“Çocuklar için Engizisasiyon dönemini anımsatan kararlar verilmeye devam ediliyor. Çocukların üzerinden çıktığı iddia edilen bilye ve bez parçalarının çok güçlü suç unsurları olarak belirtilmesi bizleri hayrete düşürmüştür.
Eylemlerde yaşanan çatışmaların hıncını çocuklardan çıkaran Adana polisi, 8 çocuğu daha tutuklattırdı. Tutuklamaya gerekçe gösterilen kuvvetli deliller, çocukların üzerinden çıkan bilye ve bez parçaları.
Adana polisinin 14–15 Şubat’a yapılan protesto eylemlerine katıldıkları iddiasıyla; sokaklardan rastgele gözaltına aldığı 21’i çocuk 35 kişiden; 8’i çocuk 16 kişi tutuklandı, hapishaneye konuldu. Daha önce çocukların maruz kaldığı işkence ve tutuklama terörü ile ismini duyuran Adana polisi, hazırladığı fezleke ile çocukların tutuklanmasını sağladı.
Gözaltın alınan yaşları 13 ila 17 arasında değişen çocukların verdikleri ifadelerde polis iddialarını kabul etmedikleri öğrenildi. Avukatlar ve çocukların aileleri, gözaltında tutuldukları polis ve jandarma karakollarında işkence yaşandığını, çocuklardan bazılarının kafalarında kırık ve vücutlarında darp izi bulunduğunu iddia etti.
Misis beldesinde gözaltına alınan çocuklar; jandarma karakolunda gece boyunca, sabaha kadar sürekli ayakta tutulduklarına, küfür ve hakarete maruz kaldıklarına dair derneğimize başvuruda bulunmuşlardır.
Çocuklar, Çocuk Mahkemeleri’nde yargılanmalı.
Çocukların tutuklama terörüne maruz kalarak cezaevine konulmasını nefretle kınıyoruz. Çocukların tutuklanmasına gerekçe edilen “kuvvetli delillerin”, polis tutanaklarına dayanarak çocukların üzerinde bulunduğu iddia edilen bilye ve bez parçaları gösterilmesi bizleri hayretler içerisine düşürmüştür.
Bu ülkede mahkemeler darbe girişimlerinde bulunan ve bu yönlü birçok kanıt ve belge olmasına rağmen emekli genareller kanıt yetersizliğinden serbest bırakırken, Türkiye’de çocukların üzerinde çıktığı iddia edilen bez parçaları ve bilyeler çocukların tutuklanması için güçlü kanıt ve delil olarak değerlendiriliyor. Mahkemeler bu ülkede çocukları, ailelerinden, okullarından ve oynadıkları sokaklardan alıp cezaevine koyarak koruyor.
Tüm çocukların çocuğa özgü koşullarda yargılanması gereklidir. Uluslararası sözleşmelerde ve çocuk hakları sözleşmesinde tutuklama en son başvurulması gereken tedbir olarak belirtilmiştir. Ancak Türkiye’de bu tam tersine işlemektedir. Tutuklama ilk başvurulan yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocukların, Çocuk Mahkemeleri’nde yargılanmaları gerekirken, çocuklar özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanmışlardır. Çocukların yargılanmaları uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
Yaklaşık 4 aydır Pozantı Çocuk Cezaevinde ve Karataş Cezaevinde bulunan 9 çocuk halen mahkemeye çıkarılmış değil.
1-S. A. (16 yaşında) Tutuklanma tarihin 16.10.2008 Halen Pozantı cezaevinde Hiç mahkemeye çıkarılmamış.
2-B. Ö. (16 Yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Karataş kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış.
3-E. B. (16 yaşında) Tutuklanma tarihi 21.10.10.2008. Halen Karataş Kapalı Cezaevinde Henüz hiç mahkemeye çıkarılmamış.
4-İ. D. (16 yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Pozantı kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış
5-M. Ö. (16 Yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Karataş kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış
6-R. S. (16 Yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Pozantı kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış
7-S. K. (16 Yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Pozantı kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış
8-Ş. A. (16 Yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Karataş kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış
9-V. Y. (16 Yaşında) Tutuklanma Tarihi 21.10.2008 Halen Karataş kapalı cezaevinde henüz mahkemeye çıkarılmamış
İHD ADANA ŞUBESİ
