Biz insan hakları savunucuları olarak, her ortamda ve koşulda barışın sağlanabileceğine ve yaşam hakkının kutsal ve dokunulmaz olduğuna vurgu yapmaktayız. Son günlerde yaşam hakkının ihlal edilmesiyle sonuçlanan çatışmalardaki artış bizleri son derece kaygılandırmaktadır. Yine Şırnak, Siirt, Mardin başta olmak üzere Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde askeri operasyonların ve çatışmaların boyutlanarak artması, henüz hafızalarımızdan silemediğimiz gözyaşı ve acı dolu yıllarımıza yeniden geri döndüğümüz hissiyatını uyandırmaktadır. Genelkurmay Başkanlığının son açıklamasına göre, 21 örgüt üyesi, 1 üsteğmen, 2 uzman çavuş ve bir köy korucusunun yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Siirt ili Pervari ilçesinde gerçekleşen çatışmanın boyutları, kaygılarımızı haklı çıkartmaktadır.
Asker, polis, köy korucusu ya da örgüt üyesi, hiç kimsenin yaşamını yitirmesini istemediğimizi, silah ve şiddetin yöntem olmaktan çıkarılmasını; sorunların barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü için ciddi adımlar atılmasını talep ediyoruz. Askeri operasyonlar, eylemler, saldırılar derhal durmalıdır. Bizler biliyoruz ki, silahlar susmazsa daha fazla anne yüreği yangın yerine çevrilecek ve geleceğimiz gökkuşağı değil alacakaranlık renginde olacaktır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ