14.06.2016
“Milli İradenin Sesi” sloganı ile yayınlanan Star gazetesi 13 Haziran 2016 tarihli yayınında “Hak Örgütlerini Üst Akıl Yönetiyor” başlıklı bir yazıya yer vermiştir. Gazetenin Fadime Özkan isimli yazarının Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi Başkanı Ayhan Küçük ile röportajını içeren yazıda Türkiye’deki insan hakları örgütleri bilgiye dayalı olmaksızın, haksız ve insafsız, maksatlı ithamlara maruz bırakılmış, yargılanmaya çalışılmıştır.
Başta İnsan Hakları Derneği olmak üzere, Türkiye’deki insan hakları örgütlerinin kuruluş amaçları, ilkeleri ve şimdiye kadarki çalışmaları ile gazetede yer alan ifadeler, bu ifadelerin sahiplerinin insan hakları alanına ne kadar uzak olduklarının bir ispatıdır. 1986 yılında kurulan İHD’nin, 98 kurucusunun adları ve tüzüğü web sayfamızda yer almaktadır. Yılların insan hakları mücadelesi deneyimini, birikimini ve insan hakları savunucularının canları pahasına yürüttükleri mücadeleyi hiçbir politik hesaba ve bilgiden yoksun maksatlı tartışmaya konu yaptırmayacağız.
İHD tüzüğünün amaç ve ilkeler başlıklı 2.maddesi” Derneğin tek ve belirli amacı, “insan hak ve özgürlükleri” konusunda çalışmalar yapmaktır.” Şeklindedir. Derneğin ilkeleri arasında evrensellik, bölünmezlik, devletlerden, hükümetlerden, siyasi partilerden bağımsız olmak vardır.
Star gazetesinde yer alan söyleşide, adında “uluslararası” ve “hak” gibi kelimeler bulunan bir derneğin temsilcisinin “batı üst aklı” gibi anlamsız tanımlarla İHD, Mazlum-Der, HYD ve Uluslararası Af Örgütü gibi kurumları itham etmesi olayın vahametini göstermeye yetmektedir.
Star gazetesi yazarı Fadime Özkan soru sorarken kurduğu “İHD sadece PKK’lıların hak ve özgürlükleriyle ilgili bir pozisyonda” cümlesiyle kurumumuza yönelik tamamen maksatlı ve önyargılı çıkarımlarda bulunmuştur. Kendisinin bir gazeteci/yazar sorumluluğu ile bağdaşmayan bu ifadelerine karşı sunacağımız tek şey -içinde Belediye Başkanı görevini yürütürken ifadelerinden dolayı tutuklanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade özgürlüğü için yürütülen kampanya da dahil olmak üzere- İHD’nin 30 yıllık faaliyet arşividir.
İHD, insan hakları sorunlarını iç sorun olarak görmeyen, tüzüğünde de bunu evrensellik ilkesi olarak belirten, o nedenle de ima edildiği şekliyle iktidar partileri ve hükümetler yanlısı, başka bir niteleme ile “gongo”, “yerli ve milli” bir insan hakları örgütü değildir ve olmayacaktır. İHD, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, Avrupa- Akdeniz İnsan Hakları Ağı gibi uluslararası insan hakları platformlarına üyedir. Bizler, Tüzüğümüzde de belirttiğimiz gibi İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası insan hakları belgelerinde tariflenen insan hakları değerleri kapsamında, bu değerleri amaç edinmiş tüm insan hakları savunucularıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz, yürütmeye devam edeceğiz.
Bu röportajın gerçekleştirmesi ve yayınlanmasındaki asıl amacın farkındayız. İnsan hakları değerlerini, kurumlarını ve insan hakları savunucularını hedef haline getirmek ve politik amaçları için bir araç olarak kullanmak toplumsal barışa ve demokrasiye zarar vermekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bu röportajı gerçekleştirenlerin açıklamalarında yer alan Peygamberin “Veda Hutbesi” oldukça değerli bir belge olup, bu kişileri inandıklarını söyledikleri bu belgede yer alan değerlere uygun davranmaya davet ediyoruz.
İnsan hakları savunucularına 90’lı yıllarda da benzer türden yaklaşımlar sergilenmiştir. Bu durumu BM Genel Sekreteri’nin insan hakları özel temsilcisi Hina Jilani’nin Ekim 2004 tarihli ziyaretinin ardından hazırladığı ve 18 Ocak 2005 tarihli Raporunda görmek mümkündür.
http://ihop.org.tr/wp-content/uploads/2007/03/IHK_Hina_Jilani-Savunucular_2004.pdf
Bu basın açıklamamıza konu ettiğimiz, bir medya mensubu ile bir STK temsilcisinin sorumluluğundaki maksatlı açıklama ve ithamları kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ