Çocuk emeğinin sömürüsü ya da çocuğun ekonomik sömürüsü, çoğunlukla karşımıza çocuk işçiliği terimiyle çıkmaktadır ve insanlık tarihi boyunca var olmuş ve geçmişten bugüne aktarılarak gelen bir sorun, çocuğu çalıştıranlar ve/veya çalışmaya zorlayacak ortamı yaratanlar/ortadan kaldırmayanlar açısından suç unsuru ve çocuğun temel insan haklarının ihlalidir.
Çocuk işçiliği, Türkiye de dâhil, insani gelişmişlik düzeyi yüksek ve gelişmekte olan birçok ülkede farklı şekillerde ve düzeylerde varlığını ne yazık ki sürdürmektedir.
Toplumsal bir mücadele gerektiren çocuk işçiliği; çaresiz ailelere, özel sektöre ya da sadece bir ya da iki bakanlığın çözümüne bırakılabilecek bir sorun değildir. Üretim tüketim ve paylaşım süreçlerinin sonucunda ortaya çıkan toplumsal bir sorundur. Geçici, korunmasız, itaatkâr ve güvencesiz emek olarak görülen çocuk emeği; yoksulluk, göç, savaş, işsizlik gibi nedenlerle çocuk işçiliğine dönüşmekte ve işverenlerce daha fazla kar elde etmenin bir yolu olarak görülmektedir. Bu nedenle gerçek anlamda çocuk işçiliğine karşı mücadele; yoksullukla, gelir dağılımı eşitsizlikleriyle, ucuz ve güvencesiz çalışmayla mücadele anlamına gelmektedir.
Bu nedenle Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek İçin Ortaklık Ağı (Ortaklık Ağı) çocuk işçiliğini, çocukların çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini olumsuz etkileyen, insanlık onurlarını zedeleyen, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından onlara zarar veren, sistematik olarak şiddettin her türlüsüne maruz kaldıkları bir sömürü; yani şiddet şekli ve şiddetin yaşandığı ortam olarak tanımlamaktadır.
Ortaklık Ağı çocuk işçiliğini “çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan” çocuğa karşı şiddetin bir göstergesi, çocuk işçiliğinin önlenmesi yönündeki her çabayı da çocukların şiddetten korunması mücadelesinin bir parçası olarak tanımlamaktadır.
Bununla birlikte, çocukların emek verdikleri, yaptıkları işlerin hepsi, ortadan kaldırılmak istenilen çocuk işçiliği kapsamında değildir. Ayrıca, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi nedenlerden dolayı çalışan çocukların ya da ailelerinin saygınlıklarını zedeleyecek yaklaşımların ne çocuklara ne onları korumaktan sorumlu ailelerine ne de çocuk isçiliği sorununun genel olarak çözümüne bir yararı olmadığı birçok araştırmayla kanıtlanmıştır.
Türkiye’de son zamanlarda, çocuk işçiliğini önleme konusunda ulusal strateji ve hedefler ortaya konmaya başlamıştır. Son olarak Şubat 2018’de yayınlanan Başbakanlık Genelgesi ile “2018 Yılı Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” olarak ilan edilmiştir. Bu bakımdan konu, sivil toplum örgütlerinin çalışmalarında odağa alınması, ortaya konulan stratejiler ile sorunun çözümüne ilişkin çalışmaların izlenmesi ve raporlanmasına yönelik farkındalık yaratılması için Ortaklık Ağı tarafından gündeme alınmıştır.
Çocuk işçiliğinin önlenmesinde uluslararası çabaların yanında, Türkiye’de ulusal düzeyde taraf olunan uluslararası çocuk hakları hukukunun uygulanması ile çocuk işçiliğinin önlenmesine dair ortaya konulan çalışmaları ve sorun alanındaki gelişmeleri düzenli ayrıştırılmış verilerin analizine dayalı izleme çalışmaları devletlerin çocuklara karşı yasal yükümlülükleri arasındadır ve sağlıklı politikalar oluşturabilmek için gereklidir. Bu izleme çalışmalarına bağımsız, bilimsel kanıt ve uluslararası insan hakları hukukuna dayalı şekilde yapma ve bunları raporlama da sivil toplum örgütlerinin görevidir.
Bu nedenle kamu idareleri tarafından çocuk işçiliği sorunu ve sorunun çözümüne yönelik ortaya konulan programların sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ile sendikalar nezdinde nasıl değerlendirildiğini paylaşmak, konuyla ilgili uygulama ve politika açıklarının çözümüne ilişkin tespitlerde bulunmak ve uluslararası standartlar çerçevesinde ulusal çalışmaların izlenmesini kolaylaştırmak için çocuk işçiliğine dair bu politika notu hazırlanmıştır. Politika notu ile çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda sivil toplum örgütlerince izleme ve savunu konusu olabilecek başlıkların belirlenmesi ve politika önerilerinin oluşması da amaçlanmıştır. Notun hazırlığında hâlihazırda kamuya açık ilgili tüm bilgi ve araştırma sonuçları kullanılmıştır. Bunun yanı sıra, Ortaklık Ağı üyelerinden İnsan Hakları Derneği’nin koordinasyonunda alanda konuyla ilgili çalışan uzman sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve sendikaların katılımıyla 21 Mayıs 2018 tarihinde gerçekleştirilen çocuk işçiliği çalıştayı süresince paylaşılan bilgiler de politika notunun hazırlığında kullanılmıştır.
Bu politika notu genel olarak çocuk işçiliği, özel olarak da mevsimlik tarımda çocuk işçiliği konusu ile ilgili güncel bilgiler ile şiddetin ağır bicimde yaşandığı alanlardan birinde şiddettin henüz gerçekleşmeden önlenmesi, şiddet gerçekleştikten sonra da çocuğa destek sunulması, şiddet uygulayana- uygulanmasına izin veren yapılara ceza verilmesi ve çocuğa karşı şiddeti ortadan kaldıracak yasal ve kurumsal yapıların geliştirilmesi için politika önerileri sunmaktadır.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE GENEL BAKIŞ VE MEVSİMLİK TARIMDA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ