Yaklaşık son 15 yıldır yaşanılan cezaevleri sorunu, 4 Ekim günü Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde güvenlik güçlerince yapılan saldırıda Ramazan Özüak’ın öldürülmesi, 4 kişinin ağır olmak üzere çok sayıda kişinin yaralanması ve Gaziantep’e yapılan sevk ile diğer cezaevlerinde keyfi baskı, saldırı ve uygulamalar sonucu cezaevleri sorununu yeniden Türkiye’nin gündemine girmiştir.
Bugün 22 cezaevinde açlık grevleri sürüyor;
Antep Cezaevi’nde Diyarbakır’da saldırıya uğrayan 300 tutuklu ve hükümlü 7 Ekim günü süresiz dönüşümlü açlık grevine başladılar. 26 kişi 15 Ekim’den bu yana ölüm orucunu sürdürüyor.
Konya Cezaevi’nde 3 Ekim günü 200 tutuklunun başlattığı açlık grevi sürerken, birçok tutuklunun sağlık durumunun ciddi olduğu bildirildi.
Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde ise 1200 tutuklu ve hükümlünün açlık grevleri sürüyor.
Malatya Cezaevi’nde 7 Ekim’de 250 tutuklunun başlattığı açlık grevi devam ediyor.
Mardin Cezaevi’nde 10 Ekim günü 300 tutuklunun başlattığı açlık grevi sürüyor.
Bursa Cezaevi’nde 10 Ekim 170 tutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık grevi sürüyor.
Çanakkale Cezaevi’nde 10 Ekim günü 50 tutuklunun başlattığı açlık grevi sürüyor.
Batman Cezaevi’nde 9 Ekim günü 300 tutuklunun başlattığı açlık grevi devam ediyor.
Urfa Cezaevi’nde 9 Ekim 52 tutuklunun başlattığı açlık grevi sürüyor.
Adıyaman Cezaevi’nde 20 Eylül’de 250 tutuklu ve hükümlünün başlatmış olduğu süresiz dönüşümlü açlık grevinin sonuç vermemesi üzerine bazı tutuklular açlık grevine başladı.
Elazığ Cezaevi’nde 8 Ekim’de başlayan dönüşümlü açlık grevi bazı tutuklularca süresize dönüştürüldü.
Ceyhan Cezaevi’nde 9 Ekim günü 196 tutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık grevi sürüyor.
Çankırı Cezaevi’nde 9 Ekim günü başlayan süresiz dönüşümlü açlık grevi sürüyor.
Nevşehir Cezaevi’nde 15 Ekim’de başlayan dönüşümlü açlık grevi sürüyor.
Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde 9 Ekim’de başlayan dönüşümlü açlık grevi ve mahkemelere çıkmama eylemi sürüyor.
Sivas Cezaevi’nde 15 kadın tutuklunun 13 Ekim’de başlattığı açlık grevi sürüyor.
Yozgat Cezaevi’nde 10 Ekim’de 100 tutuklu ve hükümlünün başlattığı dönüşümlü açlık grevi ve mahkemelere çıkmama eylemi devam ediyor.
Buca Kapalı Cezaevi’nde 6 Ekim 400 tutuklu tarafından başlatılan 5’er günlük dönüşümlü açlık grevi sürüyor.
Aydın E Tipi Cezaevi’nde 11 Ekim’de 150 tutuklu ve hükümlünün başlattığı 5’er günlük dönüşümlü süresiz açlık grevi sürüyor.
Bartın Cezaevi’nde 10 Ekim’de başlatılan açlık grevi sürüyor.
Karaman ve Gaziantep cezaevlerinde 11 Ekim’de başlatılan açlık grevi sürüyor.
Gaziantep, Konya, Bursa, Erzurum cezaevlerinde derhal tedavi ve bakıma gereksinmesi olan tutuklu ve hükümlülerle ilgilenilmektedir. Ölüm pahasına ve uzun direnişler sonucu kazanılmış haklar geri alınmıştır.
Yaklaşık bir aydır Başkent’te bulunan ve çocuklarının sorunlarını dile getirmek için açlık grevi sürdüren annelerin çığlıklarına kulak verilmemektedir. On gündür ölüm orucunda olan 11 anneden birisinin durumu ağırlaşmış ve önceki gün Numune Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılmıştır.
Cezaevlerinde yaşanılan sorunların giderilmesi ve bunun sonucunda açlık grevlerinin ve ölüm oruçlarının sona ermesi için günlerdir sürdürülen girişimler sonuçsuz kaldı. Tutuklu ve hükümlülerin direnişleri, ailelerinin, yakınlarının ve İHD’nin bütün çabaları ne yazık ki dikkate alınmadı.
Derneğimize cezaevlerinden her gün yüzlerce imzalı mektuplar gelmektedir.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre;
Şu anda cezaevlerinde 125, 146, 168, 312 ve TMY’nin 8. maddelerinden olmak üzere tutuklu ve hükümlü olarak 8600 kişi bulunmaktadır. Bu sayı 1992 yılında yaklaşık 900 iken 1 Eylül 1994 günü itibarıyla 8600’e ulaşmıştır. Artış oranı yüzde 955’tir. Bu sayının yüzde 132’si olan 4900 kişi son bir yıl içinde cezaevine girmiştir.
Özel Tip ve E Tipi cezaevlerinin sayısı 1991’de 10 iken, bugün 40’a çıkarılmıştır. Bakanlıkça yılsonuna değin tutuklu ve hükümlü sayısının 10 bine, bu tip cezaevi sayısın da 50’ye çıkartılması öngörülmektedir.
1 Eylül 1994 günü itibarıyla 602 cezaevinde toplam 42 bin tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Halen 550 gram ekmek dahil, bir kişinin günlük iaşe bedeli 16 bin TL’dir. Kış koşullarına girilmesine karşın ödenek yokluğu gerekçesiyle yakacak, elektrik ve su parası gönderilmemiştir. Eczaneler de borçlar ödenmediği gerekçesi ile cezaevlerine vermemektedirler.
Cezaevlerinde bu denli ağır sorunlar yaşanırken;
Cezaevlerinde ve dışarıda açlık grevlerinin nedenlerini giderecek hiçbir ciddi girişimde bulunulmadı.
Adalet Bakanı Sn. Mehmet Moğultay, sorunların çözümünün kendi gücünü aştığını ve başka bir adres aramamız gerektiğini söylüyor.
Cezaevlerinde dış güvenliğinin sorumluluğu İçişleri Bakanlığı’ndadır. Ama astsubayların denetimde jandarmalar istediği zaman içeri girip tutuklu ve hükümlülere saldırmaktadır.
Cezaevlerinde öldürümlerin, yaralanmaların ve saldırıların sorumlularının bugüne değin cezalandırılmamış olması, bu tür keyfi baskı ve uygulamaları cesaretlendirmektedir.
Sorunun çözümüne yardımcı olmak ve bu nedenle girişimde bulunmak isteyen İHD, Barolar ve TTB heyetlerine olanak sağlamaktadır.
İnsan hakları ve demokratikleşme savı ile işbaşında buluna koalisyon ortaklığı, Türkiye’nin cezaevlerinde, BM ve AK üyesi ülkelerde tutuklu ve hükümlülere uygulanmakta olan standart kuralları kabul etmiş olmasına karşın, İH ve bu standartlara bağlı bir düzenleme yapmamıştır.
İçeride ve dışarıda yaşanılan açlık grevleri ve ölüm orucu sorunun da olabilecek olumsuzlukların sorumlusu önce Adalet Bakanı, sonra da Hükümet olacaktır. Bu durumda bugün cezaevlerinde giderilebilecek sorunların çözümü çok daha güçleşecektir.
Adalet için ve cezaevlerinde kanayan yaranın durdurulması için yeni adresler arayacağız. TBMM Başkanı’na, Cumhurbaşkanı’na ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu’na gideceğiz.
Ayrıca, kamuoyunun ve medyanın vicdanına, ilgisine ve duyarlılığına başvuracağız.
Akın Birdal
İHD Genel Başkanı