F TİPİ CEZAEVLERİNDE ÜÇ KAPI ÜÇ KİLİT AÇILSIN

19 Aralık 2000 tarihinden beri gündemimizden asla düşmeyen F tipi cezaevleri, insan onuru ile bağdaşmayan ve asıl cezaya ek ikinci bir cezalandırma olarak karşımızda durmaktadır. Biz insan hakları savunucuları, defalarca tecrit ve izolasyona son verilmesini savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde diğer tutuklu ve hükümlülerle bir araya gelmelerine, çeşitli aktivitelerde bulunmalarına engel olunamaz. Cezaevinde de olsa insanın yaşam, sağlık, eğitim, beslenme, spor ve kültürel/sosyal faaliyette bulunma hakları vardır ve bu haklara saygı gösterilmelidir. İNSAN SOSYAL BİR VARLIKTIR.

SEVGİ SAYMAZ Uşak cezaevinde tutuklu 263 gündür ölüm orucunda,
GÜLCAN GÖRÜROĞLU Adana da bir anne 258 gündür ölüm orucunda,
BEHİÇ AŞÇI Avukat 288 gündür ölüm orucunda,

Ve F Tipi cezaevlerinde 19 Aralık 2000 tarihinden bu yana uygulanmakta olan Tecrit ve izolasyonun kaldırılması için 288 gündür hayatı ve ölümü bir arada yaşamaktadırlar.

Geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanı Sayın Bülent ARINÇ, Behiç Aşçı’nın ailesi ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile bir görüşme gerçekleştirmesine ve cezaevindeki koşulların insani bir yaklaşımla gözden geçirilebileceğini söylemesine rağmen hala bir gelişme olmaması üzüntü vericidir. İnsan Hakları Derneği’nin Adalet Bakanı’ndan talep ettiği görüşmeler hala bir karşılık bulamamıştır. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü’nün “sivil toplum örgütlerine kapımız açık” demesi de, kendisine yapılan randevu taleplerinin kabul edilmesine yetmemiştir.

Bütün bunlara rağmen biz insan hakları savunucuları, bir kez daha;

  • Hükümeti ve Sayın Adalet Bakanını sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Tüm cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüler üzerinde uygulanan tecrit koşulları kaldırılsın
  • F tipi cezaevlerinde acilen 3 kapı açılsın 9 tutuklu ve hükümlü birbiriyle iletişim kurabilsin, ölüm orucunu bu yolla sona ersin.
  • Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin savunma, şiddete maruz kalmama, sağlık, eğitim beslenme aileleri ve avukatlarıyla ve genel olarak dış dünya ile iletişim haklarına saygı gösterilmelidir.
  • Cezaevlerinde özellikle kadınların ve çocuk tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu cezaevlerinde insan onuruna yakışan uygun koşular yaratılmalıdır.
  • Tüm tutuklu ve hükümlülerin insan onuruna uygun muamele yapılması sağlanmalıdır.

BİZ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI BİR KEZ DAHA SAYIN ADALET BAKANINA SESLENİYORUZ.

TECRİTİ SAĞLAYAN KAPILAR CEZAEVLERİ İSE, ANAHTARI DA SİZDEDİR.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın