HÜRRİYET YAZARI SAYIN EMİN ÇÖLAŞAN’A AÇIK MEKTUP

Sayın Emin Çölaşan,

Hürriyet Gazetesinin 2 Ekim 2001 günlü sayısında yayınlanan yazınızı okudum.

Günlük yayınlanan Yeni Evrensel Gazetesi'nde haftada bir gün yazılarım çıkmaktadır. Ayrıca 15 günde bir, haftalık olarak yayınlanan Yedinci Gündem Gazetesinde de yazılarım çıkmaktadır. Bunlar köşe yazılarıdır.

Özgür Politika adlı gazetede bir tek yazım yayınlandı. Gazetenin 17 Eylül 2001 tarihli sayısında yayınlanan yazı, "Terör" başlıklı ve ABD'deki 11 Eylül saldırısının ardından yazılmış bir yazı idi. Herhalde, tek bir yazıdan hareketle köşe yazarı sıfatı kazanılmaz. Savaş olasılığının tüm dünyayı etkilediği bir ortamda, savaşa karşı çıkmak ve şiddeti eleştirmek için her olanağı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Ben de savaş ve şiddet karşıtı tutumumuzu açıklayan bir yazı yazdım. Böyle bir durumda düşüncemin nerede açıklandığının önemli olmadığını düşünüyorum. Ne yazdığım daha önemlidir. Siz farklı düşünüyor olmalısınız ki, o yazının içeriğinden hiç söz etmiyorsunuz.

Basın toplantısında söylediklerimi doğru olarak alıntı yapmışsınız. Teşekkür ederim ve aynen tekrar ederim. Nüfusunun büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında bir gelir düzeyine sahip olduğu bir ülkenin, bütçesinden ayırdığı paya göre, dünyanın 5. büyük silah alıcısı ülke olması, kabul edemeyeceğimiz bir politikadır. Bu politikaya karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bu politikaya karşı çıkmak demek, ülkemizin güvenliğinin ihmal edilmesini istemek anlamına gelmez. Sağlığa, adalet ve eğitim hizmetlerine daha çok pay ayrılmasını istemek, sosyal adalet ilkesini savunmak, neden ülke güvenliğinin ihmal edilmesini istemek olarak nitelensin. Ayrıca, yurtseverlik de, sizin tekelinizde değildir.

Özgür Politika için "PKK gazetesi" nitelemesinde bulunuyorsunuz. Ben PKK gazetesine değil, Özgür Politika gazetesine yazı yazdım. Bu iddianıza Gazetenin sahip ve yöneticileri yanıt verebilirler. Eğer Avrupa'da yaşayan yurttaşlarımızdan bazılarının okuduğu bir gazeteye bazı konularda yazı yazmayı ve bu yolla düşüncelerimizi onlara iletmeyi gerekli ve faydalı görürsem yazarım. Yayınlayıp yayınlamamak gazetenin yayıncılarına aittir. Ben kimseden köşe yazısı için, köşe istemedim.

Ayrıca zaman zaman bazı basın yayın organları bazı konularla ilgili bizden yazı da, sözlü ya da yazılı görüş de isterler. Olanaklı olduğunda bu istekleri de yerine getiririz. Bu açıdan baktığımızda, yayın politikası hariç, Hürriyet ile Özgür Politika arasında fark gözetmeyiz. Özgür Politika'ya başka, Hürriyet'e başka ve birbiriyle çelişen görüşler iletmeyiz.

"Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri Hakkında Kanun" uyarınca, çete kurmakla suçlanan gazete sahiplerinin yargılanmaları, tutuklanmaları durumunda; o gazetelere yazı yazanlar da çete üyesi olabilirler mi, ya da dolandırıcılık suçuna iştirak etmiş sayılabilirler mi?

Bir düşünün.
Kimi kez akıl yürütmelerinize şaşırıyorum.
Saygılarımla.
Hüsnü Öndül
İHD Genel Başkanı

Bir cevap yazın