On bir yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz edilerek vahşi bir biçimde öldürülmesi üzerine Susurluk'ta 06 Nisan 2001 günü meydana gelen olaylar son derece düşündürücü ve üzücüdür.
Medyanın olayları işlenen korkunç bir suça "vatandaşların gösterdiği doğal tepki" olarak yansıtması da aynı derecede ürkütücüdür.
On bir yaşındaki bir çocuğun tecavüz edilerek öldürülmesi herkesin infial ile karşılayacağı bir olaydır. Ancak bu "infial"in organize bir grup tarafından Kürt kökenli vatandaşların ev ve işyerlerinde yönetilmesini, "tepki" sözcüğü ilk açıklanamaz. Henüz soruşturma safhasında olan bir olay için , faalin kim olduğu kesin olarak söylemek kesin olarak mümkün değildir. "Muhtemel" failin etnik kimliği öne çıkarılmak suretiyle aynı etnik kimliğe sahip vatandaşların can ve mal güvenliğinin tehdit edilmesi kabul edilemez
Söz konusu olaylar barışa karşı olan gruplarca çıkartılmış olaylardır. Vatandaşlarımız arasında düşmanlık kışkırtılmıştır. Ne yazık ki bu yönünü göz ardı eden yayınları, bundan sonra meydana gelebilecek benzer olaylara da uygun zemin hazırlamıştır.
Derneğimiz , Susurlukta 8 Nisan günü meydana gelen olayları, toplumsal barışa organize ve bilinçli şekilde vurulmuş bir darbe olarak değerlendirmektedir. Suç işlediği varsayılan kişilerin ırk ,cins, renk, siyasi görüş vs. kimliklerine bakılarak , vatandaşların bir bölümünün toplu olarak hedef alınması, can ve mal varlıklarına saldırıda bulunulması, üzerinde ciddiyetle durulması gereken vahim bir durumdur.
Derneğimiz olayın sorumluları hakkında gerekli işlemlerin yapılması için İçişleri Bakanlığı'na, Balıkesir Valiliği'ne, Susurluk Kaymakamlığı'na ve Susurluk Başsavcılığı'na başvurmuştur. Olayın takipçisi olacağımız doğaldır.
Başta yetkili ve görevli devlet birimleri olmak üzere, herkese halk arasındaki düşmanlığı kışkırtacak bu tür olaylara karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Genel Başkan Yardımcısı
