Değerli Edremit Halkı, basın mensupları ve baz istasyonları mağdurları.
Maalesef ki; Derneğimize yapılan başvurular ile Edremit İlçesinde korkunç derecede çevre ve yaşam hakkına yönelmiş bir durum ortaya çıkmış bulunmaktadır. İnsanların en yoğun yaşadığı yerleşim yerlerinde çok sayıda baz istasyonunun varlığına tanık durumdayız.. Bu istasyonların kurulduğu andan itibaren aynı çevrede yaşayan insanların bir kısmında alzeimer, cilt kanseri gibi hastalıklara neden olduğuna dair şikâyetler de dinledik. Detaylı araştırmalar ile Edremit İlçemizde, şikayetçi ailelerde yaşamını kaybedenlerin baz istasyonlarından kaynaklı ölümler olabileceğini TUBİTAK’ın hazırlamış olduğu rapor dahil köşe yazıları ve çeşitli makalelerinde aynı fikirleri verdiğini görmeye başladık.
Bildiğiniz üzere; baz istasyonları GSM iletişiminin kapsama alanını genişletmek için bina çatılarına kurulan, genellikle beyaz renkli ve kutu şeklinde, 4 metre boyunda, iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan ve mikrodalga yayan cihazlardır.
Mikrodalgalar belli bir dalga boyuna ve frekansa sahip elektromanyetik dalgalardır. Çubuk antenler mikrodalgaları toplayıp çanak antenlere verir ve bu dalgalar çanak anten aracılığıyla 16 farklı frekanstan ve UHF üzerinden yayınlanır.
ABD ve İngiltere’de üniversitelerin yaptığı araştırmalara göre bu durumun yarattığı sonuç hem çevre hem de yaşamın ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya bırakılmış olduğu yönündedir. Çünkü vücudumuzdaki manyetik alanlar, doğal çevremizdeki manyetik alanlar ile uyumludur. Baz istasyonlarının çevresinde oluşan elektromanyetik alan ise insan vücudu ile doğal çevre arasındaki elektro manyetik alanın uyumunu bozar. Buda elektromanyetik kirlilik adı verilen bir tür çevre kirliliğine neden olur. Sonucunda özellikle kanser hastalığının insanlarda artmasına neden olabilmektedir.
Bilim çevrelerine göre mikrodalgalar kanser etkisine sahip olduğu kadar kanser yapıcı maddelerin vücuda girmesini kolaylaştırır veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırır. Ayrıca mikrodalgaların kan içerisindeki anti-oksidanları azaltarak genel kanser riskini artırırken yaşlanmayı da hızlandırdığı, mikrodalgaların göz merceğinin bulanması, göz saydam tabakasının bulanması, renkli tabaka iltihabı, göz dibi harabiyeti gibi göz hastalıklarında da etken olduğu bildirilmektedir.
Mikrodalgaların kulak çınlamasına ve işitme kaybına yol açtığı, cinsel yaşama etkileri bulunduğu, bağışıklık sistemini çökerttiği, vücuttaki kanın yapısını değiştirerek yaşamsal öneme sahip enzimlerin azalmasıyla ölümler meydana getirdiği çeşitli araştırma kuruluşlarının yorum makale ve yazılarından anlaşılmaktadır.
Yayınlanmış bulunan bu bilgiler doğrultusunda Ulaştırma Bakanlığı meskun mahallerde, okul ve hastanelerin bulunduğu yerlerde baz istasyonlarının kurulmasına izin vermemiştir.
Ayrıca uluslararası alanda hazırlanan sözleşmelerde de yaşam hakkının korunması için çeşitli hükümler bulunmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri korumaya dair Avrupa Sözleşmesi ve uluslar arası tüm sözleşmelerin önemli maddesini oluşturan yaşam hakkına dair hükümlerin ortak olduğu ve yaşam hakkının kanunla korunması gerektiğinin altı çizilmiştir.
GSM Şirketleri baz istasyonlarının yerleşim yerlerine uzak bölgelerde kurulmalarının maliyeti artırdığını ifade etmektedirler. Peki, bizde soruyoruz insan ölümleri size göre daha mı ucuz! Yaşamımızı sizlerin karlarına feda mı edeceğiz?
Bu nedenlerle baz istasyonlarının yerleşim yerlerine yakın kurulmaması ve yerleşim yerlerine kurulanların sökülerek daha uzak bölgelere taşınmasının sağlanmasını talep ediyoruz.
Ayrıca mağdur yurttaşlarımızın yaşam ve çevre haklarını tehlikeye atan girişimlere karşı savcılıklara suç duyurusunda bulunmaları çağrısında bulunuyoruz.
İHD BALIKESİR ŞUBESİ