vÇatışmalı bir coğrafyada yaşamak, acıları da beraberinde getiriyor. Böyle bir ortamda, en büyük acıyı da anneler çekiyor. Ancak öyle anneler var ki, acılarını özgürce yaşayamıyor, özgürce paylaşamıyorlar. Kürt anneleri, işte tamda bu durumdalar.
Bir süredir HDP Milletvekilli Leyla Güven açlık grevinde. Leyla Güven, TC devletinin kendi yazılı hukukuna uygun davranması talebiyle ile açlık grevine başladı. 5275 sayılı Ceza ve güvenlik tedbirlerin infazı hakkında kanun İmralı cezaevinde uygulanmıyor. Çok uzun bir süredir İmralı Cezaevinde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ve diğer mahpuslar yasal hakları olduğu halde aile ve avukatlarıyla görüştürülmüyorlar.
İşte Leyla Güven bu hukuksuzluğa karşı ve devam eden ‘ölümcül sessizliğe’ karşı bir açlık grevi başlattı. 167 gündür ‘açlık ile haykırıyor’! hukukun uygulanmasını istiyor.
Leyla Güven’in başlattığı açlık grevine destek olarak çok sayıda cezaevindeki mahpus da aynı talep ile açlık grevi başlattılar. Hukukun uygulanması talebiyle, açlık grevine başlayan gençlerin anneleri endişe içinde bu anneler çatışmalı ortam nedeniyle evlerini, topraklarını, anılarını, umutlarını ve en çokta çocuklarını yitirmek istemiyorlar. Canları gidiyor ve ‘ ölümcül sessizlik’ devam ediyor. İşte bu nedenle sessizliğe karşı SES olmak dileğiyle Gebze Cezaevi önünde, sessizce, kimseyi rahatsız etmeden barışçıl bir eylem yapıyorlar.
19 Nisan günü Gebze cezaevi önünde çocukları ölmesin diye sessizce oturan annelere, polis TC devletinin altına imza attığı tüm sözleşmelere aykırı biçimde bir saldırı gerçekleştirdi. Anneler dövüldü, sopa ile itildi, taciz içeren küfür ve tehditlere maruz kaldılar.
Olaydan bir gün sonra polis aynı saldırıyı Kızıltepe de gerçekleştirdi. Böylece bir kez daha bir ‘anne sesi’ şiddetle bastırıldı.
TC devleti 2014 yılında Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacı devleti oldu. Bu sözleşme yaşamın her alanında ‘ kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınlara yönelik şiddetin faillerin yargılanması ve cezalandırılması’ görevini tüm imzacı devletlere yüklüyor.
19 ve 20 Nisan’da, Gebze ve Kızıltepe’de TC devleti polisleri kadınlara karşı annelere karşı suç işlemiştir. Kadınları dövmüş, fiziksel şiddet uygulamış ‘ hızlanın sizde enerji çok’ diyerek açıkça cinsel taciz söyleminde bulunmuştur. Bizler insan hakları savuncuusu kadınlar olarak amaçları sadece çocuklarının ölmesini engellemek, onların taleplerini dile getirmek olan annelere yapılan polis saldırısını kınıyor ve İçişleri Bakanını yaşanan bunca şiddet olayının ardından, istifaya davet ediyoruz. TC devletinin altına imza attığı sözleşmelere uygun davranmasını talep ediyoruz.
İHD MERKEZİ KADIN KOMİSYONU