30 Ekim 2017 tarihinde, avukat ve insan hakları savunucusu Engin Gökoğlu, Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde işkenceye uğramıştır. 20 Eylül 2017 tarihinde Engin Gökoğlu da dahil olmak üzere Halkın Hukuk Bürosu’ndan 14 avukat, 12 Eylül 2017 günü gözaltına alındıktan sonra Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanınan “Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Engin Gökoğlu, polis şiddeti ve devlet aktörlerinin sebep olduğu diğer insan hakları ihlallerinin mağdurlarını temsil eden Halkın Hukuk Bürosu’na üye bir insan hakları avukatıdır. Kendisi, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonrası işlerinden ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın da hukuki temsilcilerinden de birisidir.
3 Kasım 2017 tarihinde Halkın Hukuk Bürosu, bu tarihten dört gün önce cezaevi görevlileri tarafından işkenceye maruz kaldıktan sonra kolu kırılan Engin Gökoğlu’nun ameliyat olması gerektiği bilgisini paylaşmıştır. Olay, cezaevi görevlilerinin Engin Gökoğlu da dahil 8 tutukluyu ayrı hücrelere ayırmak istediği sırada meydana gelmiştir. Tutuklular slogan atarak ve hücre kapılarına vurarak bu uygulamayı protesto etmeye başlamışlar ve bu süreçte yüzleri maskeli görevliler tarafından şiddetli bir müdahale ile karşı karşıya kalmışlar ve camlar kırılmıştır. Havalandırma kısmına sığınan tutuklular görevlilerin bu kısma geçmesine direnince kırılan camlardan uzatılan hortumlarla tayzikli suya maruz kalmışlardır. Tutuklular, görevliler tarafından coplanmışlar ve kırılan camların üzerinde sürüklenmişlerdir. Görevlilerden biri Engin Gökoğlu’na ters kelepçe uygulaması yapmaya çalışırken kolunu kırmış, daha sonrasında ise işkence, tekerlekli sandalyeye konulan Gökoğlu’na tekerlekli sandalyede de devam etmiştir. Kendisi, hastaneye kaldırılıncaya kadar tıbbi tedaviye erişememiş ve 3 gün boyunca bir ortopedist tarafından muayene edilmemiştir. Gökoğlu, şu anda Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta ve kişisel eşyalarının hiçbirisine erişimi sağlanmamaktadır.
Front Line Defenders, Engin Gökoğlu’nun tıbbi yardıma erişim eksikliğininin yanı sıra fiziksel ve psikolojik olarak güvenliğinden de endişe duymaktadır. Front Line Defenders, Gökoğlu’nun cezaevinde işkenceye uğramasını kınamakta ve bununla birlikte aleyhindeki suçlamaların insan hakları avukatı olarak sürdürdürdüğü meşru ve barışçıl faaliyetlerle ilişkili olduğuna inanmakta ve yöneltilen bu suçlamaları da kınamaktadır.
Front Line Defenders, Türkiye’deki Yetkililere;
1. Front Line Defenders tarafından yalnızca insan haklarına ilişkin sürdürdüğü meşru ve barışcıl faaliyetleri dolayısıyla tutuklandığına inanılan Engin Gökoğlu’nun derhal serbest bırakılması ve hakkındaki suçlamaların düşürülmesi,
2. Tutuklu bulunan Engin Gökoğlu’nun tedavisinin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9 Aralık 1988 tarihli ve 43/173 sayılı Kararı ile kabul edilen Herhangi Bir Biçimde Tutulan veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler Bütünü’nde belirtilen şartlara uygun olarak yapılmasının sağlanması,
3. Engin Gökoğlu’na işkence yapanların bulunması için derhal kapsamlı ve tarafsız bir soruşturma başlatarak sonuçlarını paylaşılması ve işkenceden sorumlu olan kişilerin uluslararası standartlara uygun olarak adalete teslim edilmesi,
4. Engin Gökoğlu’nun ihtiyaç duyduğu tıbbi tedaviyi derhal kendisine sağlama çağrısında bulunmaktadır.