ÇOCUKLAR İÇİN ADALET !.. HEMEN ŞİMDİ..
“…Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz…”
Bugün sesimizi uzaklara ulaştırmanın heyecanı ve telaşındayız. Çocukluk çağlarımızda bir ezber yaptırılırdı bizlere; “Orda bir yer var uzakta.. “ diye başlar ve “Gitmesekte – görmesekte o yer bizim yerimizdir” diye nakaratlarla sürdürürdük, çocuk yüreklerimiz fazla sorgulamazdı oralara neden gidilmediğini, gidilmeyişin nedenlerini, oralarda hayatın buralar gibi olmadığını ise daha sonraları öğrendik, çocuklar saklambaç’ı akranları ile oynayamıyordu oralarda..
Oralar “gitmesekte – görmesekte” kirli bir savaşın imha ve inkar günlerini yaşıyordu, yasalardan önce kurşunlar işliyordu hayatlara..Uğur’lar, Enes’ler uğurlanıyordu daha yaşanacak onca güzelliğin düşü yok edilerek sonsuzluğa..
İşte oralarda çocuklar için artık hayat; panzer, cop, gözaltıydı. O faili meçhuller ve kayıplar diyarında, ölü canların kuyulara itildiği infazlar ikliminde çocuklar artık çocuk kalamıyordu bile. Artık onları bekleyen bir de hapishane hücreleri vardı. Dillerine konan kelepçe artık ellerindeydi… Diyarbakır, Adana, Mersin ve farklı illerde onlarca çocuk; Çeşitli protestolara katıldıkları iddiasıyla “örgüt üyeliği” gibi bir suçlamayla Çocuk Mahkemeleri yerine, DGM’lerin ardından kurulan Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanmaktadır. 2006 yılında Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan değişiklikle 15-18 yaş grubundaki çocukların bu şekilde yargılanmasının önü açılmıştır. Geçtiğimiz günlerde Adana’da bir çocuk 7,5 yıla; iki çocuk 21 yıl hapse mahkum edilmiştir. Yine Diyarbakır Cezaevinde 19 çocuk için 23-40 arası ceza istenmektedir. Oysa bu uygulama Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere, AİHS ve bir bütün AB İnsan Hakları Mevzuatına aykırıdır. Diğer yandan Anayasanın 90, 10, 36, 37. maddeleriyle tezat teşkil etmektedir.
Çocukların çocuk olduğunu unutanlara bu gün buradan bir çağrımız vardır. Demokratik açılımlar, Kürt Sorunu’nun çözümü çocukları hapseden bir ülkede sağlanamayacaktır. Onların yarınlarına ipotek koyarak, eğitimlerini yarım bıraktırarak hiç sağlanamayacaktır. Yargı sürecindeki bu çocukların da diğer çocuklar gibi büyüme ve gelişme sürecinde olduklarının unutulmaması, tutuksuz olarak çocuklara özgü mahkemelerde yargılanmalarını ve eğitim haklarıyla birlikte tüm haklarının korunması ve bunun için gerekli tüm yasa değişikliklerinin yapılması için ülke yöneticilerine sesleniyoruz.
Sesimizi hapishanelerdeki çocuk mahpusların seslerinin yanına koyarak, onların ailelerinin “adalet “ taleplerinin yanına koyarak sesleniyoruz.
DUYUYOR MUSUNUZ?
İHD İzmir Şubesi