkum edilmiş olmalarıdır.

İşkencenin önlenmesinde tüm dünyadaki en büyük sorun, işkence mağdurlarının ADALET görme isteğinin gerçekleşmemesi ve İŞKENCECİLERİN CEZASIZ KALMASI dır. Bu durum işkencecilere cesaret vermektedir. Bir tek işkencecinin dahi cezalandırılmaması, sadece o kişinin cezadan kurtulmasına değil; diğer işkencecilerin de "NASIL OLSA CEZA GÖRMEYECEKLERİ" yönündeki inançlarının pekişmesine yol açmaktadır. Üzücüdür ki, ülkemizdeki uygulamalar işkencenin önlenmesinin aksine, işkenceyi haklı ve mazur gösterici niteliktedir. Yukarıda açıkladığımız sadece 2 örnek dahi, Ülkemizde İŞKENCENİN CEZASIZLIĞININ ne denli açık ve kurumsal olduğunu göstermektedir. İşkenceciler hakkında ya dava açılmamakta ya da dava açılsa dahi işkence yerine, kötü muamele olarak nitelendirilmekte, büyük bir çoğunlukla beraat ve düşme kararları ile sonuçlanmaktadır. Mahkumiyet kararları verildiğinde de bir yandan son derece düşük cezalar verilmekte, öte yandan da bu cezalar para cezasına çevrilip, ertelenmektedir. İdari yönden işkencecilere disiplin işlemi yapılmamakta tam aksine terfi ettirilmektedir. Ülkemizde işkencenin önlenememesinin ve devam etmesinin en önemli nedeni de bu yaklaşım ve uygulamalardır.

Hükümetler işkence mağdurlarının haklarını ve sorunlarını görmezlikten gelmektedir. İşkence mağdurlarının her şeyden önce, ADALETİN YERİNE GETİRİLMESİNİ, İŞKENCECİLERİN CEZALANDIRILMASINI, KENDİLERİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNİ, TEDAVİ VE REHABİLİTASYON GİDERLERİNİN DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMASINI talep etme hakları bulunmaktadır. İşkence ile mücadele etmek isteyen bir hükümetin, öncelikle bu hakların etkin bir şekilde kullanılması yönünde idari ve yasal düzenlemeler yapması gerekir. Olağanüstü hal döneminin, yoğun işkence, kötü muamele, sürgün mağdurlarının yaralarının sarılması, maddi ve manevi zararlarının karşılanması da Hükümetin öncelikli bir görevidir.

Tüm aksi söylemlere karşın, işkence, yargısız infazlar, gözaltında kaybettirmeler ve tecavüzler devam etmektedir. Yine son günlerden bir örnek; Gülbahar GÜNDÜZ isimli yurttaşımız, 15 Haziran günü sivil güvenlik güçleri tarafından kaçırılarak işkence edildi ve tecavüze uğradı. Hemen her toplumsal olayda ya da anayasal özgürlüklerin kullanılmasında polis aşırı güç kullanmakta, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan dövmekte, yerlerde sürüklemektedir. Polisin bu uygulamalarına karşı ne idari, ne de yargısal bir işlem yapılmamaktadır.

İşkencenin önlenmesi tüm insanlığın sorunudur. Bu konuda; sivil toplum örgütlerine, meslek kuruluşlarına ve tek tek bireylere önemli görevler düşmektedir. İşkence iddialarının ciddiye alınması, araştırılması, duyurulması, yargı kurumlarına başvurulması, işkence davalarının takip edilmesi, işkence mağdurlarına maddi ve manevi destek olunması, ülke içinde ve uluslararası alanda işbirliği içerisinde olunması akla ilk gelenlerdir.

İHD yönetici ve üyeleri olarak;

DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE HERKES İÇİN İNSAN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜKLERİ İSTİYOR;

HERKESİ İŞKENCE MAĞDURLARI İLE DAYANIŞMAYA VE SORUNLARI İLE İLGİLENMEYE DAVET EDİYORUZ.

Uluslararası Af Örgütünün de söylediği gibi ;

İŞKENCE MAĞDURLARI İÇİN ADALET,

İŞKENCECİLER İÇİN CEZASIZLIĞA SON !

İnsan Hakları Derneği

Bir cevap yazın