SİİRT İLİ, ERUH İLÇESİ MİSÊFRA (ÇIRPILI), AKDİKEN ( SALPANE) KÖYLERİ İLE KOHA (KOXA) MEZRASINA AİT ARAZİ VE ORMANLIK ALANIN YAKILMASI İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA & İNCELEME RAPORU
İHD SİİRT ŞUBESİ
16.07.2010
Yangın Sonrası Heyet Tarafından Çekilen Fotoğraflara Buradan Ulaşabilirsiniz |
OLAY
SİİRT İli Eruh İlçesi MİSÊFRA (Çırpılı), AKDİKEN ( SALPANE) KÖYLERİ İLE KOHA (KOXA) Mezrasında 14.07.2010 Günü akşam saat 19:00 ila 20:00 aralarında Çırpılı karakol Komutanlığına bağlı askerler tarafından çıkarıldığı iddia edilen ve 16.07.2010 tarihine kadar devam eden yangın ve bu yangın nedeni ile köylerin ve köy çevresinde bulunan binlerce ağacın ( Fıstık, Palamut, Melengiç ) yangın dolayısı ile yanması ve bölgede yaşayan canlı popülasyonun zarar görmesi olayı.
AMAÇ
Bu yangın nedeniyle mağdurlar varsa, görgü tanıkları ve resmi yetkililerle görüşme, araştırma ve incelemeler ile elde edilen bilgiler sonunda rapor hazırlamak, raporu ilgili ve yetkili kurum ve makamlara göndererek maddi gerçeğin açığa çıkarılmasında katkıda bulunmak, kamuoyuna gerçek bilgiye ulaşmasını sağlamak, faillerin bulunması ve haklarında gerekli idari ve cezai soruşturmanın başlatılmasını talep etmek, mağdurlara hukuki destek sunmak amacıyla bir insan hakları heyeti oluşturulmuştur.
HEYETİN OLUŞUMU
Heyet İnsan hakları Derneği Siirt Şubesine 16.07.2010 tarihinde yapılan yazılı başvuru sonucu İHD Siirt Şube Yöneticilerinden Zana Aksu, Hasan Ceyhan, Av. Roja Arslan ve Abdullah Gürgen’den oluşmuştur. Aynı amaçla heyete Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve Eruh Belediye Başkanı Melih Oktay refakat etmiştir.
HEYET GİRİŞİMLERİ
Heyet 16 Temmuz 2010 tarihinde yangın olayının meydana geldiği Siirt İli Eruh ilçesi MİSÊFRA (Çırpılı), AKDİKEN ( SALPANE) KÖYLERİ İLE KOHA (KOXA) Mezrasının bulunduğu bölgeye gitmiş tespitlere başlamış, yangının meydana geldiği yerlerde görüntüler alınmış ve olaydan mağdur olan köylülerin beyanlarına başvurulmuştur. İnceleme ve araştırmanın büyük bir kısmı foto çekimi ile kayıt altına alınmıştır.
Heyet 16.07.2010 tarihinde Eruh Kaymakamlığından sözlü olarak 2 saat aralıklarla randevu talebinde bulunmuştur. Kaymakamlığın görüşme talebine cevabı İlçede olmadığı gerekçesi ile ret edilmiştir. Aynı şekilde Eruh Cumhuriyet Savcılığından da görüşme talep edilmiştir. Heyet adına İHD Siirt Şube Yöneticisi Av. Roja Arslan Cumhuriyet Savcılığı ile görüşmüştür. Heyet hem çıkan yangın mağduru durumunda bulunan köylüler ile, hem de Devlet Yetkilileri ile görüşme yaptıktan sonra raporun düzenlenmesi ve ilgili kurumlara gönderilmesi ve basın aracılığı ile kamuoyu ile paylaşılması yönünde karara varmıştır.
HEYETİN OLAY YERİNE GİDİŞİ VE YAPTIĞI GÖRÜŞMELER
Heyet Yangın olayının meydana geldiği Siirt İli Eruh İlçesi MİSÊFRA (Çırpılı), AKDİKEN ( SALPANE) KÖYLERİ İLE KOHA (KOXA) Mezrasının bulunduğu bölgeye 16.07.2010 tarihinde saat 10:30 sularında varmıştır.
Heyet yangın olayının meydana geldiği bölgede hazır bulunan köylülerle görüşmede bulunmuş ve beyanlarını almıştır.
Heyet olayın meydana geldiği bölgeden araştırma, inceleme ve beyanları aldıktan sonra saat : 15:00 da olay yerinden ayrılarak Eruh İlçesine hareket etmiştir.
Heyet Yaptığı Görüşmeleri Olduğu Gibi Aktarmaktadır.
Abdurrahman Dündar ( Yusuf Oğlu) Akdiken (Salpene) Köyü: 14.07.2010 tarihi akşamı Çırpılı karakolu askerleri tarafından köyümüze komşu olan Çırpılı Köyü ( Misêfra) arazilerine atılan havan topları ve fişeklerin etkisi ile ormanlık alanında ve ekili arazilerinde içerisinde bulunduğu arazilerimizde yangın meydana geldi. Rüzgârında etkisiyle büyüyen ateş Koha (Koxa) Mezrasına kadar geldi. Bireysel çabalarımız ve komşu köylerin yardımı ile köye yaklaşan ateşi söndürdük. Ateş ekili arazilerimiz ve ormanın da içerisinde bulunduğu alana doğru devam etti. Hiçbir şekilde asker söndürmek için yardımda bulunmadı. Maddi ve manevi zarara uğramış bulunuyoruz. Yaşam tehlikesi söz konusu olmuştur. Mağduruz.
İzzetin Yalgı (Mehmet Oğlu) Çırpılı (Misêfra) Köyü: 14.07.2010 tarihi akşamı Çırpılı karakolundan açılan ateş sonucunda köyümüz arazilerinde yangın çıktı. Yangın rüzgarın da etkisiyle büyüdü. Akşam yapacak bir şeyimiz olmadığından ertesi gün İlçeye (Eruh) giderek Ziraat ve Orman Müdürlüğüne başvurdum. Onlar bir şey yapamayacaklarını söylediler. Yalnız onlara yazılı başvurmadım. Sözlü olarak söyledim. Yangın köyümüze yakın geldi. Kendi çabalarımızla söndürmeye çalıştık. Başarılı olamadık. Sadece köyden uzak tutabildik. Mağduruz.
Ahmet Kılıç ( Yusuf Oğlu) Akdiken (Salpene) Köyü: 14.07.2010 tarihi akşamında bir bomba sesi ile irkilerek ayağa kalktım. Bizim köyün karşısındaki dağlarda alevler çıkmaya başladı. Akşam dışarı çıkamadığımız için sabahı bekledim. Ateş bizim köye de sabaha karşı ulaşmıştı. Ekili arazilerimiz ve fıstık ağaçlarımız yandı. Köylülerin yardımı ile söndürmeye çalıştık. Maddi ve manevi zararımız oluştu.
Yunus Eşin ( Şehmus Oğlu) Akdiken (Salpene) Köyü: Benim köyüm Akdiken yani Salpene köyüdür. 14.07.2010 günü akşam saat 19:00 ila 20:00 arası Çırpılı Köyü dağlarında Karakol tarafından atılan bomba neticesinde yangın başladığını gördüm. Akşamları dışarıya çıkamadığımız için sabaha karşı yangını söndürmeye çalıştık. Diğer komşu köylerin yardımı ile de ertesi gün ancak yangının köye ulaşmasını engelledik. Köylerin bağları, ağaçları, fıstık , Melengiç yanmıştır. Mağduruz.
Halil Toprak ( Hamza Oğlu) Çırpılı (Misêfra) köyü, Selahattin Eşin ( Osman Oğlu) Akdiken (Salpene) Köyü, Bahattin Ekinci (Mahmut Oğlu), Sait Yumuşak (Cemil Oğlu) Çırpılı ( Misêfra) Köyü, aynı şekilde benzer beyanlarda bulunmuşlardır.
SİİRT İLİ ERUH İLÇESİNDE YAPILAN RESMİ GÖRÜŞMELER
1- Eruh Belediye Başkanı Melih Oktay: 16.07.2010 tarihinde heyete refakat eden Eruh Belediye Başkanı Melih Oktay’ından konuya ilişkin görüşme yapılmış ve kendilerinden İtfaiye istenip istenmediği sorulmuştur. Yangının meydana geldiği alanın kendilerinin sorumluluk alanı dışında olduğu, orman müdürlüğünün sorumluluk alanında olduğunu, mevcut itfaiye araçlarının bu mahiyetteki bir yangını söndürmede yetersiz olduğu ve yangının çıktığı alana yol olmadığından gitmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Buna rağmen her ihtimale karşı itfaiye aracının olay yerine yaklaşık olarak 4 km uzaklıktaki karayoluna gönderildiği ama yapacak bir şeyi olmadığından geri döndüğünü belirtmiştir.
2- Eruh Kaymakamı Ahmet Dalkıran: Heyet 16.07.2010 tarihinde Eruh Kaymakamlığından sözlü olarak 2 saat aralıklarla randevu talebinde bulunmuştur. Kaymakamlığın görüşme talebine cevabı İlçede olmadığı gerekçesi ile ret edilmiştir.
3- Eruh Cumhuriyet Savcısı Metin Akdemir: Heyet adına Eruh Cumhuriyet savcısı ile görüşen İHD Siirt Şube Yöneticisi Av. Roja Arslan ; Cumhuriyet Savcısı Olaydan haberdar olduğunu ve soruşturma açtığını belirttiğini ifade etmiştir.
Olaya İlişkin İddialar: Köyde kendileri ile görüşme yapılan ve beyanları alınan şahısların kendi beyanlarından da anlaşılacağı üzere ; yangının herhangi bir askeri operasyon sonucu meydana gelmediği kasıtlı ve keyfi olarak söz konusu köylerin sınırları dahilindeki ormanlık ve ekili arazilere yapılan top ve kurşun ateşi sonucu meydana geldiği ve askerlerce herhangi bir müdahalede bulunulmaması nedeniyle bilinçli çıkarılan bir yangın olduğu iddia edilmektedir. Yine aynı şekilde köylülerle yapılan görüşmelerde arazinin güvenlik gerekçesi ile yakılmış olabileceği iddiası mevcuttur.
HEYETİN YAPTIĞI GÖZLEM VE TESPİTLER
1- Öncelikle yangın olayının meydana geldiği Siirt İli Eruh İlçesi MİSÊFRA (Çırpılı), AKDİKEN ( SALPANE) KÖYLERİ İLE KOHA (KOXA) Mezrasında yaklaşık olarak 30.000 dönün arazide zarar meydana gelmiştir. Köylerin bulunduğu yerleşim alanlarında köylülerin bireysel çabaları sonucu herhangi bir yangının meydana gelmediği, ekili ve ormanlık alanların yandığı gözlemlenmiştir.
2- Söz yangın olayının meydana geldiği her üç yerleşim bölgesinde insanların ikamet ettiği ve geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılık olduğu tespit edilmiştir.
3- Köylülerin beyanlarına ve yanan alana bakıldığında askeri birliklerin yangının söndürülmesine yönelik herhangi bir girişimde bulunmadıkları değerlendirilmektedir. İlçe Orman Müdürlüğünde çalışan kamu görevlilerinin yerleşim yerlerinde çıkan orman yangınına müdahalede bulunmamış olmaları, heyeti, görevliler hakkında “görev ihmali suçunu işledikleri” gerçeği değerlendirmesine götürmüştür.
4- Yakın geçmişte bölgede yaşanan çatışmalar sonucu söz konusu bölgelerin aynı şekilde yakıldığı ve bunun sonucunda maddi ve manevi zararların oluştuğu tespiti yapılmıştır.
5- Heyet tarafından Köyler ve yerinde yapılan keşifler neticesinde çok büyük bir alanın yanmış olduğu, bu alanda mevcut çok sayıda ağacın ( Fıstık, Meşe, Melengiç) ve bununla beraber aynı oranda ormanında kül olduğu gözlemlenmiştir.
6- Yangının meydana geldiği yerin askeri birliğin görüş alanında rahatlıkla görülebileceği tespiti yapılmıştır.
7- Köylüler ile yapılan görüşmeler neticesinde köylülerin hiçbir şekilde yangının sivil kişilerce çıkarıldığını düşünmedikleri, askeri operasyona bağlı olduğuna inanmadıklarını, güvenlik gerekçesi ile ormanı ve ekili arazileri ateşe verildiği görüşünün hakim olduğu gözlemlenmiştir.
8- Yangının ciddi anlamda zara verdiği Misêfra Köyü sakinlerine Çırpılı Karakolu ve İlçe Orman Müdürlüğünde Görevli bazı personeller tarafından “dava açmanız halinde bizde sizler hakkında dava açacağız” şeklinde baskıların oluşturulmaya çalışıldığı gözlemlenmiştir.
9- Söz konusu yangının çıktığı köylerdeki arazilerin büyük bir çoğunluğunun kadastro işlemlerinde olduğu, teşkillerinin olduğu ve bazı bölümlerin de tapulu olduğu ifadesi köylülerce yapılmış ve bu mahiyet ile gözlemde bulunulmuştur.
10- Köyün (Koha) yaklaşık olarak 300 metre aşağısında MKE ait olduğu görülen boş kovanlar görülerek foto ile kayıt altına alındı. Köylülerin iddiasıyla söz konusu yerden ateş açıldı. (Foto 5)
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
– 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu(TCK)’ nın “Mala Zarar Vermenin Nitelikli halleri” başlıklı 152. Madde(1) Mala zarar verme suçunun…
– C) Devlet orman statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun her türlü dikil ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında… işlenmesi halinde failler hakkında 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
– (2) mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı ve patlayıcı madde kullanarak… işlenmesi halinde, verilecek ceza iki katına kadar artırılır” denilmektedir.
Yine aynı yasanın “ genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” başlıklı 170. Maddesi (1) kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratacak tarzda ;
a) Yangın çıkaran….
Kişi altı (6) aydan üç (3) yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) yangın…tehlikesine neden olan kişi üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
– 6831 Sayılı Orman Kanunu “V. Ceza Hükümleri” başlıklı 105. Maddesi: “ 69. Maddeye göre ormanlarda vukua gelecek yangınları söndürmek için yetkili memurlar ve orman teşkilatı tarafından yangın mahaline gitmeleri emrolunmasına veya mahali mutat vasıtalarla ilan edilmesine rağmen orman yangınını söndürmeye gitmekten imtina edenler veya gidip de çalışmayanlar ve verilen işi yapmayanlar hakkında mahalin en büyük mülki amiri tarafından iki yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır.
Bu madde de yazılı memurlarla orman teşkilatında vazifeli olanlardan yangın yerine yardım göndermeyenlerle alaka göstermeyenler, Türk Ceza Kanununun 170. Maddesinde tanımlanan suçu ihmali davranışla işlemiş olmak dolayısı ile cezalandırılır.” Denmektedir.
Yine aynı yasanın 110. Maddesi “ kasten orman yakan kişi, on yıldan az olmamak üzere ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır…” denilmektedir.
– Ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunu “idari nitelikteki” cezalar başlıklı 20. Madde….
1) Bu kanunun ek 1. Maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 20 TL. idari para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır.” Denilmektedir.
Söz konusu bu olayda yukarıda belirtilen suçların işlendiğinin ve yasa maddelerinin ihlal edildiğini değerlendiriyoruz.
ÖNERİLER
Eruh Cumhuriyet Savcılığının yangının çıkış sebebinin araştırılması maksadı ve faillerin bir an önce açığa çıkarılması amacıyla soruşturma başlatmasını ve soruşturmanın tüm boyutları ile derinleştirilmesi,
Bu yangın ile beraber köylülerin de beyanlarında anlaşıldığı üzere geçmişte de birçok defalar aynı bölgede yangın çıktığı/çıkarıldığı iddiası ile beraber Eruh Cumhuriyet Savcılığının geçmişe yönelik soruşturma başlatmasını, çıkan yangınların nedenlerinin süratle ortaya çıkarılması,
Bunun yanında yangının meydana geldiği bölgede o gün görevli güvenlik güçlerinin ifadelerine başvurulmalı, askeri üssün yakınında ve görüş mesafesinde bulunan bölgede çıkan yangına müdahale edilmemesinin soruşturulması, görevliler hakkında bağlı oldukları birim/birimler tarafından idari soruşturma başlatılması ve sonuçlandırılması,
Yangın olayının meydana geldiği köylerde yangın dolayısı ile zarar gören Köylülerin ilkin zararlarının Kaymakamlıkça tespit edilmesi ve en kısa sürede zararlarının karşılanması yoluna gidilmesi,
Aydınlatılması Gereken Yönler;
1) Söz konusu bölgede meydana gelen yangın olayının kasıtlı bir şekilde çıkarılıp çıkarılmadığı yönü aydınlatılmalıdır
2) Yangın olayının meydana geldiği bölgede bulunan askeri üssün, yangın olayının üssün görüş alanına girmesine rağmen müdahalede bulunmamaları yönü aydınlatılmalıdır. Yangına zamanında müdahale edilseydi bu kadar büyük bir zarar meydana gelir miydi? Başkaca hiçbir kurumdan yangının söndürülmesine dönük yardım talebi olmuş mudur?
3) Yangın sonrasında ilgili kurumların itfaiye ve diğer iş araçları neden bölgeye gelmemiştir? Bu konuda herhangi bir resmi talep mevcut mudur?
4) Yangın öncesi ve sonrası bölgede yangın ile ilgili yapılmış tüm telsiz ve haberleşmeler, askeri üs ve karakollar arasında veya 3. Kişiler arasında yapılan telefon ve telsiz görüşmelerinin kayıtları, içerik, yer ve mesafelerinin aydınlatılması gerekmektedir.
KANAAT VE SONUÇ
Heyet yaptığı tüm araştırma, inceleme neticesinde elde ettiği bulgular, aldığı beyanlar ve edindiği izlenimler neticesinde meydana gelen yangın olayının Çırpılı Karakol Komutanlığı görüş alnında olduğu, askerlerin yangın söndürmede hiçbir şekilde müdahil olamamaları, operasyon veya çıkan çatışmadan kaynaklanmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, yangının keyfi ve kasıtlı çıkarıldığı kuvvetle muhtemel olduğu kanaatine varmıştır.
Heyet bu anlamda olayla ile ilgili çok etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütülmesi kanaatindedir.
Heyetçe meydana gelen yangın olayının Türk Ceza Kanunu, Orman kanunu ve Çevre kanunu kapsamında suç teşkil ettiği ve bu kapsamda ele alınması gerektiği sonucuna varmıştır.
Bunun yanında heyet geçmişte bölgede yaşanan bu veya benzer sayısız yangın ve köy boşaltmaları incelediğinde, soruşturmaların yapılmaması veya yapılan soruşturmaların neticesiz kalmasının bu olayın meydana gelmesinde önemli rolü olduğu kanaatindedir. Yeni çatışmalı ortam ve operasyonların devam ediyor olması bizleri yeni yangın ve köy boşaltmalar olabileceği yönünde ciddi anlamda kaygılanmaktadır.
Bir fidanın ağaç olmasının yılları aldığı nazara alındığında sorumsuz kişilerce yapılan bu gibi keyfi uygulamaların ekolojik dengeyi tahrip ettiği, verilecek olan maddi tazminatlarla maliye bütçesine yük getirdiği ve tüm insanlara zarar verdiği unutulmamalıdır.
Hak temelli çalışan gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak hukuka aykırı bir şekilde işlenen bu fiilin tüm boyutları ile açığa çıkması ve sorumlularının hesap vermesini takipçisi olacağımızı kamuoyuna ve ilgili tüm kurumlara saygı ile bildiririz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ SİİRT ŞUBESİ/ İNSAN HAKLARI HEYETİ |