Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında İHD Merkezi Hapishane Komisyonu üyesi, eski Gaziantep Şube Başkanı Av. Ahmet Hartavi ile aralarında eski şube başkanlarımızdan Müslüm Kılıç’ın da bulunduğu çoğu İHD üyesi 51 kişi 14 Kasım günü gözaltına alınmıştır. Gözaltı süresi ikinci kez 4 gün daha uzatılarak OHAL kanunları ile getirilen hak kısıtlamaları keyfi olarak kullanılmaktadır.
Türkiye’de, özellikle çatışma dönemlerinde, OHAL ilanı ile birlikte kesintisiz olarak her türlü muhalif demokratik faaliyetin yasa dışı gösterilmek istendiğini görüyoruz. Tamamen yasal ve meşru demokratik örgütlenmelerin yürüttüğü insan hakları ve demokrasi mücadelesinin, avukatların mesleki faaliyetlerinin, siyasi parti temsilcilerinin siyasal faaliyetlerinin, öğrencilerin örgütlenme faaliyetlerinin siyasi iktidarın talimatları ile TMK kullanılarak yasa dışı faaliyet gibi soruşturulduğunu, bunun için de yargı yolu ile baskı politikasının kullanıldığını biliyoruz. Bu durumu Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu başta olmak üzere çok sayıda uluslararası kuruluşlar, Türkiye ile ilgili raporlarında sık sık dile getirmeye başlamıştır.
İHD Gaziantep Şubesi eski başkanımız ve halen Merkezi Hapishane Komisyonu’muzun aktif çalışanı Av. Ahmet Hartavi’nin sık sık mahpus ziyaretleri gerçekleştirdiğini, mahpusların uğradığı hak ihlallerini Genel Merkez’e raporladığını, diğer tüm şube üyesi avukatlar gibi mahpusların temel hak ve özgürlükleri ile ihlal iddiasında bulunanların gözaltı işlemlerini avukatlık mesleğinin gereği olarak yapıp insan hakları mücadelesi yürüttüğünü ve bu nedenle bugün gözaltında olduğunu da biliyoruz. Gözaltına alınanların aynı zamanda HDP’nin il eş başkanları ve yöneticileri ile üyeleri olduğu dikkate alınırsa HDP’ye yönelik siyasi bir operasyon yapıldığı da anlaşılmaktadır.
Öte yandan, soruşturma dosyasında Gaziantep Barosu’na kayıtlı 6 avukatın Sulh Ceza Hâkimliği kararı ile dosyadan yasaklandığını öğrenmiş bulunmaktayız. 676 sayılı KHK’nin 2. Maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı Kanunun 151 inci maddesine göre alınan bu tedbirin keyfi olduğu, avukatlık mesleğinin engellenmek istendiğini ve böylece savunma hakkının tamamen kısıtlandığını belirtebiliriz.
Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler (Havana Kuralları)’nın 14. maddesine göre avukatlar müvekkillerinin haklarını korurken ve adaletin gerçekleşmesine çalışırken, ulusal ve uluslararası hukukun tanıdığı insan haklarını ve temel özgürlükleri yüceltmeye çalışırlar ve hukuka ve hukukçuluk mesleğinin kabul görmüş standartlarına ve ahlaki kurallarına uygun biçimde serbestçe hareket ederler.
Ancak Türkiye’de uluslararası hukuk tarafından tanınan haklar çerçevesinde halkın adalete erişimi için mesleki faaliyetini yürüten ve insan haklarını yücelten avukatlar siyasi iktidarın ve yargı erkinin hedefi olmaktadır. Nitekim 14 Kasım günü TBMM’de HDP milletvekillerine karşı MHP milletvekili tarafından söylenen “O teröristlerin it sürüsü gibi avukatları var” sözleri de bu zihniyetin somut bir göstergesidir. Bu zihniyeti ve bu sözleri sarf edenleri de kınıyoruz.
Av. Ahmet Hartavi, Müslüm Kılıç ve diğer gözaltına alınanların soruşturmalarının tutuksuz yürütülmesini ve bir an önce serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ