Geçmişle Yüzleşmekten Korkan Yasakçı Zihniyeti Kınıyoruz!

Bugün 31 Mayıs… Yani 17-31 Mayıs Zorla Kaybedilmelere Karşı Mücadele Haftasının son günü. İnsan hakları savunucuları olarak, ihlallerin gerçekleşmediği, barışın ve kardeşliğin hüküm sürdüğü, zorla kaybedilmelerin, faili “meçhuller”in yaşanmadığı bir ortamın ancak çatışmasızlık haliyle mümkün olacağını her fırsatta dillendirdik.

Faaliyetlerini Diyarbakır’da sürdüren Doğu Bilimsel Kültürel Dayanışma Kooperatifi, Savaş Tanıkları Anlatıyor isimli bir fotoğraf sergisi açarak, ülkemizde 90’lı yıllar boyunca süren çatışmalardan kaynaklı yaşanan acıları, yıkımları ve kayıpların unutulmadığını, unutturulmayacağını gösterdi. Kaybedilenlere ve savaş dolayısıyla yaşamını yitirenlere ait öyküler ve 45 karelik fotoğraf, karanlıklarla örülü geçmişimizin kısa bir özetiydi. Sergi, aynı zamanda geçmişle yüzleşmemiz gerektiğini, bu acıların bu coğrafyada yaşayan hepimize ait olduğunu hatırlatan bir sergiydi.

Ancak benzer görüntülerin artık fotoğraf karelerine yansımaması için çatışmalı sürecin bir an önce son bulması gerektiğini de hatırlatan ve düşündüren bu sergi, gerçeklerin görülmesinden ve hatırlanmasından hoşlanmayanları rahatsız etti. Bugün, yani Zorla Kaybedilmelere Karşı Mücadele Haftasının son günü, faaliyetlerini Diyarbakır’da sürdüren Doğu Bilimsel Kültürel Dayanışma Kooperatifi, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler tarafından basılarak aramadan geçirildi, sergilenen tüm fotoğraf ve öykülere el konuldu, Kooperatif üyeleri Eylem Dilan Polat, Necla Akkaya, Mehmet Tali, Hacı Şirin, Mahmut Büyükbayram gözaltına alındı. Gelen kolluk görevlilerinin elinde yazılı bir karar olmamasına rağmen, tüm bu işlemler Savcılığın sözlü talimatı gerekçe gösterilerek yapıldı.

Dünyanın olağanüstü yönetimler ve çatışma süreçleri yaşayan her ülkesinde “Demokratikleşme” olgusunun önemli bir ayağı da geçmişle yüzleşme olmuştur. Geçmişin bütün hukuksuzluğunu toplumsal belleğin unutkanlığına havale ederek demokratik bir devlet ve toplum yaratmak imkansızdır. Gerçek bir demokrasi iradesi, geçmişle yüzleşme ve tüm sorumluları yargı önüne çıkarma iradesidir. İnsan hakları savunucuları olarak, geçmişle yüzleşmenin istenmemesi anlamına gelen bu baskını, gözaltıları ve tarihimizden kesitler sunan fotoğrafları toplama kararını kınıyoruz; bu işlemlerin tamamının hukuka aykırı olduğunu, kabul edilemez bulduğumuzu ifade ediyoruz.

Yasakçı, kısıtlayıcı, inkar ve redde dayalı uygulamaların sahipleri ülkemiz yurttaşlarına ve demokratikleşme sürecine zarar vermiştir ve bugün de zarar vermeye devam edecektir. Kamu otoritelerini, bu yasakçı ve kabul edilemez işlemler hakkında derhal açıklama yapmaya davet ediyoruz.

Av. Reyhan YALÇINDAĞ
İHD Genel Bşk. Yrd.

Bir cevap yazın