Sulh ceza hakimliklerinin, ifade özgürlüğünü ihlal eden pratiklerine yenileri ekleniyor. 5651 sayılı yasanın 8/A maddesi acımasızca ifade özgürlüğü hakkını ihlal eden idari ve yargısal pratiklere kaynaklık ediyor.
İfade özgürlüğü Derneğinin 2018 yılı Engelli Web Raporuna göre, Türkiye’de 245 binden fazla web sitesi ve 150 binden fazla URL adresi erişime engelli durumda.
En son Ankara 3.Sulh Ceza Hakimliği, Jandarma Genel Komutanlığı’nın yazısı üzerine tek bir kararla 136 internet adresine erişim engeli kararı verdi.
Bianet’in tüm içeriğine yönelik erişim engeli kararı verilmiş durumda.
Bu tür uygulamalar doğrudan ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne yönelik baskı, saldırı ve sansür anlamına gelmektedir. Halkın haber alma özgürlüğünün ve basının habere erişim hakkının tanınmaması, engellenmesi anlamına gelmektedir.
Yargı, ulusal ve ulusal üstü insan hakları hukukta güvence altına alınmış hak ve özgürlüklere saygı göstermeli ve yasaklayıcı, kısıtlayıcı kararlar yerine, insan hak ve özgürlüklerinin koruyucusu olmalıdır.
Kamu otoritelerinin bu tür insan hakları ve özgürlüklerinin ihlal edilmesine yönelik uygulamaları ve/veya istemleri karşısında (örneğin jandarma komutanlığının isteği karşısında) insan haklarını koruyucu pratikler sergilemelidir. Zira AİHM Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık kararında (1983) hukukun üstünlüğü ilkesi için, kamu otoritelerinin insan haklarına müdahalesinin etkili hukuksal denetimi anlamına geldiğini vurgulamıştır. Yargı, kararlarıyla hukukun üstünlüğü ilkesini yaşama geçirir. İnsan haklarının hukuk yoluyla en etkili koruyucusu olmak durumundadır.
Ancak bir çırpıda 136 internet sitesinin erişim yasağı ile karşılaşması, bizzat yargı kararıyla ifade ve iletişim (basın) özgürlüğünün ihlal edilmesi anlamına gelir ve demokrasi ile bağdaşmaz.
Bu tür kararlar demokrasiye aykırıdır. İnsan haklarına aykırıdır.
Bianet ve internet siteleri üzerindeki erişim engeli kaldırılmalıdır.
İfade ve basın özgürlüğüne saygı gösterilmelidir.
İnsan Hakları Derneği
Türkiye İnsan Hakları Vakfı