İç Barış, Bölgesel Barış ve Dünya Barışına Sahip Çıkmak

Bir hafta içersinde İstanbul'da patlatılan bombalar, onlarca insanın ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına yol açtı.

Ölenlerin ve yaralananların acısını ve üzüntüsünü yaşıyoruz.

Eylemleri protesto ediyoruz.

Bombalar iç barışa, bölgesel barışa, dünya barışına yönelik olarak patlatılmaktadır. Tıpkı, "önleyici savaş, terörizmle savaş" teorilerinin sahipleri gibi, bombacılar da aynı dille, şiddetin dili ile konuşmaktadır. Her iki kesim de karşılıklı olarak birbirini beslemekte ve şiddeti, şiddet kültürünü yeniden üretmektedir.

Eylemlerle, insancıl hukukun (savaş hukukunun) bütün ilkeleri ihlal edilmektedir. Tıpkı, insan hakları hukukunun ve insancıl hukukun bütün ilkelerini ihlal eden devletler gibi, şiddet eylemcileri de, gücün hukukunu yaratmaya çalışmaktadır.

Türkiye'de de, güvenlik bahanesi ile özgürlüklerin engellenmesi sonucunu doğuracak bir süreç yaşatılmak istenmektedir.

Barış kültürü, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerine dayanılarak yaratılabilir. Hem her bir ülkede, hem de tüm dünyada.

İnsanlık ilkeleri, bombalardan güçlüdür.

Halkların barış hakkına sahip çıkmalıyız.

Barış kültürünü yeşertmeli, korumalı ve geliştirmeliyiz. Şiddeti, şiddet kültürünü yenecek güç, barışın gücüdür.

Siyasal iktidarı, yurttaşların özgürlüklerini kısıtlamamaya, tersine barış kültürünün yerleşmesi için özgürlükleri güvence altına alma doğrultusunda kararlılığa davet ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın