Kürt meselesinin çözümsüzlüğünün en önemli sorun alanlarından biri de Kürtçe’nin resmi ve sosyal alandaki kullanımının önündeki engeller ve yasaklamalardır. Eğitim dili olmasının önündeki yasaklamalardan konser yasaklarına ve cezalandırılmalarına varan Kürt diline ilişkin tahammülsüzlük her gün farklı konularda karşımıza çıkmaktadır. Son olarak; Yeşil ve Sol Gelecek Partisi Urfa Milletvekili Ömer Öcalan TBMM’de Kürtçe yaptığı basın açıklaması, Meclis’te basın toplantısı Türkçe dışında bir dille yapıldığı gerekçesiyle, milletvekili hakkında tutanak tutulmuştur.
Kürtçeye yönelik çok yönlü yasaklamalara ve engellemelere tanık olduğumuz bu tutumun, Türkiye’de tekçi bir zihniyetin ve bu zihniyete ait kültürün egemenliğinin devam ettirilmeye çalışıldığı bir siyasi ortamı ifade etmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Türkçe dışında konuşulan diller Meclis tutanaklarında “…”, “(x)” olarak geçmekte, alt metinde açıklama olarak ise “(x) bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi…” şeklinde yer verilmektedir. Aynı durum Mecliste yapılan basın açıklamalarında da sürdürülmektedir.
Bu durum, Türkiye’de eğitim, sosyal ve kültürel ortamda olduğu gibi TBMM’de hala Kürtçenin varlığı kabul edilmediğini teyit etmektedir.
İHD, Kürt meselesi ile bağlantılı her konuyu aynı zamanda bir insan hakları sorunu olarak görmektedir. Raporlarında ve açıklamalarında; temel insan hakları belgelerinde yer alan hakların Kürtler tarafından kullanılmaya başlanıldığında, Kürt meselesinin çözümünün sağlanabileceğini ifade etmektedir.
Derneğimiz, bir insan hakları sorunu olan bu sorunun insan hakları hukukuna uygun bir şekilde; yasal, sosyal ve kültürel açıdan çözümünün sağlanmasının aciliyetini bir kez daha belirtmektedir.
İnsan Hakları Derneği