Özbekistan’da Yaşananlar Karşısında Sessiz Kalınmamalıdır!

Bir süredir Dünyanın farklı coğrafyalarında ABD’nin çizdiği bölgesel senaryolara uygun olarak ve başına “turuncu, kadife” sıfatları eklenen ve adına “devrim” denen olayın akabinde yaşananlara tanıklık etmekteyiz. İnsan hakları savunucuları olarak, adına ne denirse densin, yaşanan bu vakalarda, insanların yaşamlarını yitirmesinden ve yaşadıkları habitatların talan edilmesinden duyduğumuz kaygıyı paylaşmak isteriz.

Son olarak, Özbekistan’ın Andican kentinde, bir grup isyancının, radikal İslamcı örgüt kurmak suçlamasıyla yargılanan 23 işadamının yatmakta olduğu hapishaneyi basmasıyla başlayan olaylarda İslam Kerimov rejimine bağlı güvenlik görevlileri, Hükümetin baskıcı politikalarına karşı çıkan sivil halka ateş açmış ve yerel kaynaklara göre en az 1.500 insan yaşamını yitirmiş ve yaralı olanlar da kurşuna dizilmişlerdir. Ölenlerin birçoğunun çocuk olması yaşananların vahametinin boyutlarını açığa çıkarmaktadır. Kerimov rejimi, olayların kendi rejimine muhalif kesimlerce saptırıldığını ileri sürerken, gerçekte yaşananın kitlesel bir yargısız infaz olduğu açıktır.

ABD ve Rusya başta olmak üzere, egemen dünya devletlerinin bölgesel politikaları nedeniyle bugüne kadar Özbekistan’daki ağır insan hakları ihlalleri yok sayılmıştır. Rejime muhalif insanlar, adil yargılama hakkından yoksun bir şekilde gayriinsani koşullarda cezaevlerinde tutulmaktadırlar. Yine birçok muhalifin gizlice idam edildiği ileri sürülmektedir.

Muhaliflerin, şiddet içermeyen araçlar kullanarak demokratik taleplerini ileri sürmeleri, dünyanın neresinde olursa olsun desteklenmelidir. Sorunların barışçıl yöntemlerle çözülmesi insanlığın ortak talebidir. Özbekistan’da gerçekleşen ölümlerin ve hak ihlallerinin sorumlularının derhal açığa çıkartılması gerekmektedir.

Açık olan bir gerçek var ki o da, Özbekistan’da yaşanan bu olayların, istikrarsızlık ve şiddetin Orta Asya’ya yayılmasının başlangıcı olduğudur. Bu kaygıdan hareketle, Türkiye’nin güçlü ilişki içinde bulunduğu ülkelerdeki insan haklarının durumunu gözetmesi gerektiğine inanmaktayız. Hükümeti, Orta Asya devletlerinde yaşayan halkların maruz kaldığı ciddi ihlaller karşısında nasıl tepki gösterdiğini ve sorumlulara yaklaşım tarzını açıklamaya davet ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın