Özgürlük ve Barış Umuduyla
Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a karşı mücadelesini kazandığı yıldan beri Nevroz kutlanmaktadır. Nevroz, Orta Doğu’da yaşayan halklar bakımından diriliş ve yeni gün anlamına gelmekte, aynı zamanda baharı müjdelemektedir.
Türkiye’de Nevroz’un kutlanması için uzun mücadeleler verilmiş ve başta Kürt halkı olmak üzere halkların ciddi bir kazanımı olarak yaygın ve kitlesel olarak kutlanabilmektedir. Ancak buna rağmen OHAL koşullarında Nevroz öncesi toplumsal muhalefete dönük yaygın gözaltı ve tutuklama operasyonları ile baskı politikası devam ettirilmektedir.
Türkiye’nin Afrin’e yönelik askeri harekâtında TSK ile birlikte Afrin kent merkezine giren ÖSO isimli paramiliter grubun Demirci Kawa heykelini yıkması ise hafızalara kazınacak ibretlik bir görüntü yaratmıştır. Binlerce yıl sonra dirilişin ve yeni günün anlamı olan Nevroz’u başlatan kişinin heykelinin yıkılması, Orta Doğu’da karşı karşıya kalınan tehlikenin ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir. Türkiye’deki siyasal iktidarın bunu görmesi ve politikasını değiştirmesi gerekmektedir.
2018 yılı Nevroz’u vesilesi ile hatırlatmak isteriz ki halkların özgürlük mücadelesi, her türlü baskı yöntemine rağmen devam edecektir. Çünkü her Nevroz, dirilişi simgelemektedir. Dolayısıyla ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın baskıya maruz kalan halklar her yıl yeniden dirilmektedir. İşte Nevroz’un gerçek anlamı ve büyüsü de budur.
İnsan hakları savunucuları olarak bu yılki Nevroz’un devam eden çatışma ve savaşa karşı barış getirmesini ve bu vesileyle özgürlüklere kavuşacağımız bir yıl olmasını dileriz.