11 Şubat 2016 tarihinde İstanbul’da Yeni Şafak ve Yeni Akit Gazetelerinin binalarına yönelik saldırılar olmuştur.
Bildiğimiz üzere daha önce de;
Hürriyet gazetesinin İstanbul Binasına yaptığı yayınlardan kaynaklı saldırılar gerçekleştirilmiştir.
Şırnak-Cizre’de haber takibi yapan İMC TV kameramanı Refik Tekin ayağından vurularak yaralanmış ve sonrasında gözaltına alınmıştır.
Şanlıurfa’da gazeteciler sivil kolluk kuvvetleri tarafından kafalarına silah dayanmak suretiyle darba maruz kalmıştır.
Gazeteci Ahmet Hakan kimliği belli kişilerce fiili saldırıya uğramış ve bazı kimseler tarafından basın yoluyla tehdit edilmiştir.
Sunucu Beyazıt Öztürk programa telefonla bağlanan bir kişinin “barış” çağrısı sebebiyle linçe maruz bırakılmıştır.
Cumhuriyet gazetesi yazarları Can Dündar ve Erdem Gül dahil 31 gazeteci, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklanmıştır.
Özgür Gündem, DİHA, JİNHA, Sendika Org gibi basın yayın kuruluşlarının internet erişimlerine sınırlamalar konulmuş engellemeler devam ettirilmektedir. .
Görüldüğü üzere Türkiye’de son zamanlarda gazetelere, gazetecilere ve muhabirlere dönük hukuki ve fiziki ciddi saldırılar artarak yaşanmaktadır. Bu saldırılar siyasal iktidardan kaynaklı olduğu gibi faili belli olmayan kişiler tarafından da yapılmaktadır.
Yapılan tüm bu saldırıları kınıyoruz.
İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin ön koşuludur. İfade ve basın özgürlüğünün baskı altında olduğu, sınırlandırıldığı ve saldırıya uğradığı ülkelerde demokrasiden bahsedilemez.
Türkiye, bir an önce ifade ve basın özgürlüğü alanındaki baskıları ortadan kaldırmalı ve yapılan tüm bu ve benzeri saldırıların faillerini açığa çıkarmalıdır.
Gerçekleştirilen bu saldırıların ve daha önceki saldırıların tüm boyutları ile soruşturulup gerçeğin açığa ve sorumluların yargı önüne çıkarılması hükümetin Cumhuriyet Savcılarının sorumluluğundadır.
Saldırıya uğrayan basın kuruluşlarına, gazetecilere ve kuruluş çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ