Çocuk Mahpusların Adana E Tipi Kapalı Cezaevinde Yaşadıkları Baskı ve Kötü Muameleler Ayyuka Çıkmış Durumdadır.

Bilindiği üzere, Derneğimizin kuruluş yıllarından beri en çok hak ihlallerinin yaşandığı cezaevleriyle ilgili duyarlılığı ve ilkeleri gereği biz insan hakları savunucuları cezaevlerinde bulunan mahpuslarla insanca yaşam koşullarının düzeltilmesi amacıyla yakından ilgilenmektedir.

Bu sebeple başta Genel Merkez yöneticilerimiz olmak üzere, tüm şubelerimiz yıllardan beri Türkiye’deki ceza ve tutukevlerinde yaşanan hak ihlalleri hakkında zaman zaman kamuoyunu bilgilendiriyor, Adalet bakanlığı dahil tüm cezaevi savcıları ve idareleriyle görüşmeler yapıyor, bize yapılan başvuruları değerlendirerek ailelere gerekli hukuki yardımlarda bulunuyoruz.

Ancak tüm bu uğraşlara rağmen zaman zaman kamuoyu baskısı ve cezaevlerindeki mahpusların hak arama temelli tutumları sonucu ara veren baskı ve kötü muameleler yeniden görülmeye devam etmektedir.

Uzun süredir Osmaniye T Tipi Cezaevi ile Adana Kürkçüler E ve F Tipi cezaevlerindeki ve yine Karataş Kadın Cezaevindeki idarenin baskıları ve hak gaspları gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir. Bunun yanı sıra bugün ivedilikle basın toplantısı yapmamıza yol açan çocuk mahpusların Adana E Tipi Kapalı Cezaevinde yaşadıkları baskı ve kötü muameleler ayyuka çıkmış durumdadır.

Özellikle son 3 aydır aynı zamanda insan hakları savunucusu olan biz avukatların ve ailelerinin siyasi sebeplerle tutuklanmış olan çocuklarla yapmış olduğu görüşmeler sonucu tespit ettiğimiz baskı ve kötü muameleler aşağıdaki gibidir:

  1. Öncelikle siyasi sebeplerle tutuklanan çocuklar, tutuklandıktan ilk cezaevine girişlerinden itibaren baskı yapılarak zorla çıplak aramadan geçirilmekte ve adına “hoş geldin dayağı” dedikleri kaba bir dayaktan geçirilmektedirler.
  2. Sürekli koğuş gardiyanlarca denetlenmekte ve bu sırada çocukların sürekli hazırolda durması ve gardiyanlara başkanım şeklinde hitap edilmesi emredilmekte uymayanlara kaba dayak atılmaktadır.
  3. Dayak atılmak istenen çocuklar diğer çocukların korkulu bakışları arasından seçilerek alınıp, “merdiven altı” denilen yerde veya koğuşun kameralı olmayan üst katındaki yatakhaneye götürülüp dövülmekte ve tehdit edilmektedir.
  4. Hasta veya yaralı vaziyette tedaviye ve aile bakımına ihtiyaç duyan çocukların tedavileri geciktirilmekte ve doktora çıkmaları halinde bile sadece ilaç verilerek koğuşa geri gönderilmektedir.
  5. Görüş saatleri yasal olarak 1 saat olması gerektiği halde görüş süreleri koğuştan çıkma ve görüş yerine getirilme süresi indirilerek 15 dakikaya kadar düşürülmektedir.
  6. Çocuk koğuşlarının alt katlarının tamamını görecek şekilde kameralar yerleştirilerek tüm hareketleri gözlemlenmekte ve bu şekilde üzerlerindeki korku ve baskı yoğunlaştırılmaktadır.
  7. Ankara‘daki bombalı saldırı sonrası gardiyanlar “sizinkiler Ankara’da katliam yaptı” diyerek çocukları dövmüşlerdir.
  8. Koğuş ebat olarak küçük olduğu için ranzalarda ikişerli yatırılmakta veya bu da yetmezse yerde yatırılmaktadırlar. Ancak son bir hafta bu yönlü şikâyetlere çözüm olarak ikinci koğuş açılarak nispeten daha geniş bir ortam sağlanmıştır.
  9. Koğuşlara günde sadece 3 saat sıcak su verilmekte ve ikişerli olarak banyo yapmaya zorlanmaktadırlar.
  10. Avukat ve aile görüşlerine gelen çocukların gardiyanların yanında korkulu bakışlarla hazırolda bekleyişleri, otur demeyene kadar oturmadıkları, “başkanım” dedikleri gözlemlenmiştir.

Tüm bu baskı ve kötü muameleler başta biz aileleri olmak üzere tüm insan hakları savunucuları tarafından yakından takip edilmektedir. Bu baskı ve işkence/kötü muameleler derhal durdurulmalı ve cezasız kalmamalıdır. Bu amaçla aileler ile birlikte hem ilgili kurumlara gerekli başvurularımızı yapacak hem de savcılığa suç duyurusu yaparak olayın takipçisi ve şikâyetçisi olacağız.

ÇOCUK MAHPUSLARIN AİLELERİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ ADANA ŞUBESİ

ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ ADANA ŞUBESİ

WERNİCE KORSSAKOFF HASTA MAHPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ

Bir cevap yazın