Bugün, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 6 numaralı Protokol’ün Avrupa Konseyi tarafından kabulünün yıldönümü.
Ölüm cezasını kaldıran 6 numaralı Protokol, Avrupa Konseyi tarafından 28 Nisan 1983 tarihinde kabul edildi. Protokol 1 Mart 1985 tarihinde de yürürlüğe girdi.
Türkiye Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olarak yasalarında ölüm cezasına yer veren tek ülke konumunda. Üstelik Türkiye, savaş zamanı, barış zamanı ayrımını da yapmadan, her dönem için ölüm cezasını yasalarında muhafaza ediyor.
Türkiye’de 4 ayrı yasada (Türk Ceza Yasası, Askeri Ceza Yasası, Kaçakçılığın Men ve Takibine İlişkin Yasa ve Orman Yasası) 41 yasa maddesinde ölüm cezası öngörülüyor.
İHD, sağcı/solcu, faşist/komünist, adli/siyasi, kadın/erkek, barış zamanı/savaş zamanı, ya da başka nedenlerle ve koşullarla, bir ayrım yapmaksızın kayıtsız şartsız ölüm cezasına karşı çıkıyor. Yalnız Türkiye ile ilgili değil tavrımız. Dünyanın neresinde olursa ve hangi rejim altında olursa olsun ve hangi gerekçe ileri sürülürse sürülsün, herkes için yaşam hakkını savunuyor ve ölüm cezasına karşı çıkıyoruz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 6 numaralı Protokol, her ne kadar savaş zamanı istisnasına yer vermekteyse de ileri bir adımdır.
Türkiye 6 numaralı Protokolü onaylamalı ve yasalarından ölüm cezasını öngören hükümleri kaldırmalıdır. Biz ülkemizin, insan hakları ve demokratik standartlar açısından dünyada öncü ülkeler arasında sayılmasından ancak onur duyarız. Bu aynı zamanda ve temelde, Türkiye insanının, “kanı kanla yumazlar” anlayışının da devlet pratiğine dönüşmesi anlamına gelecektir. TBMM’de üç yıldır dosyaları bekletilen çeşitli suçlardan kesinleşmiş ölüm cezaları bulunan 37 yurttaşımız ve halen haklarında ölüm cezası istenen yüzlerce insanımız infaz tehdidinden kurtarılmalıdır.
Hüsnü Öndül
Genel Sekreter
